Şampiy10
Magazin
Gündem

Gürültü Savaşları: Çelebileri ziyaret

.

ABONE OL
Vatan Haber

Bir iki hafta önce yazdım. Yazlık yerlerdeki gece kulüplerinin sabahlara kadar bangırdatmasıyla ilgili. Yerel idareler yarı çaresiz yarı umursamaz durumda. Hatta bazıları düpedüz gürültüden yana. Kes her sezon bir on bin, otuz bin ceza, al payını, olsun bitsin... Seneye Allah kerim

Çeşme’deki Aya Yorgi Koyu’nda olan biteni de anlatmıştım hatırlarsanız. Çelebioğlu ailesi, bütün uyarı ve şikâyetlerine rağmen ortalığı sabaha kadar inleten işletmeleri protesto etmek maksadıyla “karşı” ses düzeni kurdu. Hafta içi 1’den, hafta sonu 3’ten sonra gelsin Carmina Burana, gitsin Mehter Marşı...

Ses kesilirse ne ala. Onlar da kesiyor. Kesmezlerse devam ediyorlar. (Gürültü Kirliliği Yönetmeliğine göre sınır saat 23:59.)

***


Geçen hafta Çelebioğlu Ailesi’ni desteklediğimi yazmıştım. Bunun üzerine hoş bir tesadüf oldu, ben de Alaçatı’dayken Çelebioğlu ailesini ziyaret etme imkânım oldu. Şu meşhur “karşı” ses düzenini görmeyi cidden çok istiyordum.

Akşam üstü gittim, Çelebi Holding Başkan Vekili Canan Çelebioğlu Tokgöz, annesi Engin Çelebioğlu ve eşi Ayhan Tokgöz ile uzun uzun sohbet ettik.

Sonra bana bahçeyi gezdirdiler. Zeytin ağaçları, meyve ağaçları, aman ne güzel serviler derken birden karşıma çıktılar.

Görünce kahkahalarla gülmekten kendimi alamadım! Meyve ağaçlarının arasına muazzam bir ses düzeni kurulmuş. Basında Madonna’nın diye yer aldı ama doğrusu Serdar Ortaç’ın kullandığı ses düzeniymiş. Ayrıca satın almamışlar, kiralamışlar.

Öyle üç beş hoparlör değil sözünü ettiğim. Hidrolik kaldıraçlarıyla, yukarı aşağı, sağa sola istenen yöne ses verebilen muazzam bir ses kompleksi.

“Hey güzel Allahım” dedim. Memleketin en güzel koyunda memleketin en saçma durumu yaşanıyor.

***


Canan Çelebioğlu Tokgöz’ün bana dediği şu: “Bizi eğlence ve turizm düşmanı şımarık bir aile gibi tanıtmaya çalışıyorlar. ‘Karşı yayınımızı’ durduk yerde, keyfi bir şekilde yapıyormuşuz gibi yazılar yazıyorlar. Bakın burada diskonun içinde gibi olunuyor. Dışarıda oturmak hiçbir şekilde mümkün olmuyor. Eve kapanıyor, camları kapatıyor, panjurları aşağıya indiriyoruz, sırf bir parça uyuyabilmek için...”

Bu arada Ege Basını çok tuhaf bir şekilde gürültüden yana taraf tutuyor. Ege Milliyet’ten Erol Yaraş, toplam beş yazı yazdı. Ne kadar taraf tuttuğunu son yazısının başlığı ile ifade edeyim: “Çeşme dağ başı mı?”

Sanırsınız ki Gürültü Kirliliği yönetmeliğine tamamen aykırı sabaha kadar 160 desibellik gürültü yapan kulüplere karşı! Hayır değilmiş! Bu ülkede devlet varmış ve kimse kendini “cezalandırıcı” ilan edemezmiş!

Son cümle ise tüyler ürpertici: “Bugünlerde Aya Yorgi’de çok tatsız olaylar yaşanmasına rağmen, kan dökülmüyorsa, bu Mehmet Özöner’in efendiliğinden kaynaklanıyor.”

Mehmet Özöner, hiçbir mutabakata, hiç bir uyarı ve cezayı umursamadan sabaha kadar bangır bangır ortalığı inleten Marrakech’in sahibi.

Bu nasıl bir cümledir? Ne demek “kan dökülmüyorsa”? Hem ortalığı inletecek hem de adam mı vuracaklar? Yani içlerinden bu geçiyor ama şimdilik “efendilik” mi ediyorlar? Ve bunu böyle sözde “turizm yanlısı”, büyük “kulüpçü dostu” yancılarla mı haber ediyorlar? Basın böyle bir eşkiyalığa nasıl ve neden alet olur?

Ne kadar utanmaz arlanmaz bir şeydir bu... Demek Türkiye’nin hesapça en aydın bölgesi Ege’de işler böyle çözülüyor.

Çeşme, çoktan dağ başı olmuş, kimsenin haberi yok...

*****


“Kenarın Gurmesi” yalanları

- Anneannem de çok güzel eskargot yapardı..

- Trüf mantarını çok severim. Her yemeğe koyarım..

- Sera domatesi ile tarla domatesini bir kilometre öteden ayırt edebilirim.

- Çocukluğumdan beri özel tatlara meraklıyım..

- 20 yıldır hazır çorba boğazımdan geçmedi. Hamburgerin tadını bilmem..

- Bayram yemeğimiz hep ıstakoz olurdu..

- Biz Giritliyiz. Ottan sebzeden anlarız.

- Türkiye’de kimse iyi steyk yapamıyor..

- Deniz suyunda pişmemişse spagetti yiyemiyorum..

- Kıymayı hep bonfileden çektiririm..

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Memleketimden Soma manzaraları
  2. En güzel imkanlara sahip morg
  3. Girit’te Konya’yı aramak
  4. Girit’in kalbine doğru
  5. Hayatımızı ne şekillendirir?
  6. Selanik’te Türkçe propaganda!
  7. Günlüklerin acı şahitliği: Delila
  8. Söylemesem olmazdı
  9. Gezi’den sonra 1 Mayıs artık manalı değil
  10. Ermeni meselesi hallolunmuştur

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.