‘Dış politikada alternatifimizin çok olması lazım’
.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Lübnan ziyaretini izleyen gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Şanghay Beşlisi” tartışmalarıyla ilgili “Hedef çok yönlü dış politika. Alternatifinizin her zaman fazla olması lazım” ifadelerini kullanan Çavuşoğlu şöyle devam etti: Bir tarafa muhtaç olmazsınız. Tek taraflı olduğu zaman, işte AB örneği... Oyalıyor, oyalıyor... Bir de öyle muamele ediyor ki, ‘Sen bana muhtaçsın’ diyor. ‘E bak kardeşim’ diyorsun, ‘Sende de bu yasa aynen böyle var’ diyorsun. ‘Ama ben üyeyim, sen üye olmak istiyorsun’ diyor. Zaten bir tarafta çok güçlü olursan, diğer tarafta da güçlü olursun. Bizim Asya ile Ortadoğu ile ilişkilerimiz ne kadar güçlü olursa, AB nezdinde de gücümüz o kadar artar. Aynı şekilde, Avrupa’da biz ne kadar güçlü olursak, Ortadoğu’da da elimiz daha güçlü olur. O yüzden çok yönlü dış politika.”
‘Tepeden bakıyorlar’
“Türkiye AB ilişkilerine bakıldığında bugüne kadarki gecikmenin, yavaşlamanın esasen AB tarafından kaynaklandığını da açıkça söylüyoruz. Bizim şikâyetimiz bu. Başta bir şikâyetimiz, bu da temel bir sorun, AB’nin tepeden bakma, kendilerini birinci sınıf, herkesi ikinci sınıf görme anlayışıdır. Bu anlayışın sağlıklı olmadığını samimi bir şekilde Avrupalı dostlarımıza, resmi görüşmelerin dışında da gayriresmi bir şekilde anlatıyoruz ve de daha etkili oluyor. Örnekleriyle anlatıyoruz. Standartlarda ileri olur, geri olur. Bazı AB üyesi ülkelerin standartlarına bakın, diğer ülkelere bakın, kıyaslanmaz ama üye oldu.”
Rusya vurgusu
“Soçi Olimpiyatları oldu, tek kriter var, gay-lezbiyen hakkı. Bir ülkeye yönelik politikalarınızı, bir konu üzerinden, gey-lezbiyen hakkı, herkes o olabilir bu olabilir, ben ona girmiyorum ama koskoca bir ülke ile ilişkilerinizi bir konu üzerinde yürütmek ne kadar gerçekçi? Bu tür yaklaşımlarla, Türkiye, Rusya gibi ülkelerden netice alamayacaklarını da anlatıyoruz.”
‘Ortak bir vizyonla hareket edebiliriz’
“Ben başından beri Trump’ın kazanmasını bekliyordum. Pragmatik bir insan. Kadrosundaki insanları da tanıyoruz. İş birliği yapabileceğimiz insanlar olduğunu da düşünüyoruz. Birçok konudaki görüşlerimiz de örtüşüyor. Seçim öncesi bazı retoriklerle seçim sonrası gerçekleri iyi ayırt etmemiz lazım. Yine iki müttefik olarak, ortak bir vizyonla hareket edebiliriz. Terörle mücadelede, yeni yönetimin bizim gibi, hiç ayırım yapmadan terörle mücadele edilmesi gerektiğine inandığını biliyorum.”