Herkesin dileği aynı
.
Pazar günü Türkiye, bir oldu, bütün oldu...
Sözde değil, özde üstelik.
Genci yaşlısı, kadını erkeği, okumuşu okuyamamışı; herkes aynı şeyi söyledi ortaya çıkan o manzara üzerine.
- Bu birlik-bütünlük fotoğrafı bir günlük olmasın.
- Bu defa bu kadarla kalmasın.
- Üç gün sonra yine eskiye dönüp birbirimizi yemeye başlamayalım.
- Siyasi parti liderleri ve tabii Cumhurbaşkanı, yakalanan bu atmosferin devamını sağlayacak her şeyi yapsın.
- Şerden çıkan bu hayrın kıymetini bilelim ve 15 Temmuz acısı bu ülke için gerçekten bir milat olsun.
Hepimizin arzusu bu işte.
Hayal değil, gerçek olsun...
Olsun yahu. Olsun artık...
HDP de davet edilseydi...
Yenikapı’daki ‘birlik-bütünlük’ tablosunda önemli bir parça eksikti; doğru...
“Keşke o fotoğrafta HDP de olsaydı” diyenler var biliyorsunuz; haksız değiller...
“HDP neden davet edilmedi” cümlesi haklı, yerinde bir soru olabilir ama en az onun kadar geçerli bir soru daha var:
“Yenikapı mitingine davet edilmiş olsa, Selahattin Demirtaş’ın yanıtı ne olurdu?”
***
Bu ülkede Cumhurbaşkanı adayı olmuş ve %9 nokta 76 oy almış bir siyasetçi olan Demirtaş, böyle bir davet alsa, tereddütsüz “Tamam geliyorum” der miydi?
Selahattin Demirtaş sadece Türk bayraklarının dalgalandığı Yenikapı’ya gider miydi sizce? O, şahsen katılmak istese bile, böyle bir kararı kendi başına alabilir ve uygulayabilir miydi?
Bu soruları haklı kılan birden çok somut örnek var yakın geçmişte.
HDP’nin, PKK’dan bağımsız siyaset üretemediği, örgütün onayı olmadan karar alıp uygulayamadığı sır değil.
Teröristin açıklaması
Nitekim, önceki gün, “HDP neden davet edilmedi” diye sorulan o mitingin sadece birkaç saat öncesinde Kandil’den gelen açıklamaya bakın...
Türkiye’nin her şehrinde aynı ‘birliktelik’ görüntüsünün oluştuğu gün, meydanların dolmaya başladığı saatlerde terör örgütü PKK’dan gelen açıklamayı nereye koyacağız?
PKK’nın Kandil’deki ele başlarından Cemil Bayık’ın “Savaş artık dağ ile sınırlı değildir. Dağ, ova, şehir demeden her tarafta yürütülecektir. Metropollerde yürütülecektir” şeklindeki açıklamasından söz ediyorum.
***
HDP Yenikapı’ya davet edilmiş olsa...
Davete icabet edeceğini de deklare etmiş olsaydı...
Bayık böyle bir açıklama yapmayacak mıydı mesela?
Ya da HDP, bu açıklamaya tepki gösterip, “Ülkede bugüne kadar görülmemiş bir birlik - beraberlik iklimi oluşmuşken, bu tehditlerin toplumsal barışa nasıl bir katkısı olabilir” diye sorar mıydı?
Haydi işin varsayım kısmını da geçelim...
Bugün... “Yenikapı’ya davet edildi, edilmedi” boyutundan bağımsız şekilde, Cemil Bayık’ın daha çok kan döküleceğini ilan ettiği o açıklamasına karşı çıkan var mı HDP’de? Herhangi bir HDP yetkilisinden bir cümle olsun itiraz geliyor mu Kandil’in açıklamasına?
Eğer niyet varsa, hâlâ geç değil
Özetle, diyeceğim şu...
Konu tek taraflı değil maalesef. Bir geçmiş, bir sicil var ortada. Maalesef...
Evet, keşke HDP de yer alsaydı Yenikapı fotoğrafında. Keşke davet edilseydi HDP de o meydana...
Ama eğer HDP’nin böyle bir arzusu, böyle bir niyeti varsa o eksiği tamamlamak hâlâ ellerinde. Bu hâlâ mümkün.
Selahattin Demirtaş bugün çıksa, üç cümlelik bir açıklama yapsa...
“Siz davet etmediniz, bizi dışladınız ama biz de varız. Daha önce de söyledik; biz de bu ortak vatanda, bu bayrağın altında ‘birlikte’ yaşamaktan yanayız. ‘Siz-biz’ değil, sadece ‘biz’ varız ve hepimiz o ‘biz’in parçalarıyız” dese...
Olmaz mı?..
Soruyorum işte... Olmaz mı?