Şampiy10
Magazin
Gündem

Kılıçdaroğlu: CHP’ye genel başkan seçmiyoruz!

CHP lideri, adaylık için İhsanoğlu’yla yaptığı görüşmeyi VATAN’a anlattı. Kılıçdaroğlu tepkiler için “Ekmeleddin Bey’i tanıdıkça hepsi düzelecek” dedi ve partilerin yarışmayacağını hatırlattı.

ABONE OL
Vatan Haber

CHP - MHP ortak cumhurbaşkanı adayının Ekmeleddin İhsanoğlu olduğunu, dün saat 13.36’da Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli birlikte açıkladı.

Bu açıklamadan 3 saat kadar sonra, saat 16.46’da CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile görüştüm.

İşte 11 dakika süren o telefon röportajında sorduklarım ve Kılıçdaroğlu’nun verdiği yanıtlar:

* Sayın Kılıçdaroğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu tercihinizi açıklamanızla birlikte farklı kesimlerden olumsuz tepkiler geldi. Buna parti içinden, bazı milletvekilleriniz de dahil. Öngörmüş müydünüz bu durumu? Bekliyor muydunuz bu tepkileri?

- Tabii. Bunları anlayışla karşılayacağız ama zamanla, Ekmeleddin Bey’i tanıdıkça hepsi düzelecek. Tanıdıkça ne kadar değerli bir bilim insanı olduğunu, ne kadar donanımlı ve kıymetli bir insan olduğunu zamanla görecek, tanıyacak, bilecek herkes.

* CHP seçmeninin önüne yine ‘sol’dan uzak bir seçenek koyduğunuz, Alevi ve Kürt kökenli seçmenin de İhsanoğlu ismine sıcak bakmayacağı şeklindeki yorumlara cevabınız nedir?

- Başlangıçta bu tür tepkiler olabilir. Ama düşünülmesi gereken şu... Bakın, biz ne seçiyoruz? Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Cumhurbaşkanı’nın nasıl birisi olması lâzım? Aranan nitelikler meydanda. Bakın burada en önemli nokta, adayın siyasi kimliğinin öne çıkmaması lâzım. Devlet başkanı seçiyor olsak tamam ama cumhurbaşkanı adayı istiyoruz biz. Bu noktanın gözden kaçırılmaması gerekiyor.

* Deniz Baykal’ın adaylık için bir beklentisi olduğu konuşuluyordu. Kendisiyle az önce görüştüm. Açıklama yapmıyor ama o da aday tercihinizden memnun olmadığını hissettiriyor. Ne dersiniz bu duruma?

- Biliyorum. Ama bu tür tartışmaların içine ben girmek istemem, siz de bunu biliyorsunuz.

Tanıyınca herkes görecek

* Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kariyeri ortada elbette ama sizce, oy verecek olan sokaktaki insan tanıyor mu kendisini? Sokakta karşılığı var mı yani?

- Bakın, ilk kez böyle bir seçim yapılacağı için genel seçimlerle biraz karıştırılıyor gibi bir hava var. Burada siyasi partiler yarışmayacak. Şimdi meydanlara çıkacak. Vatandaş merak ediyor tabii, bu gayet normal. Ekmeleddin Bey çok fazla bilinen bir insan değil ama tanındıkça herkes şunu çok net görecek ki, doğru aday kendisidir.

Mitingler nasıl olacak?

* Siyasi bir geçmişi olmadığından, meydanlara çıktığında nasıl bir manzara oluşacak sizce? Yani bir miting tecrübesi yok örneğin.

- Burada değerler, bilgiler, kültürler yarışacak. Yoksa meydanlara çıkıp, vatandaşa yol, su getirme vaadinde bulunacak değil. İcra organı değil, Anayasa’daki görev, yetki ve sorumlulukları belli Cumhurbaşkanı’nın. Bir kere, her şeyden önce, bu insan temiz mi? Geçmişinde herhangi bir leke, şaibe var mı? En önemlisi bu. Sonra bakılacak; yaptığı görevlerde Türkiye’yi iyi temsil etmiş mi? Yurttaşlarımın da öyle bakmasını isterim. Çünkü burada bir partiye genel başkan seçmiyoruz. Seçeceğimiz, bir partinin cumhurbaşkanı da değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nı seçeceğiz.

* Pekiyi propaganda dönemi için nasıl bir planlama yapacaksınız? Yani Devlet Bahçeli ve siz, İhsanoğlu ile birlikte mi çıkacaksınız mesela meydanlara? Mitinglerde yanında biriniz ya da ikiniz birlikte olacak mısınız?

- Taşlar zamanla kendi içinde yerli yerine oturacaktır. Adayın tabii kendisini öne çıkarması, tanıtması gerekiyor öncelikle. Söylemleriyle, duruşuyla, nedir, ne değildir anlatacak. Konuşacak, düşüncelerini, dünya görüşünü, yaptıklarını anlatacak. Yeri gelir, ortamı gelir tabii biz de çıkarız, niye çıkmayalım?

* Ekmeleddin İhsanoğlu ismini ilk önerenin MHP Genel Başkanı Bahçeli olduğunu söyleyenler de var.

- Yok hayır. Bizim önerimiz. Yeni bir isim de değil aslında. Yaptığımız seri görüşmeler sırasında bir çok yerde adı geçti.

* Bu ismi belirlerken, iktidar partisinin adayına oy verecek kesimlerin oyunu almak gibi bir hedef ile mi hareket ettiniz?

- Öngörümüz tümüyle şuydu: Hem içeride hem dışarıda, toplumun büyük bir kesiminin üzerinde mutabık kalabileceği bir aday. Çünkü cumhurbaşkanı adayının toplumsal uzlaşmayla belirlenmesi gerekir. Bir partinin adayı değil, Türkiye’nin adayı olmalıdır çünkü. Gezdiğimiz pek çok yerde bu ismin bu anlayışa uygun olduğunu gördük.

* İhsanoğlu’nun sanırım 2 yıl kadar önce verdiği bir röportaj vardı. “Tayyip Erdoğan Arap dünyasında çok sevilen, büyük bir lider” tarzında sözlerini hatırlıyorum. Şimdi Erdoğan aday olursa, bu beyanı bir handikap olmaz mı sizce?

- Hayır. Bir dönem öyleydi. Seviliyordu ama şimdi sevilmiyor. Yani o dönem için doğru bir tespit yapmıştır ama bugün durum farklı. Ayrıca bu tür açıklamalara takılıp kalmak da doğru değil.

* Sizin tamamen içinize sindi mi bu aday tercihi?

- Tabii ki. Niçin sinmesin? Son derece kaliteli, donanımlı, başarılı bir insan. Rahmetli Ecevit’ten devlet üstün hizmet madalyası almış bir isim. Ayrıca tekrar ediyorum; CHP’ye bir genel başkan seçmiyoruz ki. Türkiye Cumhuriyeti’ne bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz.

Geçen hafta buluştular

* Siz ilk kez ne zaman görüştünüz İhsanoğlu ile?

- Geçen hafta.

* Ankara’da mı?

- Hayır.

* Nerede peki?

- O da bende kalsın isterseniz.

* Pekiyi. Ama anladığım kadarıyla öyle eskiye dayanan bir tanışıklığınız yok.

- Öyle. Ben biliyorum tabii kendisini.

* Anladım. Pekiyi adayınız olduğunu duyurmanızın ardından yaptığı ilk açıklama, ‘ortak payda, uzlaşı ve teveccühe teşekkür’ gibi unsurlardan oluşuyor. Aday olmayı kabul etmemesi gibi bir durum söz konusu olabilir mi?

- Yok, hayır. Bir cumhurbaşkanı adayı vakarına yakışır bir tavır var ilk açıklamasında.

Baykal: Hayret, üzüntü ve tepki var

CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ı da aradım dün.

Baykal’ın telefonu sürekli meşguldü.

Yaklaşık yarım saat denedikten sonra yakaladım Deniz Baykal’ı. Telefonu açtığında diğer bir hatta görüşmesi sürüyordu.

Konuştuğu kişiye şöyle diyordu Baykal:

“Evet, evet... Haklısın... Öyle... Maalesef, maalesef... Hayırlısı bakalım, haydi görüşürüz, Adana’ya selam.”

Bu sözlerin ardından kapattı diğer hattı ve “Alo...” dedi.

* Deniz Bey, telefonunuz sürekli meşgüldü, nihayet yakaladım. Arayanlar, partinizin aday tercihinden pek memnun değil galiba... Az önceki sözlerinizden bu sonucu çıkardım.

- Öyle... Çok arayan var. Her yerden arıyorlar.

* Siz ne diyorsunuz CHP - MHP ortak kararına?

- İzlemeye çalışıyorum ben de...

* Sizi arayanların yorumları nasıl?

- Hayret, üzüntü ve tepki.

* Peki sizin değerlendirmeniz?..

- Bir şey söylemiyorum ben.

* Bu süreçte Genel Başkan ya da parti yönetiminden kimse sizle herhangi bir temas kurdu mu? Bir görüş alışverişi oldu mu?

- Benimle hiçbir temas olmadı, hayır.

* Sizi arayanlar Ekmeleddin İhsanoğlu tercihini yanlış buluyor. “Hayret, üzüntü ve tepki” olarak özetlediğiniz bu hissiyatı siz de paylaşıyor musunuz?

- Ben bir şey söylemiyorum. Ben de izliyorum. İzlemedeyim. Sizlerden takip ediyorum. Başka da bir şey söylemiyorum. Haydi sevgiler. (Gülerek) Telefon çalıyor...

Yazarın Diğer Yazıları

  1. ZIPIR
  2. Siyah-beyaz ölüm-yaşam
  3. Bahçeli’nin kararlılığı
  4. İttifak kulislerinden isimsiz demeçler
  5. Cumhur ittifakındaki bağ pamuk ipliği mi, çelik tel mi?
  6. Küresel liderin bölgesel temasları
  7. Tercih
  8. Siyaset, saygı, üslup
  9. Bu soru bütün Meclis’e
  10. İlk gün mesajları ve soruları

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.