AKP’nin yenilenmesi
.
MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın milletvekili adayı olmak için görevinden ayrılmasının yarattığı tepkiler arasında şaşkınlık ağır bastı.
MİT gibi bir kurumun başından ayrılarak milletvekili olmak, ilk anda kolay tercih edilir bir durum olarak görülmüyor. Ama Fidan’ın yolu, yeni hükümetin üst düzeyleri olunca bu, kaçınılacak bir görev olmuyor.
Fidan ilk kez dönemin Cumhurbaşkanı Gül tarafından danışmanlığa atanmış, daha sonra başbakanlık danışmanı, adından da MİT başkanı olmuştu. Bu zaten, yukarısı açık bir siyasi sürecin göstergesidir. AKP, 7 Haziran seçimine bütün kurucu kadrolarını, üç dönem kuralı dolayısıyla en tecrübeli kadrolarını kaybetmiş olarak girecek.
Erdoğan’ın söylediği gibi, siyasette gerçekten ustalık mertebesine yükselmiş bir çok isim artık AKP’nin ve Hükümetin yönetiminde olmayacak.
Bunun diğer adı da, AKP’nin yenilenmesidir ve yenilenme ile ilgili ilk önemli adım da Hakan Fidan olmuştur.
AKP’nin yenilenmesinin sadece ana hatlarını değil, ayrıntısını da aslında milletvekili aday listeleri gösterecek.
Bu isimler tespit edilirken, halen görevde olacak kurucu kadronun ağırlığını son göstereceği alan da bu olacak. Birinci kuşak AKP yöneticileri, yeni kuşak AKP yöneticileri belirlenirken son kez söz haklarını, ağırlıklarını kullanacaklar.
Hakan Fidan örneğinde olduğu gibi, kuşkusuz her ayrıntı için de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a danışılacaktır. Erdoğan’ın bakacağı da AKP’nin yenilenmesinin, anayasayı tek başına değiştirme hedefini yerine getirebilecek bir kadro olup olmayacağıdır.
AKP yenilenirken, toplumsal talepler ve beklentilerin, daha kuvvetli olarak siyasi iktidar alanına taşınması da yenilenmenin dinamiğini oluşturabilir.
Toplumsal barış ve ekonominin öne çıktığı bir döneme geçilirken bütün ana ayarların yeni anayasayla yapılması kolay bir sürece değil, tam tersine zahmetli süreçlere işaret ediyor.
AKP’nin yenilenmesi de sadece basit bir görev ya da nöbet değişiminin çok ötesinde bir yapılanma olmak durumundadır.