Bakanlıktan aile hekimlerine cevap
.
Her şey geçen hafta Çarşamba günü (23 Kasım 2016) yazdığım “Tarihi itiraf, manşetlik haber”(* ) başlıklı yazıyla başladı.
O yazıda Sürücü Kursları Federasyonu Genel Başkanı Lokman Yıldırım’ın, 18 Kasım 2016 tarihinde Ankara’da 7’ncisi düzenlenen Karayolu Trafik Güvenlik Sempozyumu’nda yaptığı konuşmanın tarihi bir itiraf niteliğindeki kısmını aktardım.
Sempozyum basına ve ilgili bütün kurumlarla kişilere açıktı. Kürsüye çıkan Yıldırım; 2013’ten önceki 25 yıllık dönemde, sürücü kurslarının sorumluluklarını layıkıyla yerine getirmediğini, o dönemde, ehliyetlerin büyük bölümünün usulsüz şekilde verildiğini anlatmış, ben de buradan bu vahim durumu aktarıp bunun aynı zamanda bir suç duyurusu niteliğinde olduğunu söylemiştim.
***
Önceki gün “Şu, usulsüz verilen ehliyetler meselesi”(**) başlığıyla devam ettim konuya.
Sektörün diğer konfederasyonun başkanı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın ilgili daire başkanından gelen mesajları aktardım.
Dün de bu köşede, “Ehliyet konusunun sağlık raporu boyutu”(***) başlığının altında aile hekimlerinin mesajına yer verdim.
Sağlık Bakanlığı ne diyor?
Aile hekimlerinin, “Ehliyet için gerekli sağlık raporunu bizler değil hastaneler vermeli” şeklinde özetlenebilecek açıklamasına Sağlık Bakanlığı kapsamlı bir cevap verdi dün.
O açıklamanın satır başları şöyle:
- Sürücü Adayları ve Sürücülerde Aranacak Sağlık Şartları ile Muayenelerine Dair Yönetmelik incelendiğinde; sürücü adaylarına pratisyen tabiplerce verilen tek hekim raporlarının sağlık muayenesi kısmına ilişkin olarak hekimlere fazladan yükümlülük getiren ya da fazla iş yüküne yol açacak bir değişiklik bulunmamaktadır.
- Aile hekimlerinin bireylere sunmakta oldu kları hizmetin özelliği gereği; eğitim durumu, çevresel şartları, sağlık durumu vb. gibi konularda kişilerle ilgili en güncel bilgilere sahip olan sağlık çalışanı olduğu aşikardır.
- 2006 yılından bu tarafa sürücü adaylarına ve sürücülere verilen tek hekim raporunun sağlık şartlarına ve muayenelerine ilişkin kısmında uygulamayı değiştirecek öneme haiz herhangi bir değişiklik bulunmamakta olup, söz konusu STK’lar tarafından ısrarla yapılan açıklamalar kamuoyu ve Bakanlığımızca kabul edilebilir görülmemektedir. Bu tür açıklamalar sağlık çalışanı duyarlılığı ile görevini layıkıyla yapmaya çalışan personeli olumsuz yönde etkilemekte ve motivasyon kaybına neden olmaktadır.
- Söz konusu yönetmeliğin ve bağlı düzenlemelerinin incelenmesi neticesinde; aile hekimlerinin sürücü ve sürücü adaylarının ilk sağlık muayenelerini yapmaları kaydıyla gerekli gördükleri durumlarda vatandaşı uzman tabiplere yönlendirmelerini engelleyici herhangi bir düzenleme bulunmamakta olup aksine pratisyen tabiplerin lüzum halinde kişileri ilgili uzman tabiplere yönlendirmesini şart koşmuştur.
- Söz konusu yönetmelikle; ülkemizin şartları, insan kaynağı, hizmetten yararlanacak olanların durumları dikkate alınarak herkesin azami fayda sağlayacağı bir düzenleme yapılmış olup bu kapsamda; sağlık insan kaynağının en verimli şekilde kullanılması (aile hekimlerinin tek hekim raporu vermek görev ve yetkileri arasında bulunmaktadır) hizmetin erişilebilirliği ve ulaşılabilirliğinin en azami şekle getirilmesi, hizmetin doğru yerde sunulması ve lüzumu halinde ikinci ve üçüncü basamak sağlık kuruluşlarına yönlendirme yapılması sağlanarak buralardan faydalanması gereken kişilerin hizmete ulaşımında aksaklıkların meydana gelmesinin önüne geçilmiştir.
(*) http://www.gazetevatan.com/murat-celik-1010000-yazar-yazisi-tarihi-itiraf-mansetlik-haber/
(**) http://www.gazetevatan.com/murat-celik-1011968-yazar-yazisi-su-usulsuz-verilen-ehliyetler-meselesi/
(***) http://www.gazetevatan.com/murat-celik-1012355-yazar-yazisi-ehliyet-konusunun-saglik-raporu-boyutu/