AKP senaryoları
.
Üç dönem kuralının yürürlükte kalmasıyla herkes Başbakan Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığının kesinleştiğini düşünüyor.
Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasıyla, dört başbakan yardımcısından birisinin genel seçime kadar başbakanlığı yürütmesi en kuvvetli ihtimal.
Bu arada AKP kongresi de yapılacak ve bu kongrede yeni genel başkan ve başbakan belirlenecek.
Kongreye kadar başbakan yardımcılarından biri başbakanlığı yürütürken, AKP genel başkan yardımcılarından biri de genel başkanlığa vekalet edecek.
Bu sürede kaçınılmaz olarak “eş başkanlık” sistemi işleyecek. Yukarıda partili cumhurbaşkanı, onun altında bir başbakan, partinin başında genel başkan vekili.
Bu geçiş döneminde eş başkanlığın yürümesinde herhangi bir sakınca olmayacağı bellidir.
Muhalefetin durumu
Genel seçimde tekrar aday olamayacak mevcut 70 milletvekilinin yeni durumlarıyla birlikte AKP’nin yönetim kadrosu da yenilenecek.
Senaryolar da bu noktadan sonra başlıyor.
Üç dönemini tamamlamış olan AKP’lilerin bir “hareket” başlatabileceği; seçim öncesi AKP’den ayrılıp yeni bir parti kurarak veya mevcut başka bir partiye katılarak AKP’yi bölme girişiminde bulunabilecekleri senaryosu şu anda büyük ilgi görüyor.
Bu senaryoya umut bağlayan çevrelerdeki hesap, Tayyip Erdoğan’ın partideki etkisinin her durumda zayıflayacağı kanaatine dayanıyor.
Bu senaryoya bel bağlayanlar hâlâ 30 Mart’ın bir kez daha gösterdiği toplumsal mevzilenmeyi görebilmiş değil.
“Halk ihtilali” gibi duygusal abartmaların ötesinde Türk toplumunun orta ve alt sınıfları ilk kez, gerçek anlamda iktidar olduklarını hissettiler. Erdoğan’ın Çankaya’da, en tepede olması bu hissin güçlü bir şekilde devamını sağlayacaktır. Erdoğan’ı yine kendileri seçecek, birlikte en tepede olma hissini yaşayacaklardır.
Vekilliği sona eren AKP’lilerin AKP’yi bölme girişimlerinin tabanda karşılık bulması bugünkü koşullarda olanaksızdır. Halk böyle bir hareketi tümüyle siyasi ikbali elinde tutma çabası olarak görecektir.
Muhalefet ne 30 Mart’ı ne 30 Mart’taki yüzde 46’yı okuyabildi ne de toplumdaki yaygın hissiyatı anlayabildi. Bu yüzden de siyaset üretemiyor, kendi dışında oluşabilecek senaryolar üzerine hesap yapmakla yetiniyor.