İş dünyasını takip etmek gerek
.
10 gün önce...
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun resmi ziyaretini takip etmek üzere Londra’ya gidiyoruz...
Özel uçak TC-TUR’da resmi heyetin üyeleri ve biz gazetecilerin yanı sıra iş dünyasının önde gelen isimleri de var...
Hepsi sektörlerinin en önemli markalarının patronları... Yarattıkları istihdam ve değerle Türkiye sınırlarını aşmış, dünyada tanınmış, prestijli dev şirketleri yönetiyorlar.
***
Dün baktım, iki önemli haber vardı.
Biri havaalanı inşaat ve işletmeciliğinde artık bir dünya markası olan TAV’ın (Tepe Akfen Ortaklığı) kazandığı yeni ihaleye ilişkindi.
TAV’ın Dubai merkezli ortağı Arabtec ile birlikte aldığı Bahreyn Havalimanı Genişleme İhalesi’nin bedeli tam 1.1 milyar Amerikan Doları.
Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan ve Umman’ın ardından Ortadoğu’daki 5’inci ülke başkenti havalimanını da yapacak olan TAV, bölgenin sektördeki en büyüğü haline geldi.
***
İkinci haber de YDA İnşaat’ın kredi notlarına dairdi.
TURKRaiting (İstanbul Uluslararası Derecelendirme Hizmetleri) YDA’ya uzun vadede güçlü kredi kalitesi, kısa vadede ise en güçlü borç ödeme kabiliyeti notlarını verdi.
YDA Group Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Arslan, adı babaları Yaşar Dede Arslan’ın isminin baş harflerinden oluşan şirketin bu kredi notlarıyla, gelecek ay için planladıkları tahvil ihracında daha başarılı olacaklarını, yeni borçlanma senedi ihracını da uluslararası bir finans kuruluşuyla birlikte yapacaklarını söylüyor.
Arslan, YDA’nın farklı yatırım alanlarında daha da büyüyeceğini vurgularken çarpıcı bir rakam da veriyor. “Önümüzdeki 3 yıl içinde 1 milyar Euro’nun üzerinde yatırım yapacağız” diyor.
***
Sadece son iki günden iki haberi hatırlattım...
Türkiye’nin dünyanın dört bir yanında iş yapan firmaları var.
Yalnızca inşaat da değil, çok farklı sektörlerde...
VATAN’ın da bünyesinde yer aldığı Demirören Holding mesela...
Dünyanın 5’inci büyük petrol şirketi olan, Fransız enerji devi TOTAL’in Türkiye ayağını geçen yıl satın alması, Demirören Holding ile birlikte Türkiye ekonomisine duyulan güvenin göstergesiydi.
Hangi iş adamı ya da kadını ile konuşsak, konu gelip ‘güven’e dayanıyor. Güven kavramının mütemmim cüzü de ‘istikrar’ elbette.
Farklı sözcüklerle hep aynı mesajı veriyor iş dünyası: Türk müteşebbisi, iş yapma potansiyeli, tecrübesi ve özgüveni ile dünyada önemli bir yere sahip. Daha iyisi için ihtiyacı olan güven ve istikrar ortamı ile siyasi iradenin desteği.
Bu noktada, Ankara siyasetinin yıllardır iş dünyasının - özellikle dış pazarda - önünü açma kararlılığında olduğu da ortada.
***
Bütün bunları söylüyorum çünkü maalesef, iş dünyasının geldiği yer, gücü ve potansiyeli ülkenin gündeminde arka sıralarda kalıyor.
Türkiye’nin diplomasi ve güvenlik gündemi, bütün olumlu gelişmeleri gölgeliyor. İç siyasi çekişmeleri saymıyorum bile...
Dünya devleri ile rekabet, iş dünyasının tek başına üstesinden gelebileceği bir mesele değil. Çünkü o dünya devleri, arkalarına kendi ülkelerinin gücünü ‘bütün olarak’ almaları sayesinde ‘dev’ sıfatını kazanabiliyor. Ve tabii o aşamaya geldiklerinde sadece kendileri değil, ülkeleri de kazanıyor.