Luca’yı yaşatabilir miyiz?
.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, dün İstanbul’da toplanan 9’uncu Avrasya İslam Şurası’nda yaptığı konuşmada; Müslüman Dünya’nın ciddi, kapsamlı ve samimi bir özeleştiri yapması gerektiğine dair sözlerinden bahsedecektim bugün size...
***
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM grup konuşmasında önemli bir yer ayırdığı “Mağdurlara sahip çıkacağız” ana başlığının altını nasıl doldurduğundan ve aynı, mağdur yaratmasından endişe edilen FETÖ soruşturmalarında olduğu gibi, bu noktada da CHP’nin sapla samanı iyi ayırt etmesinin gereğinden söz edecektim...
***
15 Temmuz sonrası, terör örgütlerinin ülkeyi karıştırmak için siyasi suikastlere yönelebileceği öngörüsünün; Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da iktidar partisinin teşkilat ve yerel yönetimlerdeki isimlerinin hedef alınmasıyla gerçeğe dönüşmekte olduğunu hatırlatacaktım...
Bu noktada, AK Parti’nin önce Van Özalp İlçe Başkan Yardımcısı, ardından Diyarbakır Dicle İlçe Başkanı’nın öldürülmesi üzerine HDP’nin yayınladığı kınama mesajının altını çizecek ve “Siyasi tarihinde aynı acıyı yaşamış olan HDP’nin bu konudaki hassasiyeti ve samimiyeti önemli” diyecektim...
***
Ama vazgeçtim...
Vazgeçtim çünkü bir haber okudum. Rutin gündemin önüne geçen bir haber. Hayatın içinden, hayata dair değil; konusu doğrudan hayat, insan hayatı olan bir haber...
Çaresiz bir babanın, daha 4 yaşına bile basmamış oğlu için attığı ‘sessiz çığlık’ o haberin konusu.
Luca
Umut Özkırımlı bir siyaset bilimci. 3 buçuk yaşında bir oğlu var. Ufaklığın adı Luca.
Luca kanser !
Nöroblastom kanseri...
Adını bu haberle birlikte duyduğum nöroblastom, çocukluk çağı kanserlerinin en agresiflerinden, dolayısıyla en ölümcüllerinden biri.
Umut Özkırımlı, oğlunun tedavisi için internet üzerinden bir kampanya başlattı. www.lucacan.com adresinden ulaşılabilen kampanya, bir babanın, evladı yaşayabilsin diye başvurduğu son yol.
Minik bedenden çıkan acı öykü
Baba Özkırımlı’nın, haber sitesi Gazete Duvar’dan Başak Günsever’e anlattıklarından aktarayım...
- 2014’te, birinci yaş gününe bir ay kala, Luca’nın diş etlerinde bir şişkinlik fark ettik. Cerrah inceledi ve bizi onkoloji servisine yönlendirdi. Ertesi sabah çekilen MR sonucu, 21 Şubat 2014’te, oğlumuzun çenesinde bir tümör olduğu söylendi. Luca’ya, çocukluk çağında görülen bir sinir sistemi kanseri olan Yüksek Riskli Nöroblastom tanısı koyuldu.
- Bir dizi ameliyat, kök hücre nakli ve tedavi süreçlerini tamamladık. Tedaviden sonuç da aldık. Ancak normal durum sadece 9 ay sürdü. Geçen nisan ayında kanser nüksetti.
- Böyle bir durumda standart bir tedavi programı yokmuş. Doktorları ile yaptığımız görüşmeler ve uzun araştırmalar neticesinde, hastalığın gerilemesini sağlamada umut verici sonuçları olan BEACON adlı tedaviye başladık. Bu, deneysel bir tedavi. Geçen ay, şükürler olsun ki, hastalığın tekrar gerilemeye başladığını öğrendik.
- Nöroblastom hastalarının tamamen iyileşme şansı çok düşükmüş. Şimdi bir gerileme olsa da, doktorlar bunun yeterli olmayacağını başından beri söylüyor. Bir kez daha nüksetme ihtimali çok yüksekmiş. Dünyanın bu bölgesinde yapılabilecek her şey denendi, yapıldı.
- Kanser tedavisinde 25 yıldır ABD’de en iyi hastane kabul edilen, New York Memorial Sloan Kettering Cancer Center’da bu hastalığa yakalanan çocuklara uygulanan deneysel bir aşı olduğu bilgisine ulaştık. Ancak tedavi deneme aşamasında olduğu için devlet desteği söz konusu olamıyor. Bu bağış kampanyasını da işte bu nedenle başlattık
- Henüz geliştirilme aşamasındaki bu aşının uygulandığı bir grup çocuğun yüzde 10 olan yaşama şansı yüzde 80’lere çıkmış. Luca’nın İsveç ve Danimarka’daki doktorları da bu tedaviyi destekliyor.
Bir şans verelim...
3 buçuk yaşındaki evladının hayatına devam edebilmesi için çırpınan baba Umut Özkırımlı sesini duyurmaya çalışıyor.
“Luca’nın, deneysel de olsa, New York’taki bu tedaviden faydalanmasını sağlayacak parayı toplamamıza yardımcı olursanız, size daima minnettar kalırız. Luca hayatımızın büyük aşkı, hatta hayatımız. Lütfen ona geleceğini vermemiz için bize yardım edin” diyor. Özkırımlı’nın son notu ise toplanacak paranın herhangi bir nedenle kullanılmayacak kısmının, İsveç Cocuk Kanseri Vakfı, LÖSEV veya kanserle mücadele eden, bağışçıların tercih edeceği bir kuruma bağışlanacağı.