Şampiy10
Magazin
Gündem

Bin kişilik dava

.

ABONE OL
Vatan Haber

Gezi olayları dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmaların ucundan yaklaşık bin kişiyi kapsayacak bir davanın şekillendiği basına yansıdı. Dava açılacaklar kapsamında protestoları ilk örgütleyen grupların ve daha sonraki siyasi tepkileri yönlendirenlerin de bulunduğu bildiriliyor.

Gezi protestosunun, siyasi bir içerikle büyümesinde, hükümeti devirme heveslilerinin eline geçmesinde “kamu” hâlâ özeleştiri yapmış değil.

31 Mayıs gecesi başlayan “sert polis müdahalesi“nin protestoların yön değiştirmesine sağladığı büyük katkıyı üstlenen de olmadı.

Siyasi bir yanlışın yol açtığı siyasi sonuçlar hâlâ tartışılıyor, daha da tartışılacak. Ama bu olayın siyasi sonuçları bağlamındaki yanlış tespitler ve öngörülerin üzerinde asıl durması gerekenler basit polemiklerin dışında bir tahlil de getirmiyorlar.

Bir yanlış daha mı?

Bin kişilik bir Gezi davası, 31 Mayıs gecesi başlayan yanlış kararlar zincirinin son halkası olacaktır.

Toplumun çeşitli kesimlerindeki rahatsızlıkları iyi kullanan çevreler için böyle bir dava yeni fırsatlara yol açacaktır.

Siyaset yapmak ve her türlü siyasi ifade özgürlüğünü kullanmak ile demokrasi dışı oyunlar arasındaki farkları ayırt etmekte zafiyet içindeyiz.

Aynı zafiyeti siyasi faaliyetle terör faaliyeti arasında ayırım yaparken de gösterdik. Doğru bir ayrım yapılmasını engelleyenlere boyun eğdik.

Gezi olaylarının sonunda bin kişilik bir davaya gidilmesi de bu zafiyetin son zararı olarak karşımıza çıkacaktır.

Teşhiste zorlandıkça

Böyle bir davanın “kullanımı“, Ergenekon, Balyoz, 28 Şubat gibi davalarla ilgili karartma faaliyetlerine de destek olacaktır.

Gezi olayları bir travma yarattı. Teşhisi eksik yapıldıkça da travmanın yansımaları devam etti.

Siyaset bu travmaları gidermek için doğru teşhis koymakta zorlandığı sürece, bin kişilik davalarla toplumda yeni gerilim ve çatışma alanları yaratılmasına göz yummuş olur.

Bir nokta daha: Güvenlik güçleri bu gibi olaylarda “taraf“ değildir, güvenlik güçleri göstericilerin güvenliğini de sağlamakla yükümlüdür.

Bu hassasiyetlerin kaybolduğu dönemlerde büyük sorunlar yaşanmıştır ve gereken tedbirinin çok erkenden alınması şarttır.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Sertleşme mi normalleşme mi?
  2. 9 Temmuz, sonra 15 Temmuz, sonra da seçim mi?
  3. Yürüyüşün son gününden sonrası
  4. Şaşıracak bir şey yok, beklenen oldu
  5. Anlaşılan ekonomiden herkes memnun
  6. Negatif enerjiden kurtulmak
  7. Bundan sonra seçim hazırlığı
  8. Nazi krizinin devamı
  9. Yüz yıl önceki Kürdistan vaadi
  10. Bu yürüyüşün bir finali olacak

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.