Başka düğmeler!
.
Bir önceki “barış süreci”nin kesintiye uğramasıyla ilgili çok yorum yapıldı. Habur’daki canlı yayının ardından atılan sevinç çığlıkları birçok kişinin hâlâ kulağındadır. O günden bugüne değişen iki durum var.
Kamuoyu artık barış ihtimalini çok daha yüksek ve yakın görüyor. Ve kamuoyu, AKP’ye oy vermeyenler dahi barışın şu anda ancak Tayyip Erdoğan’ın yönetiminde gerçekleşebileceğini düşünüyor.
Değişik kamuoyu araştırmaları aşağı yukarı aynı işaretleri veriyor. Toplumda, bugünkü barış sürecine destek yüzde 70’lere yakındır. Araştırmacı Bekir Ağırdır, AKP’nin başarı hanesine yazılacak diye bu sürece en sert şekilde karşı çıkanların bile içten içe “bitsin artık” diye düşündüklerini yazmıştı.
BDP’nin önemli işlevi
Sürecin belli bir şeffaflıkla yürütülmesi kamuoyundaki güven duygusu açısından faydalı olabilir. Ancak “İmralı’ya kim gidecek, ne zaman gidecek” sorularının sürekli ortaya atılmasının, “isim” çerçevesindeki polemiklerin faydasından söz edilemez.
Bu süreçte, Öcalan’ın konumuna yakın noktalarda Kandil’in de, Avrupa’daki grupların da bulunmalarının gerekliliği ortadadır.
Tabii ki BDP’nin bütün hareket kabiliyetinin bu çalışmalara, iletişim hatlarının tam kurulmasına hasredilmesi de şarttır.
Şu ana kadar bu “temel”in dışına çıkma girişiminde bulunan bir “unsur” olmaması da “hiç olmayacağının” güvencesini sağlamaz. Bu güvenceyi sağlayacak olan, esas olarak toplumun barış irade ve talebinin sürekli ortaya konulması, genişlemesidir.
Provokasyona net tavır
Geçtiğimiz günlerdeki olaylar “başka düğmeler”e basma çabalarının da devam edeceğini gösterdi. BDP’li milletvekillerine saldırı, hem örgütlenmeler hem çekilmek istenilen boyutlar açısından, başka düğmelerin her an devreye girebileceğini herkese anlatmış olmalı.
Bu provokasyon dolayısıyla BDP’yi eleştirmek, “milletvekilleri gezmesin” demek sadece yanlış değil, olayın esasını gözden kaçıran bir tavırdır.
“Başka düğmeler”e karşı birinci tedbir, herhangi bir “tereddüt” izlenimi vermeden, her türlü provokasyon girişimine Erdoğan gibi açık tavır alarak, kamuoyu desteğini güçlendirmektir.