Kongre salonundan notlar...
.
Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 5’inci Olağan Büyük Kongresi’ni takip ettik dün Ankara Arena’da.
**
“Geçmişten geleceğe” temalı kongrenin öne çıkan başlığı, “İlk günkü aşkla”ydı.
Bu slogan, Ak Parti’nin ‘fabrika ayarlarına dönmesi’ anlamına mı geliyordu?
Partinin önemli isimlerinden birinin, kongre salonunda katıldığı canlı televizyon yayınında söylediklerini de işte tam bu noktaya yerleştirmek gerekiyor.
MKYK dışında kalan eski bakan Beşir Atalay’ın, “Ortak akıl ilk zamanlar kadar devrede değil” demesini...
**
50 kişiden müteşekkil Merkez Karar ve Yönetim Kurulu’nda (MKYK) sadece 19 isim yerini korudu. Listedeki 31 isim değişti. Yani partiyi 1 Kasım seçimlerine taşıyacak kadronun yüzde 62’si değişti.
Liste dışı kalanlar arasında özellikle dikkat çeken isimler şöyleydi:
Ali Babacan, Bülent Arınç, Mehmet Şimşek, Abdülkadir Aksu, Haluk İpek, Hüseyin Çelik, Osman Can, Sadullah Ergin, Salih Kapusuz, Yasin Aktay.
Yeni MKYK’nın öne çıkan isimleri de şöyle:
Binali Yıldırım, Berat Albayrak, Burhan Kuzu, Cemil Çiçek, Efkan Ala, Faruk Çelik, Fatih Şahin, Galip Ensarioğlu, Mehdi Eker, Mehmet Özhaseki, Naci Ağbal, Nurettin Canikli, Recep Akdağ, Yalçın Akdoğan.
MKYK listesine ‘Beştepe’nin damga vurduğu noktasında herkes hemfikirdi dün salonda.
Kongrede, “Ak Parti’nin kurucu Genel Başkanı ve doğal lideri” sıfatlarıyla anılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın adı her geçtiğinde salonda coşkunun yükseldiği de notlar arasındaki yerini aldı.
Aynı şekilde; Genel Başkan, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da konuşmasında defalarca Erdoğan’ı anması da...
**
Adalet ve Kalkınma Partisi 7 Haziran’da yüzde 41 oy aldı.
“Seçmenin verdiği mesajı aldık, gereğini yapacağız” diyen Ak Parti, 1 Kasım sınavı öncesi, üç dönem kuralına istisna getirdi ve yönetim kadrosunu yeniledi.
Bu yenilenmenin, parti içinde yaratacağı gündemin ilk işaretleri hemen ilk günden, salonda su yüzüne çıktı. Kongrenin henüz ilk saatlerinde, Beşir Atalay’ın (yukarıda aktardığım) canlı yayında yaptığı açıklama en somut örnek olarak kayıtlara geçti.
Şimdi önemli olan; bu kadro değişikliğinden kaynaklı parti içi gündemin, seçime kadar nasıl şekilleneceği.
**
Dikkatimi çeken noktalardan biri de, İstanbul’da görev yapan gazetecilerin kongreye ilgilerindeki düşüklük oldu.
Genel yayın müdürleri ve köşe yazarlarının çoğu yoktu dün salonda.
Yabancı basın kuruluşlarından da az sayıda temsilci vardı.
Günün sonunda, onlardan birinin; bir Alman gazetecinin sorduğu soru dikkat çekiciydi:
“Devreye girip inisiyatif alması, Cumhurbaşkanı Erdoğan açısından bir risk anlamına da gelmiyor mu” diye sordu ecnebi meslektaşımız.
“Nasıl yani, kast ettiğiniz nedir” şeklinde bir karşı soru geldi bizimkilerden birinden.
Alman gazeteci yeni bir soruyla cevap verdi:
“Şunu demek istiyorum. Ak Parti, 1 Kasım seçimlerinde de beklediğini bulamaz, başarılı olamazsa, o zaman sorumluluğu Erdoğan’a yüklemek isteyenler çıkmaz mı?”
Kısa bir sessizliğin ardından, “Onu bilemem” dedi yabancı konuk ile sohbet eden gazeteci.