Şampiy10
Magazin
Gündem

Ganayim Sistemi fikri yeni değil

.

ABONE OL
Vatan Haber

“Tabii ki sadece bunun (başkanlık sistemi) olması da tek başına yetmez, kamu reformunu da kendi bünyesinde gerektiriyor. Örneğin ‘Ganayim Sistemi’ yine son zamanlarda tartıştığımız, Amerikan sistemini de oluşturan, o da Osmanlı’dan alınma bir şey. Yani iş başına gelen adam kendi üst yöneticileriyle birlikte iş başına gelecek, millet oy vermeyip iş başından uzaklaştığı zaman da gidecek. Devletin üst kadrolarının seçilenlerle beraber gelip, seçilenlerle gitmesi, yani bir kamu reformunun yapılması mecburiyeti var.”

Bu açıklamanın sahibi Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş.

Geçen hafta içinde bir akşam yemeğinde bir araya geldiğimiz Kurtulmuş ‘Ganayim Sistemi’nden bahsedince, 12 yıl öncesine gittim. 3 Kasım 2002 genel seçimlerinin hemen sonrasına...

***

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş’un seslendirdiği, “Bürokratlar da; seçilmiş siyasetçiler ile birlikte göreve gelsin, onlar giderken gitsin” formülünü ilk kez duymuyordum.

Adalet ve Kalkınma Partisi, 3 Kasım 2002 seçimlerinden tek başına iktidar olarak çıkmıştı.

Recep Tayyip Erdoğan, partinin genel başkanı olarak bu seçim zaferinin mimarı olsa da seçime girememişti. Milletvekili, dolayısı ile de başbakan olamıyordu.

Seçim gecesi, parti genel merkezinde Erdoğan ile makam odasında görüşen birkaç gazeteciden biri de bendim.

Daha seçim gecesi, o görüşmemizde, “Aslında, bürokrasinin de seçilmişler ile birlikte gelip, birlikte gitmesi lâzım” demişti.

O yoğunluk içinde, doğrusu çok da anlam verememiştim bu noktanın Erdoğan için bu denli öncelikli olmasına.

***

Aradan az bir zaman geçti...

Başbakanlık görevini Abdullah Gül üstlenmiş, Tayyip Erdoğan ise iktidar partisinin genel başkanı olarak Avrupa Birliği başkentlerine art arda ziyaretlerde bulunuyordu.

O ziyaretlerin birçoğunu izleyen gazetecilerden biriydim. O günlerde Erdoğan ile yaptığımız görüşmelerden birinde, konu hükümetin bürokrasideki atamalar konusunda yaşadığı zorluklara gelmişti.

Geçmiş gün, kelimesi kelimesine hatırlayamıyorum elbette ama dönemin Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan, “Biz birlikte çalışmak istediğimiz bir bürokratı atıyoruz, görevden alınan kişi yargıya başvuruyor ve göreve iade kararı alıyor. Yargı ve bürokrasi elimizi kolumuzu bağlamak için uğraşıyor. Böyle olunca da mecburen ‘vekaleten atama’ formülünü uyguluyoruz” demişti.

Tayyip Erdoğan, bu sözlerinin ardından da, gönlünden geçen formülü şu sözlerle açıklamıştı:

“Aslında olması gereken, bürokratların da hükümetler ile birlikte gelip, birlikte gitmesidir. Yani şimdi biz tek başına iktidarı devraldık. İstediğimiz kadrolarla çalışmak en doğal hakkımız. Yıllardır bildiğimiz, tanıdığımız, birlikte çalıştığımız, güvendiğimiz arkadaşlarımızla çalışmak en doğal hakkımız değil mi? Bence, göreve gelen her iktidar kendi ekibini kurabilmeli. Bürokrasi de; iktidar ile birlikte gelip, günü geldiğinde, o iktidar görevden ayrıldığında onunla birlikte gitmeli. En doğrusu ve verimlisi bu yöntem olur.”

Yani, yıllar sonra Numan Kurtulmuş’un ‘Ganayim Sistemi’ adıyla gündeme taşıdığı model, bugünün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en başından beri olmasını istediği uygulama.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. ZIPIR
  2. Siyah-beyaz ölüm-yaşam
  3. Bahçeli’nin kararlılığı
  4. İttifak kulislerinden isimsiz demeçler
  5. Cumhur ittifakındaki bağ pamuk ipliği mi, çelik tel mi?
  6. Küresel liderin bölgesel temasları
  7. Tercih
  8. Siyaset, saygı, üslup
  9. Bu soru bütün Meclis’e
  10. İlk gün mesajları ve soruları

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.