Şampiy10
Magazin
Gündem

Şiddet münferit değildir

.

ABONE OL
Vatan Haber

İki haber:

Birincisi...

Komutan dayağı sapasağlam delikanlıyı sakat bıraktı. 20 yaşındaki Konyalı Mustafa Can, terhisine bir ay kala, komutanı uzman çavuşM.Ö.’den sopayla yediği dayak yüzünden şimdi iki büklüm. Aldığı darbeler nedeniyle omurgasında birden çok kırık ve disk kayması oluşan Mustafa Can, 6 aydır tedavisi de yapılmadığı için doğru dürüst ayakta duramıyor. Sakatlığımuhtemelen ömür boyu sürecek.

İkincisi...

Adam karısının burnunu kesiyor, saç derisini yüzüyor, iki kolunu birden kırıyor ve sonunda komaya sokuyor. Kadın hastanede ölüm kalım savaşı verirken adam sokaklarda serbestçe geziyor. Kadının akrabaları adamın hastaneye gelip karısını (ve muhtemelen kendilerini de) öldürmesinden korkuyor.

***


Bu ikisi arasına bir ilişki yok mu sanıyorsunuz?

Şiddet münferit değildir. Şiddet, toplumsal bir vakadır. Bir yerinde olup öbür tarafa sıçramaması mümkün değildir.

Karısını bıçaklayan adam askerde dayak yemiş askerdir. Sevgilisini boğan delikanlı, babasından dayak yemiş, gururu kırık küçük oğlandır. Kızınıdöven anne, kendi annesinden tokat yemiş hınçlı küçük kızdır.

Askerde niye dayak vardır? Askerde neden şiddet, bir eğitim aracıdır? Neden bu çok normalmiş gibi kabul edilir? Neden buna kimse dur demez? Neden buna (son zamanların çok sevilen lafıyla) “Başbakan el koymaz”?

***


Şiddet münferit değildir. Bir zincirdir. Kadınların derilerinin yüzülmemesini hakikaten istiyorsak erkeklerin de dövülmediği bir askerlik sistemi kurmak gerekir.

Türkiye’nin en eğlenceli 3 şeyi


- Yalan Dünya dizisi

- İşler Güçler dizisi

- MHP: Genel Başkan adayı Seyfi Şahin “Anıtkabir Yunan Akropolüne benzemektedir. Biz bunu değiştireceğiz ve Atatürk’ün kabrini Türk eseri haline getireceğiz. Sütunlar Yunan sütunu gibi. Biz o sütunların köşelerini yuvarlaklaştıracağız, üzerine kubbe koyacağız. Kabrinin üzerine de ‘Ruhuna Fatiha’ yazdıracağız” demiş Çorum’da.

Niye eğleniyorum? Çünkü kripto gibiler. Yarım ve yanlış bilgilerini tamamlamak zihinsel egzersiz gibi. Anladığım kadarıyla Atina’daki meşhur antik yapıdan söz ediyor. Yunan akropolü değil Atina Akropolü ama o da değil (uzak şehir demektir o zira) “Parthenon” demesi gerekiyordu bir kere. Akropol’ün içinde yer alan yapının adı Parthenon. Ayrıca sütunları yuvarlaklaşması Anıtkabir’i Parthenon’a daha çok benzetecektir.

Kubbenin Türk icadı olduğunu nereden çıkardılar acaba? İnsanlığın en eski mimari icatlarından biridir. Fakat yükselişini Roma İmparatorluğuyla yaptı. Tapınak ve kamu binalarında bol bol kullandılar. Roma’da en çok ziyaret edilen yapı Pantheon’dur ve devasa bir kubbesi vardır. Ama Bizans daha da sevdi. Neredeyse tüm binalarını kubbeli yaptı. Ayasofya’nın tepesindeki 55,6 metrelik şey bir piramit değil. Fatiha da hadiseyi Türk’den ziyade İslami ve Arap yapar. Evet neydi derdimiz? Anıtkabir‘i Türkleştirmek... Bravo!

Bir de de’leri da’ları ayrımayı öğrenirlerse “dadından yinmez” olacaklar...

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Memleketimden Soma manzaraları
  2. En güzel imkanlara sahip morg
  3. Girit’te Konya’yı aramak
  4. Girit’in kalbine doğru
  5. Hayatımızı ne şekillendirir?
  6. Selanik’te Türkçe propaganda!
  7. Günlüklerin acı şahitliği: Delila
  8. Söylemesem olmazdı
  9. Gezi’den sonra 1 Mayıs artık manalı değil
  10. Ermeni meselesi hallolunmuştur

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.