Üs’te kurban kestik
Eski komutan ‘o gün’ü anlattı:
VATAN‘ın dün “8 yıl sonra soruşturma” başlığıyla manşetten duyurduğu haber, Ankara’da günün en çok konuşulan başlıklarından biri oldu. Savcılığın olaydan yaklaşık sekiz sene sonra başlattığı soruşturmanın zamanlaması tartışmaların odak noktasını oluştururken, konunun doğrudan muhatabı olan emekli Hava Pilot Tuğgeneral Kürşat Atılgan, ‘o gün’ü ve olaya ilişkin bilinmeyen ayrıntıları VATAN’a anlattı.
2004 Cumhuriyet Bayramı tören provaları sırasında (27 Ekim 2004) Ankara Subayevleri Aksa Camii’nin minaresine temas eden F-4 savaş uçağı, dönemin Eskişehir Birinci Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Kürşat Atılgan’ın liderliğinde uçan kolda yer alıyordu.
Hava Kuvvetleri’nden 2006 yılında emekliye sevk edilen ve ardından 23’üncü dönem, MHP Adana Milletvekili olarak TBMM’de yer alan Atılgan, savcılık tarafından başlatılan soruşturmaya konu olan tartışma için “Biz havacılar açısından komik” değerlendirmesinde bulundu.
Kürşat Atılgan, “Dünyanın en yetenekli, en çok ödül almış pilotunu getirin, o minarenin ucundaki aleme o şekilde teğet geçmeyi başaramaz. O gün, milyonda bir görülebilecek bir kaza, şans eseri çok ucuz atlatıldı. Böyle bir teması, hiçbir pilot bilerek, isteyerek gerçekleştiremez” diye konuştu.
“Allah!.. Kuşlar...”
Emekli general Atılgan anlatıyor:
- Tören uçuşlarında, F-16’ların liderliğini Birinci Kuvvet Komutanı (korgeneral), F-4’lerinkini ise Birinci Ana Jet Üs Komutanı (tuğgeneral) yapar. Ankara Akıncı’dan (Mürted) kalkan F-16’lar ile Eskişehir’den havalanan F-4’ler, Eskişehir’in üstünde buluşur ve Ankara’ya birlikte uçarlar. Geçmişte de böyleydi, bugün de böyle, o gün de aynı şekilde uçtuk.
- Ankara üzerinde son alçalma sırasında, uçakları yerden gözle komuta eden albay, “Önünüzde kartallar var, geçiş iptal” diye seslendi telsizden. Biz uçuş nizamından çıkmak üzereyken, o ilk anonsun hemen akabinde bu kez, “Tamam, tamam... Gittiler, kuşlar gitti. Geçişe devam edin” anonsu geldi.
- Saniyeler içinde gerçekleşiyor tabii bu anlattıklarım. Biz kol uçuşuna devam ederken, ben; üçlü kolda önde (bir numara) uçuyorum, büyük kuşlardan oluşan bir sürü gördüm. O anda, gayriihtiyari “Allah” diye bağırmışım. Kolda uçan pilotlardan biri “Ne oldu komutanım?” diye seslendi, “Kuşlar...” dedim. O sırada ben geçtim ama endişe ile arkama dönüp, çocukların ne yaptığına baktım. Solumda uçan iki numaramın, sanırım üsteğmenimdi, hafif sallandığını gördüm. Olay da işte tam o anda gerçekleşmiş. Yani uçuş yolu üzerinde, düz uçuş sırasında, koldaki bir uçağın, lidere (bir numaraya) tam uyamamasından kaynaklı, istem dışı bir temastır yaşanan.
“Büyük bir felaketi çok ucuz atlattık”
- Bu anlattıklarımın hepsi, o günkü uçuşa ait video kayıtları, kokpit içi konuşmalar ve yer ile yapılan konuşmaların kayıtlarıyla sabittir. Kuşların görüntüleri bile var Hava Kuvvetleri’nin arşivinde.
- Biz o gün büyük bir felaketi çok ucuz atlattık. Sadece 50 - 60 santim aşağıdan bir temas olsa, tam bir felaket olurdu. Mazallah, tayyare paramparça olur ve meskun mahale düşerdi.
- Bizim meslekte her uçuş şehitlik riski taşır. O gün, salimen Eskişehir’e üssümüze döndüğümüzde, biz şükrettik ve kurban kestik üste. Sonra da, benzer olayların yaşanmaması için önlemlerimizi aldık. Mesela irtifalar 50 feet yükseltildi. İki gün sonra da, aynı ekip tören geçişini başarıyla icra etti.
“Biz rapor ettiğimizde MGK başlamıştı”
- Emekli Hava Pilot Tuğgeneral Kürşat Atılgan, sekiz yıl önce yaşanan ‘minareye temas’ olayının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına arasında sebep olduğu gerginlik konusunda da şunları anlattı:
- Yanlış hatırlamıyorsam, kaza saat 12.34‘te yaşandı. Başbakan, MGK toplantısına giderken konudan haberdar olmuş ve komutanı aramış. O sırada biz daha Eskişehir’e yeni intikal ediyoruz. Biz üsse inip, uçuş raporlarını yazıp tamamlayıp, Ankara’ya iletinceye kadar geçen süre içinde MGK başlamış zaten.
- Bizim komuta katını bilgilendirmemize kadar geçen sürede olan olmuş yani. Burada ne bir ihmal, ne bir gizleme, ne bir gecikme var. Zaten böyle bir şey mümkün de değil. Sadece raporlama süresi ve MGK toplantısının saatinin bu şekilde denk gelmesinden kaynaklanan bir durum.
- Bu arada şunu da belirtmeliyim ki, o uçuşta görev alan hiçbir pilot, Başbakan’ın evinin yerini dahi bilmez, bilmiyordu. Böyle milyonda bir yaşanabilecek bir kaza üzerinden spekülasyon yapılması da, sekiz yıl önceki bir konuda şimdi soruşturma açılması da insana ister istemez, “Acaba gündem değiştirilmeye mi çalışılıyor?” diye düşündürüyor.