Hani otobüs durağı bile halka sorulacaktı?
.
“Bölgeyle ilgili iki seneden beri yapmakta olduğumuz bir çalışma vardı. 500 bin metre karelik Çırpıcı Çayırı‘nın arkasından Veliefendi Hipodromu da tescillenip yapı yapılamaz hâle geldiğinde, bölge bir milyon metre kare kadar alana kavuşmuş olacak. Burada Central Park ve diğer Avrupa merkezlerinde gördüğümüz gibi önemli bir park inşa edeceğiz. Sayın Başbakanımız ile görüşüp desteğini aldım. Central Park’tan daha büyük bir park yapıyoruz. Birkaç ay içinde kamulaştırmayı tamamlarız.”
Açıklama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’tan geldi.
Ardından Başbakan Erdoğan projenin ‘Central Park’ şeklinde adlandırılmasına tepki gösterdi, Topbaş da ertesi gün Erdoğan’ın işaret ettiği isimle yani ‘Şehir Parkı’ olarak anmaya başladı çalışmayı.
İstanbul’a böyle bir park kazandırılmasına kimsenin “Hayır” diyeceğini sanmıyorum.
Kişisel olarak Veliefendi Hipodromu’nu kaybetmek içime sinmez. Üzülürüm. Ancak yapılacak olan, Manhattan’daki Central Park’ın bir benzeri olacaksa; içime sinmese de, üzülsem de Hipodrom’un kent merkezlerinin dışında bir alana taşınmasına itiraz edemem doğrusu.
Fakat aklıma takılan bir nokta var...
“Düğmeye bastık, yapıyoruz” diyen, hatta “İlk kamulaştırmayı gelecek hafta içinde gerçekleştiriyoruz” diyen Başkan Kadir Topbaş’ın 20 Haziran 2013 günü yaptığı bir açıklama vardı hatırlıyor musunuz?
Aynen şöyleydi o açıklama:
“(...) Bütün projeler halkla paylaşılacak, halka anlatılacak ve görüşleri alınacak. Artık bir otobüs durağının yeri değişse bile halka sorulacak (...)”
Zeytinburnu’nda çok güzel, doğru ve yerinde bir adım atıyorsunuz ama “Artık bir otobüs durağının yeri değişse bile halka sorulacak” açıklamanızı daha 40’ı bile çıkmadan unutmanıza ne demeliyiz Sayın Başkan?
Yanlış anlaşılmasın...
Bütün bunları yazarken, Başkan Topbaş’ın Şehir Parkı projesini neden halka sormadan başlattığını sorgulamıyorum.
Çünkü doğrusu bu.
Yanlış olan, “bir otobüs durağının yeri konusunda bile halkın görüşüne başvurulması” anlayışıydı.
Yanlış olan, uygulanabilir olmadığını bile bile öyle bir açıklama yapmaktı.
Koskoca İstanbul’da, (sembolik anlamı olan bazı konularda belki ama) belediye atacağı her adımı, yapacağı her işi vatandaşa sorabilir mi? Mümkün mü bu? Olabilir mi böyle bir şey?
KEŞKE...
Olmayacak dualara “Amin” demesek.