Aleviler neden mutlu olmasın
.
Cumhuriyet tarihinin tümünde, öncesine girmiyoruz; Aleviler, Türk Aleviler de Kürt Aleviler de sürekli hor görülmüş bir “azınlık” oldu.
Bunun tartışılacak tarafı da yok; “Sünni devlet” için Aleviler, Türk’üyle Kürt’üyle hep kuşku duyulan “ötekiler” dendi.
Devletin Alevilere bakışını en iyi anlatan olayı daha önce de yazmıştık, hatırlatalım. Emniyet’te siyasi şube olarak da bilinen ‘birinci şube’nin herkes tarafından kullanılan günlük adı “3 K masası”ydı.
3 K, yani Kürt, komünist, Kızılbaş...
Aleviler, 60 sonrasında siyasi parti olarak da örgütlenerek hakları için mücadele etmeyi denediler, Türkiye Birlik Partisi (TBP)(*) ile siyasi bir ağırlık kazanmış olsalar da daha çok “CHP’nin sol kanadı” denebilecek çerçevede siyaset yaptılar. Radikal sol hareketler içinde de bazı Alevi kesimleri etkili oldu.
Haklarını istiyorlar
Aleviler, demokratik gelişmeler içinde şimdi seslerini daha yüksek çıkartabiliyor, haklarını istiyor.
İstedikleri, “eşit yurttaşlık” diye özetledikleri kimliklerine saygı ve cemevlerinin ibadethane olarak tanınmasıdır. Günlük hayatta devam eden “ayrımcılık” gelenekleri de diğer bütün azınlıklar gibi onlar için de şikâyet konusudur.
Yer isimlerinin değiştirilmesi de başta Dersim/Tunceli olmak üzere, bunlar arasındadır ve son demokratikleşme paketinde bu konuda “söz” verilmiştir.
Cemevlerinin resmen ibadethane olarak kabul edilmesi en temel kimlik sorunu hâline gelmiştir.
Cemevlerinin tıpkı “cami” gibi ibadethane olarak muamelesi görmesi, baş örtüsü sorunundan farklı bir mesele değildir.
Çok kolay ve kimsenin karşı çıkmayacağı çözüm yolu bellidir.
Alevi örgütlerinin önceki gün Kadıköy’de dile getirdikleri “demokratik anayasa” talebi, hâlen herkesin talebi.
İstanbul’a yapılacak 3. köprünün adının Yavuz Sultan Selim olması da söyledikleri gibi, özensizlik sonucu yapılmış bir hatadır, bu durumun da düzeltilmesi kolaydır. Birkaç seçenek sunarak halka sorarsınız. Türkiye’nin Alevilerinin eşit ve mutlu vatandaşlar olarak yaşamaması için hiçbir neden yok. Siyasi irade kararını verdiği anda Türkiye Alevi vatandaşlarını “kazanır”.
(*) 1973’e kadar Birlik Partisi (BP). 1966 - 1981 döneminde faaldi. 1981’de 12 Eylül darbe idaresinin Milli Güvenlik Konseyi kararıyla, tüm partilerle birlikte kapatıldı.