Şaşkın bir yolcunun Pazar notları
.
- Günün sorusu: “Dünyanın En Şaşkın Yolcusu Ödülü” diye birşey var mı? Veya “İbiş Yolcu Oskarı/Nobeli” falan? Varsa ciddi ciddi adaylığımıkoymak istiyorum. Ödülün ismi de “Boş Kontuar Ödülü” olsun. Zira hayatımkontuarları boş bulmakla geçiyor. Ya çoğu zaman olduğu gibi çoktan kapanmışoluyor veya bugün olduğu gibi açılmasına 3 saat! Uçağım 10.30’da imiş amanedense benim aklımda 8.30 kalmış. ‘Hadi bu sefer yürek kalkımı olmasın’, ‘kalbimsıkışmasın’ diye ekstra ekstra erken DE gitmeyeyim mi? Uçak da 2 saat rötaryapmasın mı? Beş saatim hıyar gibi havaalanında geçti... Ödülü alnımın akıylahak etmiyor muyum allasen?
- Bu arada Atatürk Havaalanı İç Hatlar çarşısı yeterincezengin değil. Şapşal yolcu sinirini abuk subuk alışveriş yaparak çıkaramıyorefendim! (Esnaf, duy sesimi!)
- İzmir’e vardım sonunda velâkin şaşkın yolcunun maceralarıbiter mi? Bitmez. Metroya bineyim dedim yanlış yöne binmişim. Üçyol’a Cumaovasıüzerinden giden tek insan ben isem, “Şaşkın Yolcu” ödülümü duble istiyorum!
- İzmir’in erguvanları çoktan açmış! Niye kimse habervermiyor? Ortalık harikulade bir şekilde mosmor! Hâlbuki İstanbul’dakiler dahatomurcuk halindeler. Bu arada İzmir’in erguvan nüfusu da hiç azımsanacak gibideğilmiş.
- İzmir’de bir İstanbulluyu nasıl anlarsınız? Herkesin tiriltiril giysilerle dolaştığı sokaklarda siyah kalın mus çorabıyla dolaşan birKezban varsa bilin ki İstanbullu. (bkz: ben)
- Peki İzmir ve İstanbul’un 38 bedeni nasıl bu kadar farklıoluyor biri bunu bana açıklayabilir mi? “Gevrek”, “darı”, “tomat”, “çiğdem”ianladık da aslında 34 beden pantolonları 38 beden şekline etiketlemek neyinnesi? Üzerimdeki “kış Kezban”ı kıyafetlerimi değiştireyim dedim, Üçyol’da birmağazaya girdim, kendimi resmen morbid obez gibi hissettim! Ulan tek bir çaputolmadı iyi mi! Tezgahtar kız “size laaarç olur ancak” deyince nara ataraksokağa attım kendimi.
- Neyse ki sonunda hedefe varabildim. Alaçatı. Sebep de “OtFestivali”. Velâkin geldiğimde tezgahlar çoktan toplanmıştı. Yarın yineaçacaklarmış. Umarım ibişlik laneti devam etmez de iki laf yazabilirimburaya...
Okur köşesi: Canan Karatay şiiri
Bilirsiniz, çok fazla okur mektubu yayınlamam. Fakat İzmir’den yazan Alper Göncü’nün “Karatay Şiiri” çok hoşuma gitti. Resmen bayıldım. Pazarneşemiz olsun...
KARATAY
Denedik bir heves Atkins’i, Dukan’ı
Hizaya getirir bunlardan bıkanı
Kimine gül, kimine deve dikeni
İnsanı şekle sokar Karatay diyeti
Çorba, bakliyat bir de imambayıldı,
Günde üç öğün lokmalar sayıldı,
Hocanın namı tüm âleme yayıldı
Farkla öne çıkar Karatay diyeti
Geçit yok simit ile beyaz ekmeğe,
Kursağımız alışır üç beş lokmaya
Gerek kalmaz kolesterole bakmaya
Sonucu aşikar Karatay diyeti
Bir avuç çerez ve Mürdüm eriği,
Yok saydık abur cubur, öte beriyi
Sebat etmek diyetin temel direği
Tabuları yıkar Karatay diyeti
Ara öğünleri hepten kaldırınca,
İki yumurtayı suya daldırınca,
Terazi düşük sıklet bildirince
Suni gıdaya takar Karatay diyeti
Kemere iki delik daha deldirdik,
Bülbül çanağına iştahla saldırdık
Leptin direncini ortadan kaldırdık,
Yağları tez yakar Karatay diyeti
ALPER GÖNCÜ/İZMİR