Şampiy10
Magazin
Gündem

‘Yargı hemen Meclis’ten vekilleri götürmez’

.

ABONE OL
Vatan Haber

Başbakan Davutoğlu, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili, “Burada da yargıya güven duymak lazım. Türkiye 90’lı yıllarda değil. Yargının hemen buradan hareketle tek tek milletvekillerini Meclis’ten götürmesi gibi bir durum olmayacağına eminiz...” dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Strazburg’ta gazetecilerin terörle mücadele, göçmen sorunu, milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması konularında sorularını yanıtladı.



Davutoğlu, önceki gün Strazburg’da gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Yaşlı kedi, genç kedi...

- Dokunulmazlıklar için Meclis’ten nasıl bir sonuç çıkar sizce? Malumunuz fire ihtimalleri konuşuluyor. Bir de HDP’nin konuya ilişkin tutumu hakkında neler söylersiniz?

“İki şeyi önemsiyorum. Birisi, 7 Haziran’dan sonraki Meclis Başkanlığı seçimi. Psikolojinin sarsıldığı bir ortamda, Meclis Başkanı 258 ile seçildi. Ak Parti tek bir fire vermedi. İkincisi ‘Ak Parti dokunulmazlıkların kalkmasından korkar, istemez’ dendi. O kadar olumsuz propaganda yapıldı. Arkadaşlara ‘316 imza istiyorum’ dedim. Elhamdülillah, 316 imza firesiz.

Bizim böyle hamle yapmamızı beklemiyorlardı, hamleyi yaptık. CHP önce olumlu gibi davrandı. Teklifler gönderdi. Sonra destek vermeyeceğiz dedi. Bizim ısrarla üzerine gideceğimizi düşünmediler. MHP, niye bunu saptırıyorsunuz dedi. Biz, yola devam edince, bu sefer arkamızdan gelmek zorunda kaldılar. Onun acısını çekiyorlar şimdi. Ben bizim çocuklara anlatırım bazen, (yanlış yorumlanmasın da) Yaşlı kedi, genç kediyi görmüş. Genç kedi, kendi kuyruğunu yakalamaya çalışıyormuş, yakalamak istedikçe kuyruk dönüyor haliyle yakalayamıyormuş. Yaşlı kedi demiş ki, ‘bak evlat, ben bunu hayat boyu yaptım, kuyruğumu hiç yakalayamadım, ama ben ne zaman doğru bildiğim yolda yürüdüysem o (kuyruk) hep benim arkamdan geldi. Bunlar siyaseti kuyruk yakalama gibi görüyorlar.”


Davutoğlu, AKPM’ye önceki gün Türkçe hitap etti.

‘90’lı yıllarda değiliz’

- İki soru: Geçen gün Ahmet İyimaya söyledi, ‘Gizli oylama, gizli olmazsa yaptırımı yok’ dedi. Gizli oylama gizli olarak kalacak mı? İkinci sorum: Şöyle bir söylenti var: Mevcut teklife milletvekilleri gözaltına alınamaz, tutuklanamaz ama soruşturulur gibi bir cümle eklenmesi söz konusu mu?

“Anayasa gizli oy demişse buna sadık kalmak lazım. En sağlam disiplin gönüllerde sağlanan disiplindir. 316 vekilimizin destek vereceğinden eminim. Kimsenin başına denetleyici otorite koymayız. Bizim partinin ortak vicdanına ve ortak disiplin anlayışına hep güvenmişimdir.

Evet, o konu gündeme geldi, gözaltı olmaksızın vesaire... Burada da yargıya güven duymak lazım. Türkiye 90’lı yıllarda değil. Yargının hemen buradan hareketle tek tek milletvekillerini Meclis’ten götürmesi gibi bir durum olmayacağına eminiz ama yargıya da sınır getirmenin doğru olmadığı sonucu çıktı istişarelerimizden. Dokunulmazlıkların kaldırılması bir hakkın elinden alınması değil, sadece yargılanmasına izin verilmesi. O milletvekili suçlu ilan edilmiyor. Yargının önünü açıyoruz sadece, suçlu mu değil mi, gözaltına alınması gerekiyor mu gerekmiyor mu ona biz karar verecek değiliz. Yargının hukuka uygun tavır alacağı konusunda itimat etmek lazım. Yasama yargının önünü açıyor, yargı da eminim yasamanın aldığı karar doğrultusunda kendi görevini yapar. Türkiye’nin imajı bakımından da hassasiyetleri gözetir diye inanıyorum.”

‘Dil değişimiyle yumuşama olmaz’

- Çözüm sürecine dair bir soru: Kandil’den, PKK terör örgütünün Avrupa yöneticilerinden vitesi düşürür tarzda söylemler geliyor. Dozaj düşürüyorlar gibi. Çözüm süreci bakımından bir şey ifade ediyor mu bu? İki, Diyarbakır’a ziyaret yaptınız, havalimanı açılışı ertelendi gibi.

“Silahlar bütünüyle terk edilip, magmaya gömülene kadar operasyonları devam ettireceğiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Kimse operasyonların durması gibi bir beklenti içinde olmamalıdır. Zannediyorlar ki, dil değişimi ile bizim irademizde yumuşama olur, hayır. Silahları terk edecekler, tümüyle terör son bulacak. Türkiye’de parlamentoda her şey konuşulur. Bunlar şimdi hatalarını anladıklarını ifade ediyorlar, hendek siyaseti yanlıştı, diyorlar. Günaydın! Biz bunu kendilerine daha önce çok anlattık. Bırakacaklar silahı. Bunun karşılığında operasyonlar dursun demenin de anlamı yok. Böyle netice alınmaz. Terörle mücadele tek bir terörist kalmayıncaya kadar sürer.”

23 Nisan çocukları...

Başbakan Davutoğlu, 38. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği’ne katılmak üzere 20 ülkeden gelen çocuklarla buluştu. Başbakan Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu, kendi ülkelerinin yöresel kıyafetleriyle gelen çocuklarla tek tek tokalaştı, sohbet etti ve fotoğraf çektirdi. Dünya çocuklarıyla buluşma etkinliğinde, “yakın koruma polisi” olarak Muhammed Emin Yıldız ve Ece Turan isimli iki çocuğa görev verildi.

‘Anayasa için referandum’

- Anayasa ile ilgili olarak nasıl bir takvim var. Anayasada değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek konularla ilgili bir tartışma da söz konusu...

“Anayasa reformunu bir yıllık takvimin içine koyduk. Altı ay komisyonun çalışacağını düşünmüştük. CHP yüzünden akamete uğrayınca, ritmi hızlandırdık. O günden bugüne de 6-7 kez benim yönettiğim toplantılar yaptık. ‘Şimdi yazım aşamasına geçeceğiz’ dedik. Bir taraftan toplantılara devam ediyoruz bir taraftan da yazım için heyet oluşturduk. Üç ana başlık var: Bir, Anayasanın gerekçesi. Diğeri Anayasanın ruhu dediğim temel hak ve hürriyetlerle ilgili kısım. Üçüncüsü Anayasanın iskeleti dediğim, yönetim sistemi ile ilgili kısım. Son karma heyet toplantısında birinci kısım ile ilgili hususları belli bir olgunluğa getirdik. Biraz da demlenmeye bırakmak lazım. İnsanların bunu düşünmesini temin etmek lazım. Önümüzdeki hafta MKYK’da da konuşuruz, partinin organlarında belli bir noktaya gelir. Sonra temel hak ve özgürlüklerle ilgili fikri temrinlere başlıyoruz. Aylar içinde bunları kamuoyu ile paylaşırız. Kamuoyunda da olgunlaşır. Hazmederek bir yol alınır. Optimum zamanlama önemli. Ne adım atmama gibi bir töhmetin altında kalırız ne de aceleye getiririz. Belli bir olgunluk içinde yürütürüz...”

- Sonbaharda Referandum söz konusu olur mu?

“Cumhurbaşkanı 367’yi geçtikten sonra da referanduma gönderebilir. Öyle olsa bile referanduma gitmesi gerektiği kanaatindeyim. Referandum için takvim vermek, Meclis aritmetiğine sahip olmakla mümkün. Benim 316 ile, meclis aritmetiğine sahip olmadan referandum için tarih vermem birileri ile pazarlık yapıyorum anlamına gelir. Biz vazifemizi yapar bunu Meclis’e sunarız, Meclis takdir eder. Diğer partilerin de olumlu yaklaşmasını sağlamaya çalışırız.”

‘İyi, suç işleyeyim!’

“Kılıçdaroğlu ile bir CHP sözcüsü aynı şeyi kullanmış: ‘Başbakan kendisini olmadığı şeye hodri meydan diyor!’ Ne yapayım yani, önce suç işleyip sonra mı dokunulmazlığı kaldırayım, böyle saçma şey duymadım. Fezlekemin olmaması da suç oldu! İyi, suç işleyeyim, eşit duruma gelelim!”

Vize muafiyeti olmazsa geri kabul olmaz!

- Vize muafiyeti ve geri kabul anlaşması noktasında AB ülkelerinin taahhütleri ile ilgili son zamanlarda olumsuz sinyaller var deniliyor. Hükümet cephesine ilişkin bu tür iddialar var. Bu anlaşmanın tam anlamı ile yürümesinin önünde engel var mı?

“Hiçbirimizde olumsuz algı yok. Olan şey ne? Bir Alman gazetesinde çıkan bir haber. Herhangi bir Avrupalı yetkilinin de kullandığı olumsuz bir ifade yok. O çıkan haber üzerine bunlar söylendi. “If” diye (eğer) başlayan bir soru... Eğer, Avrupa taahhütlerini yerine getirmezse Türkiye ne yapacak dendiğinde.. Bu karşılıklı taahhüttür. Biz de kendi taahhütlerimizi yerine getirmeyiz demekten başka geriye bir şey kalmaz. Böyle bir şeye ihtimal vermiyorum. Çok iyi hesap edilmiş bir eylem planı uygulanıyor. Aksama yok. Onlar vize muafiyeti vermezse, geri kabul anlaşmasını uygulamayacağız demektir. O zaman da mesele eski haline döner. Vize muafiyeti olmazsa sadece Türkiye kaybetmez herkes kaybeder. Herkesin kazanması tek yolla olur; onlar vize muafiyetini, biz de geri kabulü uygulayacağız.”

Chopin çalmayacak

- Şehit cenazelerinde Chopin yerine tekbir talepleri var malumunuz... Bu konuda bir değişiklik olacak mı?

“Diyanet İşleri Başkanımız ile bunu konuştuk, bizim de zihnimizde yara olan bir husustur. Başbakanlık Müsteşarımız Kemal Bey’e bu konuda çalışma yapma talimatını verdim, ilgili kurumlarla istişare edilecek. Bu merasimlerin milletimizin duygularına inanç dünyasına hitap eder tarza getirilmesi için bir çalışma yapılacak. Döndüğümüzde bana bilgi verecekler, ondan sonra atacağımız adımı kararlaştırırız.”

Yazarın Diğer Yazıları

  1. ZIPIR
  2. Siyah-beyaz ölüm-yaşam
  3. Bahçeli’nin kararlılığı
  4. İttifak kulislerinden isimsiz demeçler
  5. Cumhur ittifakındaki bağ pamuk ipliği mi, çelik tel mi?
  6. Küresel liderin bölgesel temasları
  7. Tercih
  8. Siyaset, saygı, üslup
  9. Bu soru bütün Meclis’e
  10. İlk gün mesajları ve soruları

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.