‘Başkanlık’ı anlatmak...
.
Vatan Haber
Son tartışmalarla bir şeyi öğrendik, başkanlık sisteminin de parlamenter sistemin de diğerine göre olumlu tarafları da var, sorun yaratabilecek tarafları da var. Fakat ikisi yan yana konulduğunda birinden yana tercihte bulunmak da “ülkeyi batırmak” anlamına gelmiyor.
Şu ana kadar başkanlık sistemini tercihte en net gerekçe olarak “hızlı karar alma ve uygulama imkânı” ile “koalisyon dönemlerinde bile işlerin tıkanmayacak olması” gösterildi.
Buna karşılık da yüz yaşını aşmış bir parlamento geleneği, başkanın yetkilerinin denetimindeki zorluklar, koalisyonların da halk iradesini yansıttığı ve getireceği sorunların da zaten “olmazsa olmaz” bir siyasi olgunlukla giderilebileceği anlatıldı.
Bu özetlerde olmayan ise, “başkan baba” durumu. Yani başkanın “tek adam”lığa yönelmemesi için alınması gereken tedbirler.
Başkanlık sisteminin iki klasik örneğinde, Amerika ve Fransa’da sistemlerin nasıl işlediğini hukukçular anlattılar, görünen o ki daha çok anlatmak zorunda kalacaklar.
Başbakan’ın ve AKP’nin başkanlık sistemi meselesini rafa kaldırma eğiliminde olmadığının, en azından şu anda olmadığının bütün işaretleri mevcut.
Onların acil sorunu sistemin halka anlatılması.
Bu az buz bir sorun değil. Eldeki son araştırma Metropoll‘un araştırması ve bunu “halka anlatma”nın kolay olmadığını gösteriyor.
Haziran 2012‘de “Başkanlık sistemine geçilmelidir” diyenler yüzde 43,2; aralık sonunda ise yüzde 36,9.
“Geçilmemelidir” diyenler haziranda yüzde 37,7; aralıkta 44,2.
AKP’ye oy verenlerin, verme ihtimali olanların, anayasa referandumunda olumlu oy kullanma ihtimali yüksek olanların önemli bölümü de başkanlık sistemi konusunda ikna olmadığı gibi ana eğilim “olumsuz” olduğu yönünde.
Başkanlık sistemi tartışılırken, ne anlatılırsa anlatılsın, halk meseleye önce “kişi” üzerinden bakacaktır. Turgut Özal ve Süleyman Demirel, bu konuyu ortaya attıklarında da öyle oldu.
Başbakan ve AKP, “barış süreci”ne tabandan katılım ve katkı istiyor, ki bunda sağlanacak her gelişme sürece büyük kuvvet sağlayacaktır.
Aynı katılım ve katkı yeni anayasa için de gerekecektir, çünkü yeni anayasanın kesinleşmesi çok büyük olasılıkla referandum ile olacaktır.
Bunların arasında halka “başkanlık sistemine geçelim’in anlatılması”, sadece anlatacak olanlar için değil “dinleyecek” olanlar için de kolay değildir.