Şampiy10
Magazin
Gündem

Noel ve Kutlu Doğum Haftası

.

ABONE OL
Vatan Haber

Bugün Noel.

Dün sabah marketten alışveriş yaparken, bizim mahallenin kilisesinin çanları çalmaya başladı. Her sabahkinden farklıydı. Uzun uzun, sık sık ve güçlü güçlü çalıyordu.

Markette alışveriş yapan kadınlar birbirlerine sordular. “Ne oluyor bu kiliseye? Biri mi ölmüş?”. “Yok” dedim... “Muhtemelen İsa’nın doğum günü için olmalı. Noel yani...”

“Haaa” dediler. “O bugün müydü?” Bir çocuk “Noel ne? Kutlu Doğum Haftası gibi bir şey mi?” dedi. “Hah!” dedim “Aynen öyle... Hıristiyan versiyonu”

Hakikaten de ne kadar benzer Noel ile Kutlu Doğum Haftası!

Sanmayın ki İsa kendi zamanında doğum günü kutlayıp pastadaki mumları üflüyordu. İlk Noel kutlaması İsa’dan 300 yıl sonra yapılıyor. Ondan önce böyle bir adet yok. Hatta böyle bir şeyi yapmak günah kabul ediliyor.

Kaldı ki 25 Aralık’ın İsa’nın doğum günü olması da pek mümkün değil. Zira İncil’de İsa’nın doğumu sırasında çobanların kırda, sürülerinin başında olduğu yazar. İsa doğunca civardaki çobanların yeni doğan bebeğe bakmak için mağaraya gelmişler. Bu, ilkbahar, yaz veya sonbahar aylarında olabilir ama kış aylarında olmaz. Zira kışın sürüler kırda bayırda olmaz. Dahası İsa doğduğunda nüfus sayımı varmış ve o dönemde nüfus sayımları da ancak yaz aylarında yapılıyormuş.

Peki o vakit neden 25 Aralık’ın İsa’nın doğum günü olarak kutlanmasına karar verilmiş?

İki iddia var. Birinci iddia şu: Papazlar, İsa’nın anne karnından “çıktığı” değil (daha kutsal ve mucizevî olduğu için) anne karnına “düştüğü” günün kutlanmasına karar vermişlerdir aslında. O nedenle doğumundan 9 ay 10 gün öncesine gitmişlerdir. Ama insanlar “rahme düşme” ve “doğumu” zaman içinde karıştırmışlar.

İkinci iddia ise bambaşka. Hıristiyanlık, çok tanrılı başka bir dinin içinde yaygınlık kazanmaya çalışmış bir din. Rakibi Zeus ve diğer tanrılar. İster istemez “ikame” etmek zorunda kalmış. Denizcilerin tanrısı (Poseidon) yerine onları koruyan aziz (Aya Nikola) ikamesi mesela çok güzel bir örnektir. Çok tanrılı zamanda 25 Aralık, büyük şölenlerle kutlanan bir gün. Hem de binlerce yıldır. Ta Babil zamanından beri. Güneş tanrı Mithras’ın günü. Çok tanrılığın hafiften solmaya başladığı M.S. 300 yıllarında aynı günü başka bir bayrama dönüştürmek Hıristiyan papazların akıllıca bir stratejisi. İnsanlar madem bir şey kutlamak istiyor, al sana güneş yerine İsa’nın doğumu!

Tam da bu nedenle, yani bir Pagan geleneği olduğu için, bazı Hıristiyanlar Noel’i kutlamayı reddeder. Hatta 1659’da Amerika’da bazı yerlerde bir süre için yasaklanmış bile!

Kutlu Doğum Haftası da bildiğiniz (veya muhtemelen bilmediğiniz) gibi 1989’da Türklerin icadı bir kutlama. Dünyadaki diğer Müslümanların böyle bir haftadan haberi yok. Önceden beri var olan Mevlid (peygamberin doğumu) kandili. Sünniler ve Şiiler farklı günde kutlasa da böyle bir gün zaten var. (Türkiye’de 2. Selim’den itibaren yerleşen bir gelenek). Ancak modern Müslümanlara bu yeterli gelmiyor ve Noel’e benzer bir görkemde kutlama olması için “Kutlu Doğum Haftası” yaratılıyor. Çeşitli sebeplerle haftayı 20-27 Nisan’a sabitlemeye karar veriyorlar. Ancak 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na alternatif bir kutlama olduğu gerekçesiyle (aynı gün kuran okuma yarışması yapılınca) askerler rahatsız oluyor. Onun üzerine bir hafta öncesine alınıyor. AKP iktidarıyla beraber “hafta” yaygınlık kazanıyor, okulların müfredatına giriyor. Resmi gazetede o gün neler yapılıp neler yapılmayacağı bile yayınlanıyor. Ve bir gelenek başlatılıyor. İki yüz yıl sonra meraklısı dışında belki de kimse bunun böyle başladığını bilmeyecektir. Tıpkı 1700 yıl sonra Noel’ın nasıl başladığını çoğunluğun bilmediği gibi.

İlginçtir ama bizim dini bütün bazı belediye başkanlarının nefret odağı Noel babanın bu konuyla hiç ilgisi yok iyi mi... O, günümüzün tüketim manyaklığından çok uzak, kendi haline bir adamcağız(dı) aslında...

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Memleketimden Soma manzaraları
  2. En güzel imkanlara sahip morg
  3. Girit’te Konya’yı aramak
  4. Girit’in kalbine doğru
  5. Hayatımızı ne şekillendirir?
  6. Selanik’te Türkçe propaganda!
  7. Günlüklerin acı şahitliği: Delila
  8. Söylemesem olmazdı
  9. Gezi’den sonra 1 Mayıs artık manalı değil
  10. Ermeni meselesi hallolunmuştur

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.