Şampiy10
Magazin
Gündem

Ak Parti’nin rakibi HDP mi?

.

ABONE OL
Vatan Haber

Seçim kampanyasının bugüne kadar ki kısmında ana görüntü Ak Parti’nin birinci hedef olarak HDP’yi seçmesi oldu.

Ak Parti sözcüleri HDP’nin yüzde on barajı aşmasını istemediklerini defalarca söylediler. Bu doğal bir siyasi tavır, her siyasi parti kendisinin başarılı olmasını, kendisinden başka bir partinin başarılı olmamasını ister.

Ak Parti açısından HDP’nin durumu biraz daha farklı. Barış süreci devam edecekse, masanın karşı tarafında HDP olacak. HDP olmazsa masanın bir tarafı boş kalır ki, bunun ne kadar sağlıklı bir vaziyet olduğu tartışılır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hemen bütün konuşmalarında HDP birinci maddede yer alıyor. Erdoğan bu kadar çok HDP’den söz ettiği zaman da polemiklerin bir kısmı ‘eski Türkiye’ temalarına, bayağı ‘eski Türkiye’ üsluplarına uzanıyor.

Erdoğan’ın konuşmalarındaki dinle ilgili temalar, önceki yıllarda terörle mücadelenin tek sahibi olan askeri cenahın oldukça yaygın kullandığı temalara çok yaklaşmaktadır.

Müsademede kurşun sayılmaz hesabı, siyasi kavgalarda da ton yükseldikçe her şey kurşun olarak kullanılabiliyor, hatta kurşunun aslında nereye vurduğuna bile dikkat edilmiyor.

Ak Parti’nin birinci hedef olarak HDP’yi seçmesinin, ateş ederken her mermiyi kullanmasının bazı sonuçları olacaktır.

Ak Parti, kendisine oy veren Kürt seçmenin HDP’ye yönelmesini engellemek amacıyla hareket ediyor olabilir. MHP yakınında duran seçmenin de Ak Parti’ye yönelmesini hedeflediği de anlaşılmaktadır.

Ama bu stratejinin başka sonuçlar yaratması da mümkündür. Ak Parti’ye oy veren Kürt seçmenin bir kısmının, Ak Parti’nin barış sürecinin devamıyla ilgili endişelere kapılması bu stratejinin önemli bir riski olarak görülmelidir.

Ak Parti’nin HDP’nin barajı aşmasıyla ilgili kaygı duyduğu algısı da bu aşamada, Ak Parti karşıtı kesimlerde ve Erdoğan nefretiyle var olan kesimlerde HDP’ye yönelmenin gerekçesi olarak ortaya çıkmaktadır. Bunun işaretleri de aylardır görülüyor.

Gündelik oy hesaplarının üzerine çıkarak bakanlar ise Ak Parti’nin medeni anayasa ve barış sürecinin tamamına erdirilmesinde HDP’nin en önemli “müttefik” olabileceğini, olması gerektiğini söylemeye devam edeceklerdir.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Sertleşme mi normalleşme mi?
  2. 9 Temmuz, sonra 15 Temmuz, sonra da seçim mi?
  3. Yürüyüşün son gününden sonrası
  4. Şaşıracak bir şey yok, beklenen oldu
  5. Anlaşılan ekonomiden herkes memnun
  6. Negatif enerjiden kurtulmak
  7. Bundan sonra seçim hazırlığı
  8. Nazi krizinin devamı
  9. Yüz yıl önceki Kürdistan vaadi
  10. Bu yürüyüşün bir finali olacak

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.