Yeni yılda 3 dileğim
.
- Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, kendinden beklendiği gibi şirketlerin haklarını değil çevrenin, doğanın ve doğadaki canlıların haklarını savunur.. Bakan, bir nehrin başında uzun uzun suyu ve içindeki canlıları seyrettikten sonra “yahu su hakikaten boşa akmıyormuş! İçinde bir sürü canlı yaşıyormuş! Meğer bu su akmazsa hayat da olmazmış!” şeklinde gazetecilere açıklama yapar..
- Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, evini çiçeklerle süslerken, elektrik prizine sokmaya niyetlendiği çiçek sapını korumasının bütün engelleme gayretine rağmen yerine yerleştirir. Ama çarpılmaz! Koruması merak eder, durumu kontrol eder ve elektriklerin kesik olduğunu görür! Bakan Yıldız o dakika “yaşam” enerjisinin “elektrik” enerjisinden daha önce geldiğini anlar. Nükleer tesislerin yapılacağı yerlere kendini zincirleyerek nükleer enerjiyi protesto ederken, güvenlik güçleri tarafından sürüklenerek gözaltına alınır.
- Başbakan Erdoğan, memleketi Rize’de “HES’lere karşı çıkanlar uzaylı” diye açıklama yapacakken yanlışlıkla tırmığın sapına basar, kafasına çarpan sapın etkisiyle “Çevrecinin daniskası benim! HES, maden, 2B, nükleer ne varsa tez yok edile!” diye açıklama yapar, Hasankeyf’in su altında kalmaması için kendini Hasankeyf’teki camiye bağlar. Orada yaptığı açıklamada “Hasankeyf, insanlığın ve bu ülkenin kökleridir. Bu köklerin yok edildiği bir ülkenin ayakta kalması mümkün değildir!” der.
Yeni yılın ilk sürprizi
Tam da yeni yıla girerken haber geldi.
Loç Vadisi’ndeki hidroelektrik santrali (HES) inşaatı mühürlenmiş.
Neden mi?
Çünkü inşaat kaçakmış.
Loç Vadisi’nde yaşayanlar aylardır dertlerini anlatmaya çalışıyor.
Çevre ve Orman Bakan Veysel Eroğlu ise bu sese kulak vermesi gerekirken, görevi buymuş gibi her fırsatta inşaat şirketlerini savunuyor.
Yani bir anlamda KAÇAĞI savunuyor.
Hâlbuki KAÇAK santrali savunmak yerine elektrik nakil hatlarındaki KAÇAĞI önlemiş olsa doğayı yok eden bu HES inşaatlarına gerek kalmazdı. Sadece enerji nakil hatlarının düzeltilmesi ve kaçakların minimuma indirilmesiyle HES inşaatlarından elde edilecek enerjinin 2 katı enerji elde edilebilirdi.
Ama nedir? Dostlar iş başında görsün.
Yeni yılda bunlara dikkat
- “Koruma”, “kollama”, “sürdürülebilir çevre” gibi kelimeleri cümlelerinde kullananlardan arkanıza bakmadan KAÇIN!
- “Sular boşa akıyor” diyenlerin suratına bir bardak soğuk su ÇARPIN. Belki kendilerine gelirler.
- “Devrim olacak, çevre sorunları bitecek!” diyene her köşe başında kolayca bulabileceğiniz hormonlu gıdalardan VERİN. Belki devrim, hormonla hızlandırılmış bir devrim olur da elimizde son kalan 3-5 canlı ile huzura ereriz.
- “İyi diyorsun da bu söylediklerin ütopya. Hangi devirde yaşıyoruz abi?” diyeni İstanbul trafiğine SOKUN. Evine varmaya çalıştığı o 2 buçuk saatte son 50 yılda “hangi devirde yaşıyoruz efendim? Sanayileşmek, şehirleşmek lazım” diyenlerin yarattığı kaosun hesabını SORUN. Bizden çok daha şehirleşmiş, sanayileşmiş Avrupa ülkeleri niye böyle değil diye kafalarının etini YİYİN. Sonra sırtınızı dönün ve uzaklaşın.