Güven atışında hedefi tutmaya gönüllüyüm
.
“Başbakan’ın Genelkurmay Başkanı’na verdiği talimat doğrultusunda başlayan hazırlık dolayısıyla bu aralar televizyon ekranları ve gazete sayfalarının ‘Özel Kuvvetler’e dair haberler ile dolup taşacağından emin olabilirsiniz.”
2 hafta önce (23 Eylül 2014 Salı) bu köşede yer alan yazıdan ( http://www.gazetevatan.com/murat-celik-680242-yazar-yazisi-bordo-bereliler-zaten-hazir/ ) alıntı bu cümleler.
Hem üstlenecek oldukları kritik yurt dışı görev hem de Süleyman Şah Türbesi ve Saygı Karakolu merkezli gelişmeler, Bordo Bereli Özel Kuvvetler mensuplarını gündemin odak noktasına yerleştirdi.
Oğulbey’e basın turu
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) en seçkin birliği olan Özel Kuvvetler, geçmişte bazı dönemlerde olduğu gibi yine popüler olunca, Genelkurmay Başkanlığı’na art arda izin başvuruları gitmeye başladı televizyon kanalları ve gazetelerden.
Her haber merkezi, Ankara Gölbaşı Oğulbey’deki Özel Kuvvetler Komutanlığı‘nın kapılarının kendi kurumlarına özel açılmasını istiyordu.
Yoğun talep üzerine, Genelkurmay Karargahı, medya organlarına tek tek ‘özel haber’ izni vermek yerine, Oğulbey’e bir ‘basın turu’ düzenlenmesinin daha uygun olacağına karar verdi.
Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın kapıları, kısa bir süre sonra (büyük olasılıkla gelecek hafta içinde) gazetecilere açılacak.
Medya neleri izleyecek?
Bordo bereli subay ve astsubaylar, medyaya özel bir program hazırlamayacak. Basının izleyeceği, ‘Özel Kuvvetçiler’in günlük, rutin eğitim faaliyetleri olacak.
Gazetecilere önce 12 kişilik timin kuruluşu (yapısı) anlatılacak, ardından kullanılan silah, mühimmat ve teçhizat hakkında bilgi verilecek.
Tim personelinin yetiştirilmesi yani gördüğü ve göreceği eğitimler ile kursların tanıtılmasından sonra eğitim alanına çıkılacak.
Meskun mahalde operasyon, yakın muharebe, sızma parkurundan geçiş, rehine kurtarma, hedefe girme, pusu, baskın gibi eğitim konuları, bir senaryo dahilinde icra edilecek.
Bu faaliyetlerin tümü gerçek mermi ile atışlı şekilde yapılacak.
Haberciler ‘fast drop’ (helikopterden hızlı iniş), hem helikopterden hem de uçaktan serbest paraşüt ile hedef bölgesine sızma faaliyetlerini de izleyecek.
Oğulbey’deki önemli duraklardan biri de ‘dikey rüzgar tüneli’.
Türkiye’de tek, dünyada sayılı tesislerden biri olan bu tünelde adeta yer çekimsiz ortam yaratılıyor. Tünele alttan verilen kuvvetli hava akımı, paraşütçülere gökyüzü ortamı sağlıyor.
Yerden 8 - 10 metre yüksekte, havada asılı duran personel, serbest paraşüt atlayışı sırasında yapması gerekenleri uygulamalı olarak öğreniyor.
Ve güven atışı
Her Bordo Bereli aynı zamanda (en az bir yabancı dil bilen) bir komando, bir balık adam, bir serbest paraşütçü ve bir gayri nizami harp uzmanı.
Ve bir keskin nişancı... Daha doğru tabiri ile ‘özel görev nişancısı’.
Tim arkadaşının, vücudunun yanında ya da kafasının üzerinde tuttuğu 20 - 30 cm’lik hedefe, 10 - 15 metreden ve gerçek mermi ile (hatta öne eğilerek bacaklarının arasından geriye doğru) “güven atışı” yapabilecek kadar ‘nişancı’.
Yıllar önce Özel Kuvvet mensubu bir subaydan şu cümleleri duymuştum:
“Güven atışı, kimilerinin düşündüğü gibi bir gösteri değildir. Tim ruhunu daha da pekiştirmenin bir yoludur. Ben senin hedefinde dururum, sen benim... Biz kendimize ve birbirimize, canımızı emanet edecek kadar güveniriz. Mevzu budur. Güven atışının ismi de zaten bu sonsuz güven duygusundan gelir.”
Genelkurmay İletişim Dairesi’ne, açık bir ‘gönüllülük başvurusu’ ile bitiriyorum yazıyı.
Özel Kuvvetler Komutanlığı’na düzenlenecek basın turuna katılırsam, güven atışında hedefi tutmaya gönüllüyüm.