Baş ‘Ağrı’sı...
.
Ağrı’da yaşananların ardından, Genelkurmay Başkanlığı, dün saat 10.00’da resmi internet sitesinden kısa bir açıklama yayınladı.
O açıklama şöyleydi:
“11 Nisan 2015 tarihinde Ağrı ili Diyadin ilçesi, Yukarıtütek köyü bölgesinde Bölücü Terör Örgütü mensubu teröristlerle çıkan çatışmada yaralanan dört personelimizin, havadan tahliyesi esnasında bölgeye gelen vatandaşlarımızın, yaralı personelimize yardımı takdire şayan bulunmuş, vatandaşlarımızın Türk Askerine olan bağlılığının ve sevgisinin ne denli büyük olduğunu göstermiş, milletimizin birlik ve beraberliğinin güzel bir örneğini teşkil etmiştir. Vatandaşlarımıza teşekkür eder, sağlık ve mutluluk dolu güzel ve huzurlu günler dileriz.”
İkinci ve dikkat çekici açıklama
Bu açıklamadan birkaç saat sonra, saat 13.35’te; Anadolu Ajansı (AA), Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü’nün aynı konudaki demecini servise koydu.
Özkürkçü’nün, AA muhabirinin telefonda yönelttiği sorulara verdiği yanıtlar arasında altı çizilmesi gereken bölümler şunlar:
- Hizmet ettiğimiz vatandaşlarımızın hangi partiyi destekledikleri ya da hangi partiye üye oldukları TSK olarak icra ettiğimiz görevlerin mahiyetini etkilememektedir ve etkilemeyecektir.
- Olayın birkaç gün öncesinde, gerek istihbarat birimlerimizden bize, gerekse Ağrı Valiliği’ne gelen ihbarlar üzerine; Sayın Vali’nin talimatı ile ‘Bahar Şenlikleri’nde gerekli güvenlik tedbirlerini almak ve çıkabilecek olaylara karşı kamu güvenliğini sağlamak maksadıyla; Vali tarafından, asayiş ve kolluk kuvveti olan Jandarma unsurları görevlendirilmiştir.
- Güvenlik nedeniyle alınan bu önleyici tedbirin Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilgisi bulunmamaktadır. Ancak TSK olarak; yürütülen bu faaliyetin bir operasyon faaliyeti olmadığını, Jandarma unsurlarının çatışma çıkan bölgeye operasyon amacıyla gitmediklerini; bu tür tedbirlerin, düzenlenen bu ve benzeri kapsamdaki etkinliklere yönelik olarak ülkemizin her köşesinde aynı titizlikle uygulandığını da ifade etmekte yarar görüyoruz.
Benzer olaylar tekrarlanır mı?
TSK, Tuğgeneral Özkürkçü vasıtasıyla yaptığı bu açıklamayla; bir taraftan HDP’nin eleştirilerine yanıt verirken, diğer taraftan Ağrı Valiliği ile Jandarma’yı, dolayısıyla İçişleri Bakanlığı’nı adres gösterdi.
Böylece ortaya da şu soru çıkmış oldu:
Durum böyle olduğuna göre, bütün bunlar neden Valilik ya da İçişleri Bakanlığı tarafından değil de TSK tarafından açıklanıyor?
Ve bir başka önemli soru:
Önümüzdeki haftalarda, bölgenin farklı noktalarında benzer şenlik ve festivaller düzenlenmesi, yeni baş’Ağrı’larına yol açar mı?
Ve 12.12 açıklaması
Gözden kaçmasın...
Genelkurmay Başkanlığı’ndan dün, ‘Ağrı gündemi dışında’bir açıklama daha yapıldı.
İnternet sitesine saat 12.12’de koyulan BA-15 / 15 nolu o açıklamada;
“(...) Türk Silahlı Kuvvetlerinin bazı emekli ve muvazzaf personeli ile ilgili olarak yürütülen soruşturma ve kovuşturma süreçlerinde, her zaman olduğu gibi bugün de hukuka ve yargı bağımsızlığına saygı çerçevesinde hareket edilmesine büyük bir hassasiyet gösterilmektedir.
Yargı’da devam etmekte olan soruşturma ve kovuşturmaların takibine devam edilmekte olup, yasalar çerçevesinde personelimizin kişilik haklarının korunması yönündeki gayretlerimiz sürdürülmektedir” ifadeleri yer aldı.
Sıcak ‘Ağrı gündemi’nin arasında, ilk anda, “Nereden çıktı” dedirten bu açıklamanın konusu sonradan netleşti.
Asker bu açıklamasıyla; Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk ve 28 Şubat gibi yargı süreçlerindeki tutumunun, ‘Adana’da MİT tırlarının durdurulması olayı’ ile ilgili olarak tutuklanan 17 muvazzaf personeli için de aynen geçerli olduğunu kayıtlara geçirdi.