İftar kumanyasındaki “ruh”
.
Vatan Haber
Ben, herkes gibi, gipgri bir Türkiye’de büyüdüm.
Çirkin, dökük, tozlu, sevimsiz bir Türkiye’de.
Bursa, ekstradan mı daha sevimsizdi yoksa bana mı öyle geliyordu bilmiyorum.
Her yer beton, her yer kırık, her yer dökük, her yer el atmaya muhtaç...
Tüm renkler grinin tonuydu...
Çocukluğuma dair hatırladığım parlak renkli hiçbir şey yok...
Olmadığından değil fakat nasıl bir sevimsizlikse hepsi solgun kalmış aklımda...
Fikir zikir yönünden de hayat yoktu.
İğrenç okullar, korkunç bir müfredat ve o faşist sistemi uygulamaktan son derece memnun güdük öğretmenler...
Ailemin durumu da türlü nedenlerle en az “o” Türkiye kadar sevimsizdi.
Sonra savaş... Bitmeyen bitmek bilmeyen kara bir savaş...
Her rengin üzerine kan damlatan savaş...
Çocukken, ama hakikaten çocukken “iyi” bir Türkiye hayal ederdim. Yoksulluğun biteceği, her yerin renk renk olacağı, binbir fikir ve güzelliğin Avrupa’da, Amerika’da olduğu gibi yeşerip ağaç olacağı bir Türkiye’nin olabileceğine dair umudum vardı.
Çok az büyüyünce “bu memleket adam olmaz” dedim.
Olmuyordu da hakikaten.
Binaları yükseliyor, şehirler bir nebze güzelleşiyor, refah artıyor da olsa “ruh” yoktu.
O “ruhun” geleceğine dair de hiç umudum yoktu açıkçası.
Yalanım yok daha geçen yaza kadar ülkemi terk edip kurtulmak istiyordum.
Önce köşe yazarlığından sonra Türkiyelilikten..
Birincisi kolaydı da ikincisi zordu.
Ne yanlış işler yaptım bunun için ah bir bilseniz...
Umutlarım ilkin “barış”la başladı yeşermeye..
Nevruz günü, ne zamanki o mektup okundu, dedim “olacak bu iş!”. Makus talih değişecek bundan sonra...
Çilek Bebeyi edinmeyi işte o “ruh”la akıl ettim...
Gezi, tam bir şek tedaviydi. Önce umutlarım bulut yaptı sonra...
Sonra daha öncekilerle beraber yer altına indi...
Dedim, hepsi suni nefesmiş..
Değişen bir şey olmayacak...
Ruh gene gelmeyecek..
Dün, İstiklal Caddesi’nde “Yeryüzü İftarı”nı görünce içim çiçeklendi.
Gezi Parkı’nda olduğum gibi oldum. Yine.
Gezi’den daha güzel bir şey göremem diyordum, gördüm!
Dünyanın en güzel sofrasını gördüm...
Dünyanın en bereketli iftarını gördüm...
Dünyanın en eğlenceli oruç açmasını yaşadım...
Dedim, Gezi’de doğup Gezi’de öldürüldüğünü düşündüğüm “ruh” meğer yaşıyormuş.
Hay Allah razı olsun fikri akıl eden ve düzenleyen Antikapitalist Müslümanlardan!
Hay Allah razı olsun iftara gelen herkesten...
Hay Allah razı olsun herkesten.
Bu ramazanın iftar kumanyasında “ruh” da varmış.