Başkent caddelerinden manzaralar ve ekonomi...
.
Ankara’yı bilenler kolayca gözlerinin önüne getirecektir ama şehre yabancı olanlar için biraz detaylı tarif edeyim.
Çankaya’nın merkez noktasında Atakule var Başkent’te... Atakule’nin yer aldığı kavşağa, aşağıdan, Kavaklıdere’den Cinnah Caddesi çıkar.
Kavşaktan karşıya, yani Atakule’den yukarıya, Yıldız tarafına da Simon Bolivar Bulvarı devam eder.
Aşağı Ayrancı’dan başlayıp, Yukarı Ayrancı üzerinden Atakule Kavşağı’na ulaşan Hoşdere Caddesi ve onun karşı yönünde Gazi Osman Paşa semtine (GOP) doğru giden de Çankaya Caddesidir.
Çankaya Caddesi terkedilmiş şehir
Çankaya Caddesi’nin sol altında Botanik Parkı yer alır. Devamında İngiltere Büyükelçiliği, Başbakanlık Resmi Konutu ve Amerikan Büyükelçilik Konutu sıralanır.
Caddenin sağında ise eskiden Ankara Valisi’nin konutu olan, halihazırda İçişleri Bakanı’nın ikamet ettiği bina vardır. Vali’nin Evi olarak bilinen o konuttan sonraki binalar ise Ankara’nın en prestijli, en pahalı apartmanlarıdır. Daha doğrusu öyleydi.
Dün baktım ki, Çankaya Caddesi’nde, Atakule’den Köşk’e kadar sıralanan o binaların altlarındaki dükkanların neredeyse hepsi boş. Üç dört dükkan dışındakilerin tümünde “Sahibinden kiralık” ilanları asılı.
Çankaya Caddesi, terkedilmiş şehir görüntüsünde.
Uğur Mumcu Caddesi de bomboş
Çankaya Caddesi’nden doğru devam edince, Çankaya Köşkü bitip Nenehatun ve Reşit Galip Caddeleri’ni keserek, GOP semtine, Uğur Mumcu Caddesi’ne ulaşırsınız.
Bir dönemin yine en gözde ve en değerli bölgesi olan bu caddede de (eski Köroğlu) görüntü Çankaya Caddesi’ne yakın.
Birçok bina ya satılık ya kiralık...
Sağlı sollu birçok dükkan boş. Görüntü tam anlamıyla nahoş.
Ulus Hâli’nin hâli
Başkent’in bir başka bölgesi...
Şehrin eski merkezi, Ulus... Meşhur Ulus Hâli...
Anafartalar Caddesi’ndeki hâl, Ankara’nın sembol mekanlarından biridir. Daha doğrusu biriydi !
Bir gidin bakın, o Ulus Hâli bugün ne hâlde?
Kuyumculardaki kuyruklar
Hâlin çevresinde, özellikle Anafartalar Caddesi üzerinde onlarca kuyumcu vardır.
Bazılarının kapısında uzun kuyruklar...
“Bu kadar insan altın mı alıyor” ya da “Millet altınını mı bozduruyor” diye düşünüyorsunuz manzarayı ilk gördüğünüzde. Ama yaklaşıp içeride olan biteni görünce anlıyorsunuz işin aslını. Yıllardır devam eden, ‘kredi kartıyla nakit para alma’ çarkı dönüyor kuyumcularda.
Nakit paraya sıkışan vatandaş kuyumcuya gidiyor, misal 100 TL’ye ihtiyacı var...
Yüzde 2, 3, 5; artık ne ise belli bir komisyon oranı karşılığında, 6, 8, 10, 12 ay taksit yapılıyor.
Kredi kartıyla, taksitli altın alışverişi yapılmış gibi gösteriliyor kayıtlarda. Ama ortada altın yok. Faizcilik mi dersiniz, tefecilik mi bilmem; böyle bir ‘para satma’ uygulaması var.
100 TL’ye ihtiyacı olan vatandaş, kartından mesela - 105 TL çektiriyor, 100 TL’sini alıyor. Sonra bankaya taksitle ödüyor borcunu.
Kuyumcu komisyondan kazanıyor, vatandaş da bankadan kredi kartıyla nakit avans çekse ödeyeceği faiz ve çekim ücretinden daha az bir maliyetle parasını alıyor.
Sistem böyle işliyor.
***
Başkent Ankara’da küçük bir turdan gözlemlerimiz bunlar.
Benzer sahnelerin ülkenin diğer kentlerinde de yaşandığını tahmin etmek güç değil.
Haber kanallarının ekonomi bültenlerini seyredip, piyasalardaki durumu izlerken, başkent caddelerindeki manzarayı düşünmeden edemiyorum...