‘Siyasi ayakları ortaya çıkarılmalı’
.
Gazetecilerle buluşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal’a yapılan kaset komplosuyla ilgili soruya şu yanıtı verdi: Talimatı kim verdi, biz olayın siyasi ayağı dahil bütün ayaklarının ortaya çıkarılmasını istiyoruz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetelerin Ankara temsilcileriyle kahvaltıda buluştu. JW Marriott Hotel’de gerçekleşen buluşmaya, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ile Genel Başkan Yardımcıları Yasemin Öney Cankurtaran, Selin Sayek Böke ve Genel Sekreter Kamil Okyay Sındır da katıldı. Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal’a kaset komplosuyla ilgili soruya, siyasi ayağın mutlaka araştırılması gerektiğini söyleyerek şu yanıtı verdi: “Deniz Bey’in FETÖ’nün yaptığına dair kanaat. Bunlar kendiliğinden mi yaptılar yoksa bir siyasi otoritenin isteği mi yerine getirildi. Sormak istediğim bu. Bu komployu kurmak için nereden talimat alındı, bu talimatı kim verdi. Bu kaseti Erdoğan’ın izlediğini ben kendim gördüm, başkaları da gördü. Bu var. Suçlu kendisini gösteriyor aslında. Bir siyasi partinin genel başkanıyla ilgili kasedi Başbakan olarak izliyorsunuz ve siz izlerken sizi bir başka kasete çekiyorlar. MİT’e böyle bir talimat da gitmedi. İş baştan aşağı sakat gidiyor. O nedenle bunun siyasi ayağının ortaya çıkarılması lazım. O dönem F Tipi yapılanma ile hükümet can ciğer kuzu sarmasıydı. Ne diyorlarsa tak diye yapıyorlardı. Biz ne önergeler verdik. Biz olayın bütün ayaklarının ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Sadece Deniz Bey değil, diğer partilerle ilgili olarak da talimatı kim verdi. Şu cümleyi asla unutmuyorum: Bir iki gün daha beklersek daha net görüntüler elde edeceğiz diye cümleyi çok iyi hatırlıyorum. Yanındaki kişi, bir iki gün daha beklersek daha net görüntüler elde edeceğiz diyor. ‘Bilginiz dahilinde bunları yapıyoruz’ demektir. Gün gelecek bu konuda daha fazla şey ortaya çıkacak. Benim gördüğüm kasedi gün geliyor sizler de göreceksiniz.”
‘Meclis kapatılmamalı’
Kılıçdaroğlu, “Meclis’in kapatılmasına nasıl bakıyorsunuz. Yenikapı Saray uzlaşı sürecine etkisi ne olur?” sorusuna “Biz OHAL döneminde Meclis’in kapatılmasını çok doğru bulmuyoruz. Ama sonuçta bizim oyumuz belli. OHAL ile ilgili KHK’ların öncelikli ve ivedilikli görüşülmesini istiyoruz. KHK’ların büyük kısmı mecliste. Biz buna uygun çalışmalarımızı başlattık. Biz yanlıştır derken, doğrusu nedir ne olmalıdır’ı emekli askerleri davet ettik. Anayasa hocalarını çağırdık, görüşlerini aldık. Binali Bey’le görüşürken de görüşlerimizi ifade ettik. Hükümet söz verdi, süremiz var, 60 gün süremiz var. Hükümet söz veriyor, hayır biz senin sözünü duymak istemiyoruz dersek doğru olmaz. Yaratılan atmosferi bozmak istemiyoruz. Biz mücadele et, senin önüne engel çıkarmıyoruz, hukuk içinde mücadeleni yap diyoruz. Düzeltiyorsanız bir mesele yok zaten” cevabını verdi.
KAYYUM ATAMALARI
‘Baskı atmosferinin sona ermesi lazım’
“Şu baskı atmosferinden Türkiye’nin kurtulması lazım. Şirketler terör örgütlerine kaynak aktarıyorlarsa elbette buna itirazımız yok. Ama gözdağı verme amacıyla yapılıyorsa bu doğru değil. Elimizde veri olmadığı için bir şey söylemiyoruz. Türkiye’nin bir cadı avı atmosferinden kurtulması lazım. YÖK Başkanı bin 577 dekana istifa dilekçenizi gönderin. Herkes korkuyor gönderiyor. Türkiye süratle normalleşmeli, hukuk içinde mücadele yapılmalı.”
GÜLEN’İN İADESİ
‘Masumum diyorsa kendisi gelmeli’
“Bu konuda bizim görüşümüz gayet net. Hükümet FETÖ ile ilgili bütün bilgileri ABD’ye aktarmalı. ABD kendi hukuk sistemi içinde bunu Türkiye’ye teslim etmeli. Birinci soru şu: Belgelerin geç gönderilmesi ve binlerce belge gönderilmesi. Bunların ayıklanması bile yıllar sürer. Niye bu kadar çok doküman gönderdiler anlamış değilim. Eğer ABD vermiyorsa ve Fethullah Gülen ‘masumum, bunlarla ilişiğim yok’ diyorsa kendisi Türkiye’ye gelmesi lazım. O zaman gel hesabını ver. Hükümete biz bu konuda destek veriyoruz. İadesini isteme konusuna gecikildi. Uluslararası anlaşmalara bizim uyacağımız kadar ABD’nin de uyması gerekir. Böyle bir olay dünya gerçeğidir. Veriler ana aktörün Fetullah Gülen olduğunu söylüyor o zaman Türkiye’ye iade etmesi lazım. Biz Dışişleri Bakanlığı’nın talebi üzerine milletvekili arkadaşlarımızı hem ABD’ye hem batıya gönderdik. Darbenin cumhuriyet tarihinin en kanlı darbe girişimi olduğunu anlattık. Batıdan kaynaklanan bazı kuşkular var. Geçmişte hükümetin yaptığı uygulamalardan duyulan rahatsızlıktan kaynaklanıyor. Umarım hükümet de bunu fark ettiği için 15 Temmuz’dan sonra daha farklı ülkeyi yönetecekleri yönünde mesajlar veriyorlar. Bu mesajlar içeriden çok dışarıya dönük verilen mesajlar.
‘Gazeteciler özgür istediğini savunur’
Bir siyasal partinin ilkeli davranması lazım. Beğendiğiniz veya beğenmediğiniz yayın hepsine saygı göstermek zorundasınız. Ha suç işliyorsa mahkemeye verirsiniz, sorunumuz yok. Gazeteci özgürdür, istediği düşünceyi savunur, istediği düşüncenin karşısında olur. Biz gazetelerin, televizyonların kapatılmasına sıcak bakmıyoruz. Gazetecilerin hapse atılmasını da doğru bulmuyoruz. 12 Eylül döneminde bir sürü gazeteci hapse attı, darbe dönemiydi. Bir darbe girişimini toplum olarak püskürttü, gazetecileri hapse atmak... Batıya anlatamıyoruz, bize soruyorlar gazetecileri niye hapse atıyorsunuz diye.
OHAL UYGULAMALARI
‘Şikayetleri Canikli’ye aktarıyoruz’
Saray’da yaptığımız toplantıda OHAL uygulamalarını izlemek üzere bir komisyon kurduğumuzu söylemiştim. Binali Bey, biz de böyle bir uygulama yapacağız dedi. ‘Size gelen şikayetleri bize aktarın, kurunun yanında yaş da yanmasın’ dedi. Bize çok sayıda mağdur şikayeti geliyor, biz hiçbir ayrım yapmıyoruz. Gelen şikayetleri Sayın Canikli’ye aktarıyoruz. Düzeltmeler de oluyor, düzeltmeler sizin bildiğiniz gibi değil, ek dönüşler de oluyor. Böyle bir diyalog var. Tahmin ediyorum aynı uygulamayı diğer partiler de yapıyorlar.
TSK düzenlemesi doğru değil
“TSK ile ilgili düzenleme doğru bir düzenleme değil. Ben uzun yıllar bürokraside çalışan birisiyim. Bir genel müdür düşünün üç ayrı yerden talimat alıyor. Bir müsteşardan iki bakandan, üç başbakandan bu genel müdür hiçbir iş yapamaz. Askerde emir komuta temel kuralıdır. Siz orayı dinamitliyorsunuz, bu doğru değil. Bunu yaptığınız andan itibaren orduyu tamamen çökertirsiniz. Biz bunu 3 ay için yaptık derlerse ben bunu anlarım. Bu KHK’ya bakıyoruz. OHAL için geçerlidir demiyor. Bu anayasaya aykırı. Hükümet bu konuyu parlamentoda OHAL süresi içinde çözeceklerini söyledi. Oturup parlamentoda görüşüp tartışacağız dedi. Çözmezlerse evet biz bunu Anayasa Mahkemesi’ne götüreceğiz. Götürmeyiz dersek doğru olmaz.”
‘Yenikapı ruhu umarım sürer’
Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanı ‘Hiçbirimiz 15 Temmuz öncesine dönemeyiz’ dedi. Yenikapı’yı devam ettirebilecek mi siyasiler?” sorusuna ise şu yanıtı verdi. “Umarım devam ettirir. Bunu zaman gösterecek. Keşke bunu söylerken AKP’nin kuruluş yıl dönümüne bağlanmasaydı. Bir mesaj gönderebilirdi. Diğer partilerin kuruluş yıl dönümüne nasıl mesaj gönderdiyse katıldığını bilmiyorum ama tarafsızlığını koruma noktasında 15 Temmuz öncesi uygulamalarını bir tarafa bırakıp farklı bir politika izlenecekse, bu mesaj verilirken bile tarafsızlık ortamı içinde verilmiyor. Bunu bile eleştirmedik. Keşke Cumhurbaşkanı oraya bağlanmadan, ha şunu yapabilir, tarafsızlığını korur. Tarafsızlığını koruduğu sürece özel bir eleştiri alanımız yok.”
SUİKAST İDDİALARI
‘Dikkatli olmamız uyarısı yapıldı’
“Bu söylendi bize. Dikkatli olmamız gerektiği de söylendi. 15 Temmuz’un devam eden akşamında söylendi. Önlem tabi bizim alacağımız önlem ne olacak. Önlemi İçişleri Bakanlığı alacak. Sayın Müsteşar aradı önlemleri artırdıklarını söylediler. Yapacağımız birşey yok. Bize ya da diğer siyasilere yönelik Türkiye’yi karıştırmak için farklı atmosfer yaratmak için terör örgütleri böyle birşey yapabilirler. Siyasetçi olarak bizim yapacağımız fazla birşey yok. Elimizde istihbarat yok.”