Tarihin bu kadar ürkütücü olacağını kim tahmin ederdi!?
.
“İçkiyse içki, dekolteyse dekolte.. Ne kaybettiniz de bu kadar zırzır ediyorsunuz?” sorusuna bu ay için şu cevabı vermek istiyorum: NTV Tarih dergimi...
Her ayın ilk pazarı “NTV Tarih” dergisi günüm..dü.. yıllardır değişmeyen rutin. Dergi alınır, en yakın çay bahçesine gidilir ve sayfalar süren bir kahvaltı yapılır. İki kişi gidildiyse iki dergi alınır... Okumayı sevmediğim tek bir köşesinin olmadığı şahane bir dergiydi. Güncellikten kopmadan hazırlanan, hem titiz hem de eğlenceli bir “tarih” dergisiydi.
Dı... Hepsi artık dili geçmiş. NTV Tarih dergisi artık yok. Dergi ekibi, temmuz ayı için Gezi özel sayısı hazırlamış fakat dergi basılmadan kapatılmış.
Bitmiş bir dergi neden apar topar kapatılır? Üstelik de 35 bin satan bir dergi?
Söylenen o ki Patron, Gezi özel sayısıyla Başbakan’ı kızdırmak istemediği için dergiyi bir gecede kapatmaya karar vermiş. Gezi konusunu işlediği için. Bir aydır dere tepe her yayın grubunun işlediği konu yüzünden...
Ne tuhaf bir ülkede yaşıyoruz ki bir tarih dergisi bile “ürkütücü”, “korkutucu”, “endişelere mahal verici” olabiliyor. Tarih yahu! Yani nasıl işlendiğine bağlı olarak çok sevdiğim bir konudur ama alt tarafı tarih vre!
Düşünsenize en çok nefret edilen dersin tarih olduğu bir ülkede “aman başbakanla papaz olmayalım” diye bir tarih dergisi kapatılıyor!
Bu da mı tesadüfçülerden değilim.. Her şeyi bir birine bağlayan, olmayacak şeyler için “bu da planın parçası...” diyenlere de sinir olurum ama harbiden: Bu da mı tesadüf?
Ne ortalık birbirine girmişken belgesel yayınlamak tesadüftü ne tarih dergisini kapatmak...
Buyrun: “Yaşam tarzımdan” bir parça daha eksildi...
Üstelik şu an onlarca kişi de işsiz kaldı.
“İçkiyse içki, dekolteyse dekolte, hangi özgürlüğünüzü, hangi hakkınızı, hangi işinizi kaybettiniz de bu kadar zırzır ediyorsunuz?” diye soranlar elbette buna da burun kıvıracak...
Gerek NTV’den gerek dergi grubundan ayrılan/ayrılmak durumunda olanlar için de elbette “e ne olacak canım, birkaç kişi..” denilecektir.
Akşam Gazetesi‘ndeki operasyon için de...
Ama işte böyle böyle birikiyor.
Sonuçta bahçe, dikiş, dekorasyon dergilerinden başka bir şey çıkamaz hale gelecek...
Yok hayır, elbette önemli değil.. İçkimiz elimizde, bikinimiz de üstümüzde... Daha ne isteriz...