Görelim bakalım kim ne istiyor?
.
Fenerbahçe UEFA Avrupa Ligi yarı finalinde.
Rakibi, Portekiz’in güçlü ekibi Benfica.
İstanbul’daki ilk maçın rövanşı, 2 Mayıs Perşembe akşamı Lizbon’da oynanacak.
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören, Süper Lig’deki bütün kulüplerin başkanlarını, Lizbon’daki mücadelesinde Fenerbahçe’ye destek vermek için Portekiz’e davet etmiş.
Başta da, sarı lacivertli kulübün ezeli rakiplerinden Galatasaray’ın başkanı Ünal Aysal’ı.
Aysal “Seve seve” deyip kabul etmiş daveti.
Beşiktaş Başkanı Fikret Orman o tarihlerde umre ziyaretinde olacağını söyleyip, dönüşünü ayarlayabilirse katılacağını söylemiş ama eklemiş, “Çok iyi düşünmüşsünüz” diye.
Diğer kulüp başkanlarından da olumlu yanıtlar gelmeye başlamış.
Şimdi...
Fenerbahçe ile kıyasıya rekabet içinde olan Galatasaray’ın Başkanı “Seve seve” diyor...
Yine aynı rekabeti paylaşan Beşiktaş’ın Başkanı “Çok iyi düşünmüşsünüz” diyor...
Aysal ve Orman belki ‘kerhen’ sergiliyorlar bu olumlu tavrı.
Belki içten içe mutlu olmuyorlar ezeli rakiplerinin Avrupa’da kendilerinden daha başarılı olmasını.
Muhtemelen de böyledir.
Velev ki böyle...
Olsun!
Bir başlangıçtır nihayetinde.
Kerhen de olsa bu yaklaşım çok önemli.
İçlerinden gelmese de, samimi duyguları bu olmasa da çok önemli sergiledikleri bu tutum.
Kendi camialarından gelmesi muhtemel tepkileri göze alarak attıkları bu adım çok önemli.
Lâfa gelince, “Dostluk, kardeşlik...”
Kime sorsanız, “Futbolda kavga dövüş olmasın...”
Her ağzını açan, “Ezeli rekabet, ebedi dostluk...”
Kimse mangalda kül bırakmıyor.
Haydi buyurun... İşte fırsat...
‘Sözde değil özde’ centilmen olanların diğerlerinden ayrışması için fırsat.
Kerhen de olsa ‘centilmenlik mesajı’ vermek isteyecek olanlar için fırsat.
TFF’nin attığı örnek bir adım. Bir ilk adım.
Muhataplarının sergilediği de (en azından şimdilik) örnek bir tutum.
Taraftarlar için de bir turnusol kağıdı bu gelişme.
Kim ne kadar ‘dostluk’tan yana, kim ne kadar ‘centilmenlik’ istiyor, kim ne kadar ‘içten’, kim ne kadar ‘iyi niyetli’; görelim bakalım.
“Tribünlerdeki küfür, futboldaki şiddet ortamı sebebiyle çocuklarımızı, eşlerimizi maçlara götüremiyoruz” diye ağlaşanlar; bırakın bahane bulmayı, bırakın mazeret üretmeyi...
Gelin siz de destek verin bu gelişmeye.
Verin ki, sonradan yine şikâyet etmeye hakkınız olsun.
Yapın bunu.
Kerhen de olsa yapın lütfen.
KEŞKE...
Sokakta; bu kadar çok tıp doktoru, bu kadar çok siyasetçi, bu kadar çok yargıç, bu kadar çok teknik direktör olmasa.