Şam kararı geç açıklandı çünkü...
.
Vatan Haber
Türkiye, Şam Büyükelçiliğini geçici olarak kapattı, Şam Büyükelçisi’ni Suriye’den çekti.
Büyükelçi Ömer Önhon, siz bu yazıyı okurken Ankara’ya ya dönmüş olacak ya da dönmek üzere yolda.
Büyükelçi’nin çekilmesi haberi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın Seul temasları sırasında resmen açıklandı ama Erdoğan ‘tahliye talimatı’nı Güney Kore yoluna çıkmadan önce, İstanbul Atatürk Havalimanı VIP Salonu’nda vermişti...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu Başbakan’a son durumu aktardı, aldığı tahliye talimatını da hemen telefonla Şam’da bulunan Büyükelçi Önhon’a iletti.
Tahliye süreci, işte bu telefonla resmen başladı. Mümkün olduğunca sessiz sedasız ve güvenlik öncelikli bir şekilde.
Ankara aslında, Şam Büyükelçiliği tahliye planını çok önceden yapmıştı.
Şam sokaklarında tansiyonun yükseldiği, gösterilerin Türk Büyükelçiliği’nin önüne taşındığı günlerde...
Ancak Türkiye, aynı Libya’da olduğu gibi, bıçağın kemiğe dayanma noktasına kadar sabretmeyi tercih etti.
Büyükelçi Önhon ve elçilik personelinin eş ve çocukları daha önceden Türkiye’ye dönmüştü.
Ömer Önhon da, kriz sürecinde sık sık Ankara’ya gelmiş, son olarak MGK toplantısı için geldiğinde uzunca bir süre Türkiye’de kalmıştı.
Gelinen noktada Şam’daki ortamın gitgide daha da güvensiz hale gelmesinin yanı sıra...
Bu Pazar (1 Nisan) İstanbul’da “Suriye Dostları” toplantısı var.
Türkiye, bir kez daha Esad rejimi muhaliflerine ev sahipliği yapacak.
Yani Ankara, Şam yönetimi karşıtı kampın lideri konumunda.
İşte böyle bir ortamda, Türk Büyükelçinin Şam’da kalmaya devam etmesi, siyaseten ve diplomatik olarak uygun olmamasından öte, güvenlik açısından da çok büyük bir risk anlamına gelirdi.
Dolayısıyla Ankara artık düğmeye basmalıydı ve bastı.
Başbakan Erdoğan, Cuma akşamı (23 Mart) Seul’e hareketinden önce verdi tahliye talimatını ve uçağa öyle bindi.
Türkiye’den bir feribot Lübnan’a gitmek için demir aldığında; Şam Büyükelçisi Ömer Önhon, elçilik personeli, son dönemde sayıları artırılmış olan Polis Özel Harekat timleri, zırhlı araçlar, diplomatik envanter ve Türkiye’ye getirilmesi gerekli bütün resmi evrak da karayolu ile Şam’dan Lübnan’a hareket etmişti bile.
Yani Başbakan Seul yolundayken Şam’dan tahliye operasyonu başlamıştı...
Şam Büyükelçiliği’nin geçici olarak kapatılması kararı, tahliye operasyonu başladıktan yaklaşık 48 saat sonra resmen açıklandı.
Resmi açıklamanın geç yapılmasının öncelikli gerekçesi ‘güvenlik‘ kaygısıydı.
Açıklama için Büyükelçi ve beraberindekilerin Suriye’yi terk edip güvenli duruma geçmeleri beklendi.
Doğrusu da buydu...
Türkiye’den Lübnan’a giden geminin hangi limana yanaşacağı, Büyükelçi ve diğer personelin Lübnan’da nerede bulundukları, bu ülkeden Türkiye’ye ne zaman, hangi yolla gelecekleri gibi detaylar da hep büyük bir titizlikle ‘gizli’ tutuldu.
Olması gerektiği gibi...
Çünkü Suriye’nin Lübnan topraklarında da ne denli etkin olduğu bir sır değil.
Başta dediğim gibi; Şam Büyükelçiliği’nin tahliye operasyonu, siz bu satırları okurken ya bitmiş olacak ya da bitmek üzere.
Ankara’da görüştüğüm diplomatik kaynaklardan biri, “Bu süreci de sağ salim tamamlıyoruz. Bundan sonra yaşanacak gelişmeler sadece iki ülke arasındaki ilişkilerin değil, büyük ölçüde bölgenin de geleceğini belirleyecek. Ve bu süreç sona erdiğinde, Şam’a ilk dönecek olan yine Türk Büyükelçi olur, kimsenin şüphesi olmasın” diye konuştu.
KEŞKE...
“Öfke gelir göz kararır, öfke geçer yüz kızarır” sözünü hafızadan çıkarmadan yaşamayı becerebilsek...