NATO’da TSK’ya güven tam
.
15 Temmuz’la ilgili “Hepimiz bu darbe girişiminin ne kadar ciddi ve vahşi bir saldırı olduğunun farkındayız” diyen NATO Genel Sekreteri, TSK’nın artık daha mı güçlü olduğuna ilişkin soru üzerine, “Ordunun bazı kesimlerinin darbe girişimine katılmasına rağmen, Türkiye’nin profesyonel askerler ve kendini adamış subaylarından oluşan profesyonel bir ordusu olduğunu da biliyoruz” ifadesini kullandı
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Brüksel’de sorularımızı yanıtladı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 15 Temmuz öncesine göre daha mı güçlü olduğuna ilişkin soruya Stoltenberg “Ordunun bazı kesimlerinin darbe girişimine katılmasına rağmen, Türkiye’nin profesyonel askerler ve kendini adamış subaylarından oluşan profesyonel bir ordusu olduğunu da biliyoruz” diye yanıt verdi. Son Ankara ziyaretinde verimli görüşmeler yaptığını dile getiren Stoltenberg, “Türkiye’den daha fazla ziyaret ettiğim NATO ülkesi yok gibidir. Türkiye çok değerli bir müttefik. Türkiye ortak savunmamız için çok önemli. Özellikle de terörizmle mücadele açısından, çünkü DEAŞ’ın yenilmesi için oluşturulan küresel koalisyonun kullanımı için altyapı sağlıyor. Bunun için Türkiye’ye minnettarız” diye konuştu. Stoltenberg’in sorulara yanıtları şöyle:
Türk-Yunan gerilimi
Türkiye ve Yunanistan iki değerli müttefiktir. Her iki ülkenin ittifaka katkılarından dolayı müteşekkirim. Ege Denizi’yle ilgili konularda Türkiye ve Yunanistan arasında görüş farklılıkları var. Bu farklılıkların diyalog yoluyla çözülmesini ümit ediyorum. Türk ve Yunan başbakanlarının bu konuları ele alıyor olmalarını memnuniyetle karşılıyorum. Bu sorunlar sadece bu tür bir diyalogla çözülebilir. Tabii ki hem Türk hem de Yunan tarafıyla konuşuyorum.
Ege misyonunun süresi
NATO’nun (Ege’de devriye görevi yapan) gemisini ziyaret etmiştim. NATO varlığı, Türkiye ve AB arasında sağlanan göçmen anlaşmasının uygulanması açısından yardımcı oluyor. Tabii ki oradaki varlığımız sonsuza kadar sürecek değil. NATO üyelerinin ne kadar daha orada kalacağını tartışacaklarını tahmin ediyorum ama bu karar tam ne zaman alınacak bunu söyleyecek durumda değilim. Ama bunun kalıcı bir misyon olmadığını söyleyebilirim.
Terör-YPG-ABD
Buradaki toplantı sırasında ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Bakan Çavuşoğlu görüştüler. Suriye ve YPG/PYD konusunun da ele alındığını biliyorum. Bu benim de geçen haftalarda Ankara’ya ziyaretim sırasında gündeme gelen bir konuydu. Bildiğiniz gibi NATO, Suriye’de sahada yer almıyor ama bazı üyeler oradalar. Benim için önemli olan ABD ve Türkiye’nin temas içinde olmaları ve kuzey Suriye’deki durumla koordineli bir şekilde nasıl ilgilenebileceklerini görüşüyor olmaları. ABD ve Türkiye arasındaki bu diyalogu memnuniyetle karşılıyorum.
Darbe: Vahşi saldırı
Darbe girişimi Türkiye’nin demokratik kurumlarına karşı gerçekleştirilmiş vahşice bir saldırıydı. Darbe girişiminden sonra Meclis’i ziyaret ettim. Tüm siyasi partilerle görüştüm ve hepsinin darbe girişimini nasıl güçlü bir şekilde kınadıklarını dinledim. Parlamenterler bina içindeyken bombalanan Meclis’i de gördüm. Hepimiz bu darbe girişiminin ne kadar ciddi ve vahşi bir saldırı olduğunun farkındayız. Darbe girişiminin yaşandığı gece Bakan Çavuşoğlu’nu arayıp dayanışma mesajlarını verip, girişimi kınadığımı anımsıyorum. Ertesi gün de Cumhurbaşkanı Erdoğan’a benzer mesajları iletmiştim. Darbenin arkasında kim olduğuna ilişkin olarak konuşmak bana düşmez çünkü bu olay şu anda hukuki bir alanda. Olayın soruşturulması ya da yargısal süreçle ilgili olarak konuşmak bir NATO Genel Sekreteri’ne düşen bir sorumluluk olamaz. Türkiye’nin darbe girişiminin arkasındakiler hakkında hukukun üstünlüğü ve bağımsız yargı esasına uygun olarak yasal takibatta bulunması hakkıdır.
TSK daha mı güçlü?
Tabii ki bazı subayların ve ordunun bazı kesimlerinin darbe girişiminde yer aldığını gördük. F16’ların Meclis’i bombaladığını, bazı askerlerin de Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar’ı kaçırdığını biliyoruz. Yani ordunun bazı kesimleri bu girişimde yer aldı. Ama buna rağmen yani ordunun bazı kesimlerinin darbe girişimine katılmasına rağmen, Türkiye’nin profesyonel askerler ve kendini adamış subaylarından oluşan profesyonel bir ordusu olduğunu da biliyoruz.
Çünkü onları NATO operasyonlarında görüyorum. Aynı zamanda Türkiye’nin NATO operasyonları ve misyonlarına katılımı söz konusu olduğunda neler yapabileceğini görebiliyorum. Evet bazı subaylar darbe girişiminde yer almış olabilir ama Türkiye’nin bunların yerlerini dolduracağından kesinlikle eminim.
YPG terör listesinde mi?
NATO’nun diğer bazı kurumlar gibi bir terör örgütleri listesi yok. Ama Türkiye’nin terörist saldırılardan en çok zarar gören NATO ülkesi olduğunun farkındayız. Türkiye’nin tabii ki kendini koruma hakkı var ama bunun orantılı şekilde yapılması gerekiyor.
Türkiye’nin önemi: Haritaya bakmak yeterli
“Türkiye her gün NATO’da masada yer alan bir ülke. Türkiye’nin daimi temsilcisiyle Kuzey Atlantik Konseyi toplantıları çerçevesinde her hafta birçok kez aynı masada yer alıyoruz. Oybirliği olmadan hiçbir karar almıyoruz. Tüm kararlar konsensüs ile alındığından Türkiye ve tüm üyeler alınan kararlara iştirak ediyorlar. Yani Türkiye alınan kararların bir parçası. Türkiye kesinlikle NATO’nun, misyonların ve operasyonların bir parçası. Aynı zamanda tüm diğer üyelerle birlikte eşitlik esasına uygun olarak masada alınan kararların da bir parçası.
İkincisi, 28 müttefik üye de Türkiye’nin öneminin farkındalar. Haritaya bakmak ve Türkiye’nin, hem kendisine hem de diğer tüm NATO üyelerine tehdit yaratan şiddet ve çalkantıların yaşandığı Irak ve Suriye’ye komşu olan stratejik lokasyonunu görmek yeterli.
Ayrıca Türkiye, terörle mücadelede kilit ülke. Terörizmin her çeşidiyle mücadelede birlikte çalışıyoruz. Sonra, Türkiye, göçmen ve mülteci kriziyle ilgili olarak da devrede. NATO, göçmen krizine çare bulunması konusunda Türkiye ve AB ile birlikte çalıştı.
Türkiye’nin güçlü bir ordusu ve NATO’nun çeşitli misyon ve operasyonlarına destek veriyor. Türkiye, yüzlerce askeriyle birlikte yıllardır Afganistan misyonunun lider ülkelerinden biri konumunda. Afganistan’daki Türk askerlerini ben kendim gördüm. Hepsi profesyonel ve kendilerini işlerine adamış askerler. Ayrıca Türkiye birkaç sene içinde Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Gücü’ne liderlik edecek ve ittifak içinde çok kilit bir rol üstlenecek. Tabii ki diğer müttefikler de bunların farkında.
Bunlarla birlikte, NATO’nun da Türkiye’ye destek sağladığının altını çizmek isterim. NATO’nun Türkiye’de ciddi bir mevcudiyeti var. Karada, denizde ve havadaki varlığımızı artırdık. AWACS gözetleme uçakları sayesinde Türkiye’ye katkı sağlıyoruz. Türkiye’nin tehditler karşısında bizden talep ettiği istihbarat ve gözetleme desteği sağlıyoruz.
Türkiye’de konuşlandırılmış NATO hava savunma sistemlerimiz var. Şu anda İspanya ve İtalya tarafından sağlanan sistemler sayesinde Türkiye’nin Suriye’den kaynaklanan füze tehditine karşı hava savunması veriyoruz.
NATO’nun kara komutanlığı İzmir’de. Yani Türkiye NATO’ya kilit önemde kapasite desteği sağlarken, NATO müttefikleri de Türkiye’ye destek veriyor. NATO zaten böyle çalışır. Birimiz hepimiz için, hepimiz birimiz için. Birlikte çok daha güçlüyüz. NATO, Türkiye için; Türkiye de NATO için iyi. Sanıyorum bunu Türkiye, ittifaka üye olduğundan bu yana görüyoruz: Birlikte daha güçlüyüz.”