Şampiy10
Magazin
Gündem

AB’den ‘demokratikleşme sürecine’ destek

.

ABONE OL
Vatan Haber

Batı’nın “demokrasi takipçisi” kurumlarının hazırladığı Türkiye raporları, daha hazırlanırken bir titreme başlardı. “Bardağın boş kısmı - dolu kısmı” üzerinden konuşmak mümkün değildi, bardak hep boştu.

Avrupa Birliği’nin son Türkiye raporu daha resmen açıklanmadan “dolu-boş” üzerinden tartışılmaya başlandı.

Rapor ayrıntılı; bardağın hangi kısmının dolduğunu da tespit edip söylüyor, hâlâ boş olan kısımları da güçlü bir şekilde tekraren vurguluyor.

Eskinin Ankara alışkanlıkları arasında bu raporlar çıktığı zaman, öfkeyle “iç işlerimize karışamazsınız” tepkisi yükseltip, her raporun hangi düşmanlıklar dolayısıyla böyle olumsuz yazıldığını anlatmaya çalışan, kimseyi de inandıramayan açıklamalar yapmak vardı.

Ankara’da böyle “iç işlerimize karışamazsınız” türünden bir karşılık verme, savunma üslubunun neredeyse yok olmaya yüz tutması bile büyük gelişmedir. Bu üslubu kullanırsanız, zaten neden Suriye’yi dert ettiğinizi, Arap Baharına neden karıştığınızı açıklayamazsınız.

***


Avrupa Birliği ilerleme raporunun içinde dikkat çekilen her hususu aslında hepimiz biliyoruz. O hususların hepsi mevcuttur. İfade özgürlüğüyle ilgili sorunlar da var, yargının işleyişinin yarattığı mağduriyetler de var, bazı dava süreçlerinde olmaması gereken uygulamaların bu davaların esaslarına zarar vermesi meselesi de var.

Eskiden bu raporlarda faili meçhul cinayetlerin, işkence olayları listelerinin sıralandığı, kanunlarda yapılması gereken değişikliklerin sayfalarca yer aldığı doğrudur. Artık bu kadar vahim raporlar yazılmaması, yapılması gereken bir şey kalmadığı anlamına da gelmez.

***


Son raporda yer alan olumsuz tespitlerin birçoğunun kolayca ve hızlı bir şekilde giderilebileceğini raporu yazanlar da görüyor. Tam da bu nedenle neden yapılmadığını anlamakta zorlanıyorlar.

Raporun tümünü okuyanlar, “demokratik sürece destek” refleksinin metnin tümüne egemen olduğunu göreceklerdir.

Bardağın dolmaya devam etmesi için, bu raporun tespitleri, önerileri de ancak “destek” olarak görülebilir, görülmelidir.

Ankara son raporu bu gözle okursa, eksikleri tamamlama iradesine dönmemenin mazereti olmadığını da görecektir.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Sertleşme mi normalleşme mi?
  2. 9 Temmuz, sonra 15 Temmuz, sonra da seçim mi?
  3. Yürüyüşün son gününden sonrası
  4. Şaşıracak bir şey yok, beklenen oldu
  5. Anlaşılan ekonomiden herkes memnun
  6. Negatif enerjiden kurtulmak
  7. Bundan sonra seçim hazırlığı
  8. Nazi krizinin devamı
  9. Yüz yıl önceki Kürdistan vaadi
  10. Bu yürüyüşün bir finali olacak

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.