İspanya ne yaptı?
.
Terör eylemlerini dolaylı olarak
destekleme veya sözle desteğini ifade etmek,
- Terör eylemlerinin önemini minimize etmek (küçültmek, küçük göstermek),
- Sivil çatışma ortamını teşvik etmek,
- Terörizme karşı olanları sindirme, onlara gözdağı verme, sosyal olarak izole etmek,
- Terör eylemlerinden dolayı suçlu bulunan veya terörizmi alenen kınamayan / reddetmeyen kişilerin parti yönetiminde yer almasına olanak sağlamak,
- Partinin faaliyetlerinde; terörizmle, şiddetle ve bunlarla ilgili diğer kavramlarla özdeşleşmiş sembollerin, mesajların ve diğer unsurların kullanılması,
- Siyasi partilere tanınan seçim haklarını ve ayrıcalıklarını teröristlerin veya onlarla işbirliği yapanların lehine kullanmak,
- Sistematik olarak terör örgütleriyle bir arada, ittifak halinde, birlik içinde hareket eden bazı gruplarla düzenli olarak işbirliği yapmak,
- Terörizmi veya teröristleri koruma ya da desteklemek,
- İdari, ekonomik ve diğer imkanları kullanmak suretiyle hükümet kurumları üzerinden terörizme destek vermek,
- Teröristleri veya şiddet eylemlerini teşvik etme ya da teröristleri ve şiddet eylemlerini övme, ödüllendirme, saygı gösterme, bu eylemleri işleyenlerle işbirliği yapmak,
- Terörizm ve şiddetle bağlantılı sosyal baskı, gözdağı verme ve yıkıcı eylemlere destek sağlamak,
- Düzenli olarak terör eylemlerinden ötürü ceza almış ve yine bu eylemlerden ve yöntemlerden vazgeçtiğini açıklamamış kişileri yönetici birimlerine ya da seçim listelerine dahil etmek ya da terörist gruplarla ilişkisi olan kişileri üyesi olarak tutmaya devam etmek.
Bunlar, İspanya ’da, 27 Haziran 2002 tarihinde kabul edilen Siyasi Partiler Kanunu’nda yer alan, ‘parti kapatma ya da faaliyetlerine geçici süreyle son verilmesi’ ne gerekçe oluşturan suçlar.
Hani şu, ‘Bask modeli’ vs tartışmalarında konu ettiğimiz İspanya var ya...
Onun mevzuatı işte.
İspanyol mahkemeleri Herri Batasuna, EH ve Batasuna partilerini bu yasaya dayanarak kapattı on yıl önce.
Kapatma kararındaki gerekçeler de şöyleydi:
- Partilerin ile terör örgütü ETA arasında bir özdeşlik ilişkisinin varlığı,
- Üç partinin de ETA tarafından sıkı bir şekilde kontrol altında tutulduğu ve örgütün operasyonel planlamasının bir ürünü olduğu,
- Partilerin, ETA ve onun uydu örgütü olan KAS tarafından yönetildiği.
Bu gerekçelerle kapatılan üç parti de karara itiraz etti.
İspanyol Anayasa Mahkemesi “Hayır” dedi. “Şiddet ve terörizm ile beraberlik, siyasi partileri anayasal ifade ve örgütlenme özgürlüğünün dışına çıkartır” deyip, kapatma kararını yerinde buldu.
Davaların taşındığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) de, herhangi bir ‘ihlal’ kararı çıkmadı. Yani AİHM de İspanya’ya hak verdi.
Türkiye terörle mücadele eden bir ülke...
Türkiye’de, terör örgütü ile doğrudan ya da dolaylı bağını reddetmeyen bir siyasi parti var.
Türkiye’de, o yasal siyasi partinin seçilmiş parlamenterlerinden bazılarının dokunulmazlıklarının kaldırılması gündemde.
İşte bu ortamda; yakın geçmişte terör ve terör bağlantılı siyasi yapılanmalar konusunda yoğun mesai veren bir AB üyesi ülkedeki, İspanya’daki yasal mevzuatı hatırlatmak istedim.
Parti kapatma çağrısı yapmak değil maksadım.
Sadece, terörle mücadele eden ülkelerde alınan önlemlere somut bir örnek veriyorum.
Geçenlerde Madrid’e gittik ya, orada aklıma geldi.
KEŞKE...
“Aslan yattığı yerden belli olur” atasözünü hiç hatırdan çıkarmasak.