Şampiy10
Magazin
Gündem

Yürek yarası

.

ABONE OL
Vatan Haber

“Belki bize, parçalarını toplayıp teslim edecekler. Ama buna bile razı olacak hâle geldik...”

“Bir insan, cenazesini bulduğuna sevinebilecek noktaya geldiyse, ne hissettiğimi siz tanımlayın, siz anlatın...”

Ankara’da, Adli Tıp Kurumu kapısında kayıp yakınlarından haber bekleyen 5 kişiden ikisinin sözleri bunlar.

Bir başkası... Eşini bulamayan bir kadının sözleri:

“Eşimin cenazesinden bir parça bile olsa, almadan Ankara’dan ayrılmayacağım. Bir eli olsun, DNA’da el çıksın. O eli götüreyim, tabutun içine koyayım. Çocuklarının bayramda gidebileceği bir babaları olsun.”

Bu sözlere yürek mi dayanır?

Bu duruma sinir mi dayanır?..

**

Dün, beş gün geçmişti o kalleş saldırının üzerinden. Kayıp beş kişinin de yaşamını yitirdiği haberi beşinci günde gelebildi. Henüz kayıtlardaki yerini alıp resmiyet kazanmış olmasa da...

Evet kabul... Patlama sonucu cansız bedenlerin geldiği durum itibariyle, yürütülen tıbbi çalışmanın zorluğuna şüphe yok.

Bir suçlama, yargılama değil. Sadece insani bir sorgulama...

Bir düşünsenize...

5 koca gün geçmiş...

Gerçeği tahmin etmenize rağmen, bir umut bekliyorsunuz...

Omuzları çökmüş, ağlamaktan göz pınarları kurumuş bir avuç insan...

Kendinizi koysanıza bir, o insanların yerine.

**

Sonra bakıyorsunuz, birileri çıkıyor, “Ne barışı, terör mitingiydi o” diyebilecek kadar acımasızlaşabiliyor.

Söyleyecek söz bulamıyorsunuz bu insanlıktan nasibini almamış bakış karşısında.

**

Kaybettiğimiz insanlarımızın anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşu üzerinden bile geriliyor, tartışıyor, ayrışıyoruz.

Birisi yazıyor, “Bu ülkede ne zamandan beri teröriste saygı duruşu yapılıyor” diye.

Pes!

97 kişi ölmüş.

Çocuklar var içinde...

Gencecik insanlar var...

Ömrü boyunca terörü, şiddeti, silahı lanetleyerek ideolojisi doğrultusunda mücadele vermiş insanlar var.

Ve kerameti kendinden menkul zavallılar çıkıp, inancına, ideolojisine göre değerlendirip, neredeyse “İyi ki öldüler” diyecek!

Pes ki pes!!!

**

Yazının başındaki cümleleri bir kez daha okuyun lütfen.

İsimlerinin bir önemi var mı?

İnançlarının, siyasi görüşlerinin, oy verdikleri partinin, etnik kökenlerinin, mezheplerinin giyim kuşamlarının, konuştukları dilin, lehçenin, bir önemi var mı Allah aşkına?

Öldü insanlar; öldü!

Ve biliyor musunuz; geride yaşayan ölüler bırakarak gittiler...

Bir annenin, 12 yaşındaki oğluna “Evladım, baban öldü” demesini bir düşünün!

Bu dramın parçalarından birinin kendiniz olduğunu bir düşünün!

**

Çok mu zor sadece ve sadece; “Kimse ölmesin” diyebilmek?

“Bombaların, demir bilyelerin hedefi olmasın hiç kimse” demek, diyebilmek çok mu zor?

Bu kadar mı zor sadece ‘insan’ olmak?

**

Ben bunları yazarken, Van’dan bir şehit haberi daha geliyor işte.

Bir polis...

Belki bir baba, bir eş...

Bir evlat.

Ölmesin insanlar böyle.

Ölmesin!

Yazarın Diğer Yazıları

  1. ZIPIR
  2. Siyah-beyaz ölüm-yaşam
  3. Bahçeli’nin kararlılığı
  4. İttifak kulislerinden isimsiz demeçler
  5. Cumhur ittifakındaki bağ pamuk ipliği mi, çelik tel mi?
  6. Küresel liderin bölgesel temasları
  7. Tercih
  8. Siyaset, saygı, üslup
  9. Bu soru bütün Meclis’e
  10. İlk gün mesajları ve soruları

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.