Bazı sorular önemlidir
.
Diyarbakır’ın Merkez Sur ilçesi...
Şırnak’ın Cizre ve Silopi ilçeleri...
Haftalardır operasyonların en yoğun yaşandığı yerler bunlar.Dolayısıyla, en çok ölüm ve yaralanma haberinin geldiği merkezler.
***
Sur’da, Cizre’de, Silopi’de; hendekler ve barikatların ardındakiler ağırlıklı olarak YDG-H üyeleri. Daha doğrusu eski YDG-H.
Biliyorsunuz; YDG-H için PKK’nın ‘gençlik yapılanması’ tanımı geçerliydi.
Gelen son haberler, örgütün YDG-H yapılanmasını lağvettiği yönünde.
PKK, bunun yerine YPS’yi (Sivil Savunma Birliği) koydu.
İl ve ilçe merkezlerindeki silahlı çocuk ve gençlerin yanına, kırsaldan (görece daha tecrübeli ve eğitimli) üyelerini gönderen örgüt, hendekler ve barikatlarla çevrili bölgelere kendince takviye yaptı.
***
Bu yapı ve isim değişikliği, bir gerçeği ortaya çıkarmış olması açısından önemli.
Bu durum, yakın zamana kadar örgüt yönetiminden farklı ifadelerle gelen, “O çocuklar ve gençler bizi de dinlemiyor” türünden açıklamaları geçersiz kılmıyor mu?
Şehir ya da gençlik yapılanması eğer - kimilerinin öne sürdüğü gibi - örgüt yöneticilerinin kontrolü dışında olsaydı...
İl ve ilçe merkezlerindeki o çocuklar ve gençler - bazılarının söylediği şekilde - Kandil’i de dinlemiyor olsaydı...
YDG-H nasıl lağvedilebilirdi?
Yerine, takviye edilmiş yeni yapılanma; YPS nasıl oluşturulabilirdi?
“Biz bunlara söz geçiremiyoruz” şeklinde özetlenebilecek beyanların gerçek olmadığı ortada değil mi?
Soru şu:
Kandil’den - hangi yönde olursa olsun - açık ve net bir talimat gelse...
Kent ve ilçe merkezlerindeki o silahlı gençler; gelen talimata uyar mı, uymaz mı?
***
Bir soru daha...
İmralı?..
Diyelim ki Öcalan, doğrudan il ve ilçe merkezlerindeki o silahlı güçlere yönelik bir mesaj verdi...
Sonuç ne olur?
Bir soru daha...
Yakında, Öcalan’ın devreye gireceği bir ortam oluşur mu?
İl ve ilçe merkezlerinde devam eden etkili operasyonların belli bir noktaya ulaşmasının ardından İmralı’nın tekrar devreye sokulması ihtimali nedir? Ya da var mı böyle bir olasılık?
***
Ve HDP...
HDP milletvekilleri veya yerel yöneticilerinin ya da Kürt siyasi hareketinin etkili / tecrübeli isimlerinin, bu silahlı yeni jenerasyon örgüt üyeleri üzerinde herhangi bir etkisi var mı?
Geçmişte, on binlerce insanı tek bir hareketiyle yönlendirme kudretine sahip olanların bugün hâlâ aynı gücü var mı?
***
Dediğim gibi, bazı sorular özellikle mühimdir.
O soruların geçmişteki yanıtları, gelecekteki muhtemel cevapları hakkında - en azından - bir fikir verebilir çünkü.