Şampiy10
Magazin
Gündem

‘Temizlik harekâtı’

Erdoğan paralel operasyonları böyle tanımladı

ABONE OL
Vatan Haber

Cumhurbaşkanı Erdoğan, emniyette paralel yapı iddialarıyla başlatılan başka operasyonların devam edeceğini söylerken “Hukuk çerçevesinde bir temizlik harekâtı başlamıştır” diye konuştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’den, NATO zirvesine katılacağı Galler’in başkenti Cardiff’e giderken, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, Cardiff’te Barack Obama ile yapacağı ikili görüşmede ABD Başkanı’ndan Fethullah Gülen’i ya Türkiye’ye iade etmelerini ya da ‘deport’ (sınır dışı) etmelerini isteyeceğini açıkladı. Erdoğan, ABD’deki modifikasyon işlemleri tamamlandıktan sonra kullanmaya başladığı TC-TUR isimli Airbus 330-200 uçakta gazetecilerin sorularına şu yanıtları verdi:

- ABD Başkanı Obama’yla yapacağınız görüşmede neler gündeme gelecek?

Irak ve Suriye’deki gelişmeler, İsrail - Filistin’deki ateşkes sürecinin sürekliliğine yönelik gelişmeleri ele alacağız. Diğer taraftan ulusal güvenliğimize yönelik, malum unsurlarla ilgili, paralel yapı konusu.. İki ülke arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesine yönelik konular ağırlıklı gündem maddelerimizi oluşturacak. Bir de Afganistan ve Pakistan meselesi var.

- Paralel yapıyla ilgili Obama’ya ne diyeceksiniz?

Her şey ortada. ‘Elde bilgi - belge olmadan ne yapacaksınız?’ diyenler var. Bütün her şey, dinlemeler, tapeler ortada. Bir ülkenin Başbakan’ı dinlendi, bakanları dinleniyor, bundan daha büyük belge olur mu? Türkiye’nin Başbakan’ı yazışmalarda, ‘Dönemin Başbakanı’ ifadeleriyle yer alıyor. Şimdi inkar edecekler. İş o safhaya geliyor. Şu anda bu adamlar bütün elektronik cihazları vesaireleri kaçırmak suretiyle delilleri yok etme noktasına geldiler. Adeta bir casusluk örgütü oluşturmuşlar. Bütün bu işlerin odaklandığı merkez şu anda Pensilvanya. Biz de Amerika’yla madem stratejik ortağız, aramızda bir model ortaklık var siz nasıl zaman zaman bazı teröristleri istiyorsunuz biz de size veriyorsak biz de size diyoruz ki, böyle böyle. Ya bunu deport (sınırdışı) edin ya da bize verin. Madem suçu muçu olmadığını söylüyor... Gelsin burada yaşasın. İdare edecekse buradan idare etsin,siyasete soyunacaksa burada soyunsun.

- Siz daha önce Obama’ya bu konuyu telefonda da söylemiştiniz.

Hepsinin bağlantıları peyderpey ortaya çıkıyor. Belirli bir sürece doğru işler gidiyor. Atılmış bazı adımlar var. Kırmızı bültenle arananlar var. Arananları Türkiye’ye veriyorlar mı? Bölücü terör örgütleri mensupları, bunun dışında Cem Uzan, kardeşi, Fehriye Erdal gibi arananlar var. Yerleri falan o ülkelere bildirilmiştir. Dönmemiştir. Çok farklı anlayışlarla ülkelerinde koruma altına alınanlar maalesef var.

- Paralel yapıyla mücadelede bürokrasi kadrolarından dirençle karşılaşıyor musunuz?

Şu ana kadar kendi mensupları dışında Herhangi bir direnç görmediğimizi belirteyim. Her geçen gün siyasi otorite de bu konudaki otoritesini tesis ediyor. ‘Milli Güvenlik Tavsiye’ kararına da girdi. Sayın Başbakan da hükümet açıklamasında, kongre konuşmasında bu konuyu dile getirdi. Bu konunun hassasiyetle takibi ulusal güvenliğimizi ilgilendiren bir konudur. Taviz vermemiz mümkün değildir.

- Nasıl bir takvim öngörüyorsunuz? Sonuca ulaşacak mı?

Bu tür olayların takvimi olmaz. Şu anda hukuk çerçevesinde bir temizlik harekatı başlamıştır. Emniyet teşkilatından başlamıştır. Diğer bakanlıklarda da çalışmalar devam edecektir. Daha sonra diğer konular bunu takip edecektir. Her şeyin şu anda açıklanması doğru olmaz. Yol haritasının bir özelliğidir. Yapacağınız bir şeyi önceden anlatacak olursanız karşı tarafın da buna belli tedbirler almasına fırsat verirsiniz.

- Bir polis şefi dedi ki; ‘Biz tedbir alıyoruz ama arkadan polis akedemisinden çin ordusu gibi geliyorlar.’ Bununla ilgili bir süreç geliştirecek misiniz?

O artık tarih oldu. O geçti artık. O iş bitti. Oralara yönelik de farklı projelerimiz var. Polis akademisiydi, polis kolejiydi masaya yatırıyoruz. Bazı yenilikler gelecek. Onu da hükümetimizden duyarsınız.

‘O binada bu fakirin katkısı çok’

- Hem seçilmiş Cumhurbaşkanı olmanız hem de liderlik özellikleriniz nedeniyle döneminizde başbakanlığın zayıflayacağı öngörüleri vardı...

Zayıf veya güçlü başbakan konusu fiziki imkanlarla alakalı değil. Sayın Davutoğlu arkadaşımın bu işi güçlü ve başarılı şekilde yürüteceğine inanıyorum. Bizim Söğütözü’ndeki Cumhurbaşkanlığı sarayına taşınmamızın akabinde, Başbakanlığın bazı törenler ve resepsiyonlar için Çankaya’yı kullanmasına izin verebiliriz. Zira Başbakanlığın mevcut yerde resepsiyon verecek yeri yok. Otellerde mi resepsiyon verecek? Bizim resmi konutta misafirlere yemek verdiğimiz yer de yakışmıyor. Dar, şık değil. Türkiye artık eski Türkiye değil. Yeni Türkiye bir şeylerle kendisini ortaya koymalı. Cumhurbaşkanlığı makamı yeni binada çok farklı şekilde düzenlendi. O proje üzerinde bu fakirin (kendini kastediyor) çok katkısı var. Ankara bir Selçuklu başkenti mesajı vermemiz lazım. İçerde Osmanlı motiflerine dikkat ettik. Modern dünyadan da etkileri yansıttık. Akıllı bina olarak inşa ettik. Şu anda 2-3 bin kişilik alanımız var. Hava güzelse 5 bin kişiye de çıkabilir. Büyük devlet olmanın gerekleri.

Ankara’da 2. havalimanı

- Etimesgut Havaalanı’nı kullanmayı düşünüyor musunuz?

Çalışmalar var. Genelkurmay Başkanımız ile de görüştük. Yabancı misafirlerimiz geldiğinde Etimesgut’tan almak için düzenleme yapmayı düşünüyoruz. Ben hem Etimesgut’u hem Esenboğa’yı kullanabilirim. Esenboğa şu an daha uygun. Yeni uçağın gireceği hangar bir Esenboğa’da bir de İstanbul’da var.

Bu iş tutmuştur

- Davutoğlu’nun kongre konuşmasını ve kürsü performansını nasıl değerlendirirsiniz? Dinlerken, “Tamam bu iş oldu” dediniz mi?”

Bu iş tutmuştur.

Kriz merkezi ve sağır oda

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, taşınacağını söylediği Atatürk Orman Çiftliği’nde (AOÇ) 150 dönümlük alan üzerine kurulu binanın inşaat çalışmaları sürüyor.

Mimar Şefik Birkiye’nin tasarladığı idari bina, ‘Türkiye’nin en iyi korunan binası” olarak anılıyor. Özel yalıtımlı, ‘sağır oda’ların oluşturulduğu binada, yer altında ‘Kriz Merkezi’ bulunacak. Yapının dış cephesinde doğal taşlar kullanılıyor.

‘Nihai tasarımı ben yaptım’

Erdoğan uçuşlarında ABD’de modifikasyonu 2.5 yıl süren ve geçen haftalarda Türkiye’ getirilip boyası yapılan TR-TUR uçağını kullanıyor. 101 yolcu kapasiteli uçak Cumhurbaşkanlığı için özel olarak dekore edildi. Uçağın içine toplantı salonu, özel dinlenme alanları, calışma ve yatak odaları da yerleştirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a uçağıyla ilgili sorular da yöneltildi. Erdoğan şu yanıtları verdi:

- Yeni uçağınızın adı ne olacak?

TUR. Türkiye’nin üç harfi. Biliyorsunuz 3 harfli olma mecburiyeti var.

- Özel bir uçak. İçini kim dizayn etti?

Değişik dizayn ve öneriler getirdiler. Baktık, müdahalelerimiz oldu. Sonuçta, nihai tasarımını ben yaptım.

‘Özel keşke yapmasaydı’

- AYM Başkanı (Haşim Kılıç) ‘Bana bilgi belge gelmedi, imzasız ihbar mektuplarıyla işlem yapamayız. İnsanları fişliyorlar’ dedi. Genelkurmay Başkanı Necdet Özel de ‘Bize resmi makamlardan bilgi belge sunulmalı’ dedi. Değerlendirmeniz nedir?

Her şey imzalı mektuplarla takibe alınmaz. Siz değerlendirmeye almayabilirsiniz ayrı konu. Ama en azından ‘Acaba’ der, onu bir incelemeye alırsınız. Mektubu gönderen kişinin imza koymamasının nedeni pekâla endişelerden kaynaklanmış olabilir. Benzer pek çok şey olmuştur ki; bunlar o insanın başını yemiştir. Sen onu bir incelemeye al. Birşey varsa değerlendirirsin. Yoksa atarsın. Ne fişlemesi? Fişlemeyi bundan önce yaptılar. O fişler elimize geçti. Emniyet istihbarat geçmişte bunları yaptı. Keşke Genelkurmay Başkanı’mız böyle bir açıklamayı bugüne kadar yapmadığı gibi yine yapmasaydı. Bizimle paylaşsaydı daha isabetli olurdu. Benimle paylaşabilirdi. Başbakan ile paylaşabilirdi. Bugüne kadar bu konularda cevap vermemiştir. Gerekirse Genelkurmay sitesinden gerekli açıklamayı yapmıştır. Ama burada nasıl olduysa böyle bir açıklamayı yapmak durumunda kalmıştır.

‘Yargıtay’ı idare etmiyor’

- (Adli yıl açılışında Yargıtay Başkanı Ali Alkan’ın yürütmeye yönelik eleştirileri)

Yargıtay Başkanı, Yargıtay’ı kendisi idare etmiyor. ‘Benim konuşmamı Başkanlar Kurulu hazırlar’ ifadesini bizzat bana yanımda Adalet Bakanı da olduğu halde ifade etmiştir. Benim konuşmalarımı da ekibim hazırlar. Ama konuşmaların editörlüğünü ben yaparım. Yargıtay Başkanı konuşmasını yaparken yarın ‘Ben hazırlamadım Başkanlar Kurulu hazırladı. Ben onun spikerliğini yaptım’ derse bu çok ayıp olur. Demek ki; sen o konuşmayı kabullendin, üstlendin ve çıktın konuşmayı yaptın. Yargı olarak yasama ve yürütme organına karşı bir tavır takınıyorsun. Barolar Birliği Başkanı’nın buralarda yasal olarak konuşma yetkisi yok. Adama sormazlar mı sen neyin başkanısın? Barolar Birliği gider, yargıyla ilgili kendi içinde toplantılar yapar. Orda ne yaparsa yapsın. Bunları anlattık ama onlar bildiğini yaptılar. Arkadaşlarım resepsiyona da gitme niyetinde değildi. ‘Resepsiyon farklı bir olay. Orada öyle bir konuşma söz konusu değil. Oraya gitmek sizin tercihinizdir’ dedik. Arkadaşlar resepsiyona gittiler.

Çözüm süreci Arınç’a bağlı

- Yeni kabinede Başbakan, ‘çözüm sürecini’ kendi üstüne aldı. Çözüm süreci hangi aşamada? Siz bu sürece nasıl bir katkı vermeyi düşünüyorsunuz?

Çözüm süreci bildiğim kadarıyla Bülent beyin (Arınç) üzerinde. Kamu Düzeni Müsteşarlığı İçişleri Bakanlığına bağlandı. Ama çözüm süreci Bülent beyde. O şekilde değerlendirildi. Bunların hepsi Başbakan’a bağlı olup da Başbakan’ın pas ettiği görevlerdir. Terörle Mücadele Yüksek Kurulu da aslında Başbakan’a bağlıdır. Onun başkanlığı mesela Bülent beye verilmiş durumda şu an. Çözüm sürecinde kararlılığımız aynen devam edecektir. Önemli bir konuda da Diyanet İşleri Başkanlığı’nın doğrudan Başbakanımıza bağlanmış olmasıdır. Diyanet’in özellikle manevi noktadaki konumunu bir yerde iade-i itibar noktasında yüceltmek için böyle bir değerlendirme yapmışlardır. Buna hayırlı olsun denir.

- 2015’te silahlara veda edildiği bir dönemi görmeyi ümit ediyor musunuz?

İnşallah. Şu anda tedbirlerimizi ona göre aldık. Alıyoruz. Gerek hükümet gerekse MİT çalışmalarını bu yönde kararlılıkla sürdürüyor.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. ZIPIR
  2. Siyah-beyaz ölüm-yaşam
  3. Bahçeli’nin kararlılığı
  4. İttifak kulislerinden isimsiz demeçler
  5. Cumhur ittifakındaki bağ pamuk ipliği mi, çelik tel mi?
  6. Küresel liderin bölgesel temasları
  7. Tercih
  8. Siyaset, saygı, üslup
  9. Bu soru bütün Meclis’e
  10. İlk gün mesajları ve soruları

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.