RTÜK'te neler oluyor?
.
"Biz böyle bir komisyonu kabul etmiyoruz, tanımıyoruz. Çünkü o komisyondaki üyeler ile biz eşitiz. Aynı mevki ve sorumlulukta görev yaptığımız üyelerin birbirlerini incelemesi, soruşturması tam bir komedidir. Bu komisyon bizim için yok hükmündedir."
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyesi Ali Öztunç işte böyle diyor.
***
Üst Kurul, CHP kontenjanından seçilen 2 üyesi Ali Öztunç ve Süleyman Demirkan hakkında bir komisyon kurulmasına karar verdi.
Komisyon, MHP ve BDP kontenjanından seçilen 2 üyenin ret oylarına karşı, Ak Parti kontenjanından seçilen 5 üyenin oyuyla kuruldu. (Öztunç ve Demirkan, haklarında yapılan o oylamaya katılmadılar.)
Komisyonda yer alacak 3 kişi de yine iktidar partisi kontenjanından gelen üyeler.
Ali Öztunç bu duruma itiraz ediyor:
"Komedi dediğimiz bu tablo işte. Yapılan, kuzunun kurda emanet edilmesinden başka bir şey değil. RTÜK üyeliği buz üstünde tutuluyor."
***
RTÜK Üyesi Öztunç süreci ve gelinen noktaya dair itirazlarını şöyle özetledi.
- Televizyon kanallarımızdan birinde yayınlanan bir programda, Atatürk'ün 'rüşvetçi' olduğu söylendi. 900 bin lira rüşvet aldığı iddia edildi. Bu yayına ceza verilmesi konusu Kurul gündemine geldi. Ak Parti kontenjanından gelen 5 üyenin oylarıyla bu programa ceza verilmedi. Biz de, MHP kontenjanından olan üyemiz ile birlikte mahkemeye başvurduk, ceza verilmeme kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması için. Attığımız bu adımı da bir basın toplantısı ile kamuoyuna duyurduk.
- Sonra, o televizyon kanalı Üst Kurul'a bir dilekçe verdi. Bizim o basın toplantısında gizliliği ihlâl ettiğimiz gerekçesiyle... Oysa bu kararlar zaten RTÜK'ün internet sitesinde yayınlanıyor zaten.
- O komisyonda yer alan üyeler ile hakkında inceleme yapacakları bizler eşitiz. Aynı sıfatı ve sorumlulukları paylaşıyoruz. Bizim yaptığımız sadece ve sadece Atatürk'e hakaret edilmesine karşı çıkmak.
- Üst Kurul'un eski başkanlarından Zahid Akman hakkında verilen dilekçelerin hiçbiri zamanında işleme koyulmamış, bunu da unutmamak gerekiyor.
***
Ali Öztunç'un ardından RTÜK Başkanı Davut Dursun'u aradım.
Dursun'un; Öztunç ve Demirkan'ın itirazlarına verdiği yanıtlar şöyle:
- Arkadaşlarımız bu komisyonu tanımadıklarını söyleyebilirler ama bunu söylemeleri o kararı ortadan kaldırmaz.
- Bu komisyonun kurulması yönündeki kararı idari yargıya başvurup iptal ettirirlerse ona elbette bir sözümüz olmaz.
- Bir vatandaşın bir iddiası ve suçlamaları var. Bunu yok saymak mümkün değil. Üstelik bu dilekçeyi sadece bize değil, TBMM Başkanlığı ve Cumhuriyet Savcılığı'na da vermiş. Meclis Başkanlığı bize, "Bu dilekçe ile ilgili ne yaptınız" diye soruyor. Biz de Üst Kurul gündemine getirdik. Eldeki verilerle bir değerlendirme yapmanın yanlış olacağını düşünerek, bir komisyon kurup, iddialar hakkında bir inceleme yapmanın daha sağlıklı olacağına karar verdik.
- Komisyonun sadece bir siyasi partinin önermiş olduğu listeden seçilmiş üyelerden kurulu olduğu doğru. Ancak diğer üyeler bu komisyonda yer almayacaklarını ifade ettiler. Söz konusu olan nazik bir konu. Arkadaşlarımızı ilgilendiren bu konuyu bir uzmana, bir hukukçuya, personele bırakamazdık.
- Konu biraz farklı boyutlara taşınıyor. Ben suçlamalar doğrudur ya da yanlıştır demiyorum. Araştırılıp, çalışılacak ve rapor yine kurulumuza gelecek.
- Zahid Akman ile ilgili başvuruları da görüştük geçmişte. Mesela yanlış hatırlamıyorsam, şirket ortaklıklarından zamanı içerisinde çekilmediği ile ilgili olarak bizim üyelerimizden gelen talep vardı. O da gelmişti kurul gündemine.
***
Durum bu...
RTÜK'te, üyeler arası gündem gergin.