Güreşçi kızı rahat bırakın!
.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’nda artık spor yapılıyor.
Kıyafetlerin kapalılığı açıklığı tartışması yapılmıyor eskisi gibi.
Hatta bir kadın sporcumuz çıkıp bir erkek sporcuyla güreş de tutabiliyor.
Aslında başka bir kadın güreşçiyle karşılaşacakmış. Zaten ortada müsabaka da yok. Güreş tekniklerini gösteren bir şovmuş. Ama şov arkadaşı kız gelmeyince bir erkek sporcuyla yapmış gösterisini.
Fakat o da ne?
Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, olay basına yansıyınca paniğe kapılmış ve zart diye şu açıklamayı yapmış:
“Bu etkinlikler sırasında ata sporumuz olan güreş içinde yer almayan bir bayan ile bir erkek sporcunun gösterisi ile ilgili inceleme başlatıldı”.
Bravo! Bir grup genci daha spordan soğutmayı, milyonlarca insanın aklına da “spor ve seks”i sokmayı başardınız.
Memleketin en büyük ihtiyacı bu çünkü.
Gençlik ve sor bayramında yine utandırılan gençler oldu.
ÖDÜ KOPAN VALİ YUMURTALARI
Vali beyin belli ki hükümetle arası bozulacak diye ödü kopuyor. “Bir şeyler demem gerek.. bir açıklama yapmam gerek... yoksa sicil lekelenecek..” diye kendini fena halde kasmış. Fakat kardeşim bu da spor! Öyle bir konu ki neredeyse din gibi.. “Dünyayı spor kurtaracak”, “barışın, kardeşliğin tek yolu spor” diye bunca zamandır kafamızı ütüledikten sonra kurallara uygun, misler gibi güreşmiş iki sporcuya nasıl bir laf edebilirsin ki?
İşte tam böyle: “Muhafazakar” kötü niyeti belli etmeden hesapça “milli” duygulara hitap ederek.
Ama ne olmuş?
Cahilliğin daniskası olmuş.
HANGİ ATA SPORU?
Güreş sanıldığı gibi sadece Türklerin sporu değil. Evet meraklıyız, seviyoruz, yağlısından karakucağına türlü stillerimiz var ama gerçek şu ki dünyanın BÜTÜN milletleri güreşmiş. Hintlisinden, Japon’una, Fransız’ından Babillisine kadar. Fransa’da bulunan 15 bin yıllık mağara resimlerinde güreş figürleri mevcut. Mısır ve Babil rölyeflerinde günümüz tekniklerine çok benzeyen güreş biçimleri kazınmış.
Fakat güreşe en meraklı millet eski Yunan milleti. Antik olimpiyatların ana sporu güreş. Bir hayli de sert oynarlarmış. Romalılar Yunandan almış. Gaddar kısımlarını atmış ve efendi bir spora dönüştürmüş.
Hah işte “Greko-Romen” stil denilen laf buradan çıkma.
Greko: Yunan. Romen: Romalı.
Türk lafı yok bilmem farkında mısınız!?
Güreş, Ortaçağda Japon, Fransız ve İngiliz asilzadeleri arasında müthiş yaygınlaşan bir spor. Amerika kıtasına da zaten İngilizler götürüyor. Orada halk sporu oluyor. 1888’de ülke çapında turnuva düzenleniyor. Modern Olimpiyatlara da “grekoromen” ve “serbest” stil olarak 1904’de giriyor.
19 Mayıs’ta gösteri maksadıyla güreşen kardeşlerimiz ne stil güreşiyorlar peki?
Grekoromen.
Nedir grekoromen stil? Rakipler birbirlerinin ayak ve bacaklarına dokunmadan güreşirler. Belden yukarısı ile oyun taktik edilir. Ayakla oyun yapılmaz ve rakibin hücumu engellenmez. Beşiktaş Kulübünde 1903 yılında uygulanmaya başlanmış. Koca Yusuf, Ahmet Kara, Hergeleci İbrahim. Filiz Nurullah, Kurtdereli Mehmet, Adalı Halil, Mandıralı Ahmet ve Kara Osman grekoromen stilde güreşen ilk güreşçilerimiz.
Demek ki ata sporu yapmıyorlar. Elin Yunan-Roma sporunu yapıyorlar.
Yani “ata sporumuz olan güreş içinde yer almayan bir bayan ile bir erkek sporcunun gösterisi” diye bir şey iddia etmek için çok cahil, kadın ve erkek güreşti diye ahlaka mugayir bir şey yaptıklarını iddia edip soruşturma açmak için de çok kötü niyetli olmak lazım gelir. Sanırım burada ikisi birden geçerli.
DERT KURALLAR DEĞİL TEMAS
Vali bey madem “ata”lara çok meraklı..
O vakit ben de ona ata dilinde sesleneyim:
Kızı rahat bırakın bre!
Bu kıza sahip çıkıyorum.
Bu kadar hırt, bu kadar bağnaz, bu kadar tıkız ve ahlaksız bir memlekette namusuyla sporunu yaptığı için ceza değil ödül alması gerekiyor.
Diyelim bir başka ata sporu cirit oynansaydı ve kızımız ciritçi olsaydı bir erkekle karşılaşmasına karşı çıkmayacaktınız. Çünkü derdiniz “ata sporu kuralları” değil “temas”.
Ama o temiz niyetli. Kirli olan sizsiniz.