Önce referandum sonra anayasa değişikliği!
.
Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun dağılmasının ardından VATAN’ın sorularını yanıtlayan Şeref Malkoç, “CHP için başkanlık sistemi konusu ön mesele ise bunu millete soralım. Millet hangisini tercih ederse, Anayasa değişikliğini ona göre yaparız” dedi
“Gelin referanduma gidelim... Tek soru: ‘Türkiye’de parlamenter sistem mi devam etsin yoksa başkanlık sistemine mi geçilsin?’ Anayasa değişikliğini, milletin bu soruya vereceği cevaba göre yapalım.”
Somut önerinin sahibi Şeref Malkoç. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Anayasa konusundaki başdanışmanı.
O masa Türkiye için önemli
TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun dağılmasının ardından, Cumhurbaşkanı’nın bu konudaki başdanışmanı Malkoç’u aradım.
Eski milletvekili, hukukçu Şeref Malkoç’a önümüzdeki seçenekleri ve olasılıkları sordum:
- Komisyon masası neden dağıldı?
Bakın, bu masa kurulalı fazla olmadı. CHP keşke başta koysaydı tavrını. Biz bütün bunları uzun zamandan beri söylüyoruz. Bunu bile bile geldi komisyona üye verdi CHP. Biz diyoruz ki; parlamenter sistem ne kadar meşru ve demokratikse başkanlık sistemi de o kadar meşru ve demokratiktir. Bunu bir konuşalım, konuştuktan sonra bir yere varalım diyoruz.
- Peki bu noktadan sonra tekrar kurulabilir mi o masa?
Bu masanın devamında Türkiye için fayda var. Özellikle muhalefet partileri için Meclis Genel Kurul kürsüsü ve grup toplantı kürsüsünün yanında, seslerini duyurabilecekleri, üçüncü bir platform doğmuştu. Bundan da önemlisi, Türkiye’deki mevcut gergin psikolojik ortama bir moral kaynağı niteliğindeydi o masa. Bu yönüyle de bakmak lâzım.
Halk karar versin
- Başkanlık sistemi, sizin için olmazsa olmaz mı?
Bizim için komisyonda konuşulması, tartışılması gereken konulardı bunlar ama madem bu konu CHP için ön mesele, o zaman Anayasa çalışmasına başlarken deriz ki; parlamenter sistem mi, başkanlık sistemi mi, bunu referanduma götürürüz.
- Yani?..
Yani, hukukta bir kavram vardır, ‘ön mesele’... CHP için başkanlık sistemi konusu ön mesele ise bunu millete soralım. Millet hangisini tercih ederse, Anayasa değişikliğini ona göre yaparız.
- Başkanlık sistemine geçilip geçilmemesi konusunu, Anayasa değişikliğinden önce, ayrı bir halkoylamasına götürelim diyorsunuz yani...
Evet. Madem CHP’nin takıntısı hükümet sistemi, sadece bunu referanduma taşıyalım.
Millet ne derse ona göre bir Anayasa çalışması yapalım. Ben AK Parti’nin yöneticisi değilim, Cumhurbaşkanı’nın bu konudaki danışmanıyım ama çözüm üretmek adına, Türkiye’nin önünü açmak adına söylüyorum bunu. Millet çözsün. Karar sandıktan çıksın, Parlamento da ona göre bir Anayasa yapsın. Millet başkanlık sistemi derse ona göre, yok parlamenter sistemle devam derse, eyvallah, o zaman da ona göre. Haydi buyurun...
Üç ihtimal daha var
- Peki tekrar oturulmazsa masaya?.. O zaman ne olacak?
CHP masaya dönebilir. Dönmezse, üç parti devam edebilir. Bu da olmazsa, AK Parti kendi hazırlığını yapar, Meclis’e taşır. Aslına bakarsanız, Türkiye çok fazla bir şey kaybetmiş olmaz.
- Neden böyle diyorsunuz?
Çünkü bakın bizim yaptığımız araştırmalara göre Türkiye, yüzde 90 oranında bu Anayasa’yı değiştirmek istiyor. Toplumdan gelen böyle büyük bir dalganın önünde hiç bir partinin direnmemesi gerekiyor. Direnemez de zaten.
- CHP’nin masadan kalkma gerekçesi başkanlık sistemi...
Bizim söylediğimiz şu: Türkiye parlamenter sistemle gelebileceği yere kadar geldi. Çok eziyetler çekti bu sistemle. Şimdi yenisini, başkanlık sistemini deneyelim diyoruz biz.
Erdoğan: Millet karar versin
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin çekilmesiyle ilgili şunları söyledi: “İpe un sermek denir buna. Bunların iş yapmak, iş üretmek diye bir derdi yok. Bu, sadece ülkeyi kilitlemektir. Bunlardan bir şey çıkmaz. Öyle veya böyle ben inanıyorum ki, aklı selim sahibi olan parlamentonun diğer üyeleri kesinlikle bu işe kararlı bir şekilde yürürlerse masadan çekilenlere de ‘hayırlı olsun’ demekten başka söyleyecekleri bir şey yok. Ben diyorum ki, masada kalanlar, kararlı bir şekilde bu işi sürdürmelidirler. Türkiye mutlaka ama mutlaka yeni anayasasına kavuşacaktır. Şayet tüm bu partilerin uzlaşmasıyla sağlanamıyorsa o zaman aklını ve vicdanını ön planda kim varsa, tutuyorsa onlarla birlikte bu yolda yürünmeye devam edilir. Ve buradan sesleniyorum diyorum ki, ey parlamentodaki saygın üyeler, gelin bir karar alın. Deyin ki ‘Biz millete gideceğiz.’ Millete gidin. Bakın bakalım millet size ne diyor. Hazırlayın, sunun millete. Millet ‘evet’ diyorsa, egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi? Siz Atatürkçü değil miydiniz? Benim milletim başkanlık sistemini istemiyorsa, bizim milletimize söyleyecek hiçbir şeyimiz yoktur, onu da öper, başımıza koyarız.”