Bunlar da geçer... Ama nasıl?
.
DAEŞ’in, Suriye sınırındaki kentleri üzerinden artık açıkça ve doğrudan Türkiye’yi hedef alması...
Yine DAEŞ’in, intihar eylemcileri vasıtasıyla ülkenin farklı noktalarında terör saldırıları düzenlemesi...
***
PKK’nın Güneydoğu Anadolu’daki bazı kent ve ilçe merkezlerinde kan dökmeye, can almaya devam etmesi... Mevsim itibariyle kırsalda da eylemlerin, saldırıların artma ihtimali...
Yine PKK’nın, çoğunlukla da TAK eliyle, metropollerde canlı bomba eylemlerini sürdürmesi, büyük kentlerdeki alarm durumunun bir süre daha aynı şekilde kalacak olması...
***
Asker - polis, güvenlik güçlerinden her gün verilen şehitler ve sivil ölümlerinin toplumsal psikoloji üzerindeki menfi etkisi...
İnsanların günlük sosyal yaşamda birbirlerine karşı sergiledikleri tahammülsüzlük, güvensizlik ve hoyratlık...
***
Bütün bunlar yaşanırken, Ankara’da siyaset kurumunun sorunlara çözüm üretmek bir yana adeta birbirine düşmüş hâli...
Rutin iktidar - muhalefet çekişme ve çatışmasının ötesinde, hem iktidar partisinin hem de muhalefettekilerin kendi iç gündemlerindeki sancılı süreçler...
Havada uçuşan spekülasyonlar, sosyal medyadaki manipülasyonlar, kaynayan dedikodu kazanları...
***
Dış dünya ile ilişkilerde var olan zorluklar silsilesi...
Rusya ile ilişkiler, Suriye, Irak, İran...
ABD ile bıçak sırtı, Avrupa Birliği ile karşılıklı güven değil güvensizlik ortamından kaynaklı ihtiyatlı ilişkiler...
***
İç siyasetteki gergin başlıklar...
Dokunulmazlıkların kaldırılması süreci, Anayasa değişikliği ve bağlantılı olarak başkanlık sistemi tartışmaları, durup dururken bir anda gündeme taşınan laiklik mevzuu...
Memlekette sorunlar listesi uzun. Yok yok...
***
Kötü olan ise şu... Toplumun hemen her kesiminde var olan genel umutsuzluk havası...
Sorunların çözüleceğine ilişkin bir umut gözlenmiyor kimsede.
Oysa 1 Kasım seçim sandığından çıkan sonuç üzerine, bu tablonun tam aksiydi beklenen.
7 Haziran’da doğan belirsizlik ortamının ortadan kalkmasıyla birlikte 2 Kasım itibariyle “her şey çok güzel olacak” şeklindeydi beklenti.
Ama olmadı...
Olmamasının birden çok nedeni var, bunu biliyoruz, tamam.
Bilmediğimiz ise bu sarmaldan çıkış için kimin ne planı olduğu ve nasıl çıkılacağı.
Çıkış yolunun, herkesin birbirini suçlayıp bir tek kendini haklı görmesiyle bulunamadığı ve bulunamayacağı ortada.