Bir MGK olayı daha
.
Taraf Gazetesi’nin dünkü, 2004’teki bir Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı ve kararlarına ilişkin haberi yeni bir sarsıntı yarattı. Habere göre bu toplantıda Fethullah Gülen cemaatine karşı tedbir alınması önerisi “tavsiye kararı” hâline gelmiş, söz konusu kararı AKP hükümetinin MGK üyesi bakanları ve Başbakan Erdoğan da imzalamış.
Habere ilişkin resmi sayılacak açıklama Başbakan Başdanışmanı Yalçın Akdoğan’dan geldi; Akdoğan, hükümetin bu kararları “yok saydığını” ve kararlar bağlamında herhangi bir işlem yapmadığını söyledi.
2004’te neler oluyordu?
2004’te AKP hükümeti ikinci yılındadır. 28 Şubat operasyonunu yürüten ‘Batı Çalışma Grubu’nun faaliyetlerini durdurduğuna ilişkin bir işaret yoktur. Askeri cenahta bazı “hazırlık” söylentileri oldukça yaygındır. Balyoz, Suga, Yakamoz, Ayışığı vesaire isimlerle çeşitli planlar yapıldığı sonradan kesinlik kazanmıştır.
Ergenekon adıyla bilinen yapıların asker, emekli asker ve bazı sivillerden oluşan gruplar şeklinde hareket hâlinde olduklarının işaretleri de çoktur. Bunlar da kesinleşmiş, yargılanmıştır.
Çeşitli MGK toplantılarında asker ve sivil üyeler arasındaki tartışmaların, asker üyelerin bazı konulardaki yaklaşımlarının söylenti hâlinde dolaştığı dönemdir.
2004’ün o toplantısında ne konuşma olmuşsa olmuş, Başbakan ve AKP’li bakanlar olayı kamuoyuna açık bir krize dönüştürmek yerine “geçiştirmek” yoluna gitmiştir.
2004’teki MGK olayının ortaya “çıkması” bugün, bir yanıyla 28 Şubat 1997 kararlarının Erbakan tarafından imzalanmasının cevabıdır. AKP’ye denilmektedir ki, “siz de aynı şeyi yaptınız”.
MGK tarihte kalmalı
AKP ile Gülen cemaati arasında süregelen tartışmalar içinde bir ara, AKP’den cemaate “28 Şubat’a karşı çıkmadınız, hatta hayırhah davrandınız” eleştirisi yöneltilmiş, cemaat de eleştiriye Zaman Gazetesi’nin haberleriyle karşılık vermiştir.
2004 MGK’sı haberi, cemaatin AKP’ye “Siz bize operasyon yapılması kararını imzaladınız” cevabı oluyor.
AKP’nin 2004’ün koşulları içindeki “geçiştirme” tavrının açıklanması zor değildir; tam tersine, zaten o günün koşulları açıklamanın kendisidir.
Bunun ötesine bakıldığında da varılması gereken tek bir nokta vardır: MGK yeni anayasayla birlikte kesin olarak tarihe havale edilmelidir.