Doktor! Mercimeğe geç artık!
.
Gündemden uzak olmak Allahım ne kadar güzel anlatamam... Pazar günü ilan ettiğim üzere artık dünyanın en “boş” yazılarını yazacağım. (Evet Tuğçe Baran kazandı.. Mutlu musunuz?) Kaç vakte kadar bu böyle gidecek bilmiyorum. Gazeteler az ötemde duruyor (ve hain hain bana sesleniyorlar) ama ben elimi bile sürmeyeceğim... Siyasetle ilgili çokçokçok değerli yazılarını bana mailleyip duranlara da müjde: Hepiniz hunharca engelleneceksiniz... Hatta galiba mail adresimi de iptal edeceğim...
İlan ettiğim gibi artık Antakyalı Simeon gibi sütun tepesinde yaşıyorum. Sütun tepesine de haliyle mail gelemez di mi!? Kim lan bu herif diye sormuş biri.. Normal koşullarda detaylı bir şekilde yazardım velakin ona bile cevap vermeyeceğim.. Zahmet edip gugulla gözüm... Zar zar mail atacağına ARA, ARAŞTIR! Babaanneler bile artık internet başında. Çatır çatır feysbuklaşıyorlar.
Ben zira şu an şahane bir çiş/kaka/mama/sebze çorbası/ay onu beğenmedi/formül mama daya/uyudu/uyuyamadı/gaz çıkart/üstünü değiştir/ gezdir/yine doyur/yine kıyafet değiştir/şeftaliyi püre yapıp süzgeçten geçir/biberondaki mama bozulmuş mudur endişesine gark ol/pişik kremi sür/pamuklu çubukla konak temizle/bez değiştir/banyo yaptır/nerden esiyor bul/klima kapattır/milleti bunalt üçgen, dörtgen, çokgen, prizma, yamuk, deltoid sarmalındayım..
Bana ilginç gelen şu: sıkıcı ve yorucu bulmuyorum! Başkaları yaparken içime fenalık getiren bütün bu yukarıdaki işler, ben yaparken nedendir bilinmez EĞLENCELİ geliyor. Bir nevi Barbi bebek oynamak. Zira benim bebek ağlamıyor! Allah gönlüme göre bir bebek verdi: Ağlamayan cinste. Veya ağlıyor ama ben bunu ağlama addetmiyorum. Bak bu da bir ihtimal! Muhtemelen ağlamayı “iletişim kurmak” diye formüle ettim ve o zırıltı kulağıma “su” “mama” “bez” “uyku” diye geliyor... Hmmm... Anneliğin sırları ufak ufak çözülüyor...
Sorunu anladım: Çekilmez olan çocuk, yanında anası olan çocuk! Yani aslında çekilmez olan çocuk değil anası. Öyle bir stres yapıyorlar ki ne çocukla tam ilgilenebiliyorsun (kartal anne sendromu) ne de ilgisiz kalabiliyorsun (surat asan agresif anne sendromu). İlgilensen ilginde kusur bulacak, durmadan müdahale edecek, ilgilenmesen bu sefer de “niye yardım etmiyorsun!” diye dünyayı sana dar edecek. (bkz: Karı kocaların çocuk olduktan sonra berbat olan ilişkileri)
Şimdi çekilmez olan muhtemelen benim... Ve tabi tipik bir ana olarak bunun da farkında değilim. Soruyorum arada kendime: Ben çemkirdim mi? Yok yahu çemkirmedim. Hem çemkirdiysem de çocuk için çemkirdim. O vakit o çemkirme değildir..
Oh ne ala! Zar zur zar! Ama çocuk içiiin...
Ah biz yok muyuz biz!
Bir anneler bebek mamasıyla besleniyormuş arkadaşlar! Düdük hanıma yaptığım patates çorbasının, kabak haşlamasının fazlasını tuzlayıp yağlayıp ben yiyorum iyi mi... Beş gündür mönü böyle.. Biraz sıkıcı oldu. Doktor mercimeğe, pilava falan geçse artık çok memnun olacağım heh!
Oldu mu arkadaşlar? Yeterince “zırtlak” bir yazı oldu mu? Eh napalım, sütun tepesinden böyle...