Örneğe takılmayın içeriğe bakın
.
“Vietnam Savaşı iki cephede sürüyor. İlki, kanlı ve yoğun olanı; Vietnam’ın ormanları ve dağlarında... Diğeri ise şiddet içermeyen ama sonucu belirleyecek olan; ABD’nin politik ve siyasi kurumlarında.”
Bu cümleler Andrew Mack’e ait.
Mack’in “Büyük Uluslar Niçin Küçük Savaşları Kaybeder” adlı çalışmasından...
***
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun İngiltere resmi ziyaretini takip etmek için Londra’daydık hafta başında.
Geziyi izleyen gazeteci grubunda, Milliyet’ten Nihat Ali Özcan da vardı.
Meslektaşlığın yanı sıra önemli bir analist ve akademisyendir Nihat Hoca.
Güvenlik ana başlığında, özellikle de askeri, stratejik meselelerde saygın bir kaynaktır. Gündeme dair sohbetlerimizden birinde atıfta bulundu Andrew Mack’in yukarıdaki yorumuna.
Mack’in asimetrik savaşlar konusunda uzman bir isim olduğunu hatırlatmayı da ihmal etmedi.
***
Konunun nasıl bir çerçevede gündeme geldiğini anlatayım ki herhangi bir yanlış anlamaya yol açmayayım...
‘Algı’dan bahsediyorduk... Daha doğrusu ‘algı yönetimi’nden.
Savaşta da, terörle mücadelede de - hele de bu çağda - kimi zaman arazideki gerçeğin bile önüne geçebilen durumdan...
Ve bir de, devlet mekanizması ve siyaset kurumunun bilgi / tecrübe birikimi ile strateji üretme / güncelleme kapasitesinden.
***
ABD, Vietnam savaşını kaybetti.
Ve savaş karşıtlığı da Vietnam ile birlikte zirve yaptı.
Vietnam savaşının özelliği, yakın tarihte, medya tarafından takip edilen ilk savaş olmasıydı.Amerikan toplumu, dünyanın öbür ucunda savaşan askerlerinin yaşadıklarını, evlerinden takip edebildi. Bu durum da, büyük bir toplumsal duyarlılık oluşturdu.
‘Savaş’ gerçeğine tanıklık eden Amerikan toplumunda, kuvvetli bir savaş karşıtı rüzgar çıktı ortaya.
***
Türkiye’de on yıllardır, PKK’ya karşı yürütülen mücadeleyi elbette ABD’nin Vietnam savaşı ile kıyaslayacak, aynı kefeye koyacak değiliz.
Yapısal olarak çok temel farklılıklar var iki örnek arasında.
Biri savaş, diğeri terörle mücadele...
Ancak Andrew Mack’in Vietnam örneğinde vurguladığı gerçeği, Türkiye’nin terörle mücadelesine, bir ölçüde yansıtmak mümkün olabilir.
Çünkü orada da; bir bölgede yaşananların, uzaktaki insanlara yansıması konu ediliyor. Lokal bir durumun, genelde nasıl algılandığı yani...
Ve aynı şekilde, sahada devam eden silahlı çatışma ortamının; devlet kurumlarında, siyasi yapılarda, sivil toplumda yarattığı etkiler, tepkiler...
***
Mack’in cümlesini Türkiye için şöyle güncellesek size ne ifade eder?
“PKK terörü ile mücadele iki cephede sürüyor. İlki, kanlı ve yoğun olanı; Güneydoğu Anadolu’nun ormanları, dağları ve şimdi bazı ilçe merkezlerinde... Diğeri ise şiddet içermeyen ama sonucu belirleyecek olan; Türkiye’nin politik ve siyasi kurumlarında.”
Dikkat edin, ‘sonucu belirleyecek olan’; strateji üreten, karar alan, uygulayan ve süreçle birlikte algıyı da yöneten irade.
Bunun içinde de her şey var.
Devlet, siyaset, sivil toplum, medya... Konuyla ilgili aklınıza kim gelirse.