Aynadaki insan ne yapıyor?
.
Vatan Haber
Ankara’da siyasetçiler, yeni anayasayı ne kadar ‘evrensel’ kriterlere uygun yaparsa yapsın...
Ankara’da Meclis, ne kadar çağdaş yasalar çıkartırsa çıkartsın...
Parlamenter, başkanlık ya da yarı başkanlık; ülkenin yönetildiği sistem hangisi olursa olsun...
Yani kâğıt üzerinde ne yazarsa yazsın...
İş dönüp dolaşıp, geliyor ve tek bir noktaya kilitleniyor: uygulama. O noktada da belirleyici olan, insan kalitesi.
Güçler ayrılığı ilkesinin uygulama aşamasına, kolluk kuvvetlerinin yaptıkları görev sırasındaki uygulamalarına, yargının adalet dağıtırken uyguladığı yöntemlere bakıştan söz ediyorum. Tüm bunlara nasıl baktığımızdan ve gördüklerimiz karşısında nasıl bir tavır aldığımızdan...
‘Modern birey’, ‘çağdaş toplum’ vb. süslü, havalı tanımlamaları sevmek, cümle içinde kullanmak yetmiyor.
O kavramların altını ‘bizzat’ doldurmak gerekiyor.
Ve maalesef...
“Eğitim şart” deyip, çocuklarımızın eğitimini bile sadece devletten bekleyen kafa yapısıyla dolmuyor o kavramların altı.
Bütün bunları alt alta sıralarken, “Çıkın sokağa; beğenmediğiniz, benimsemediğiniz uygulamalara tepki gösterin” demiyorum sadece.
Bunu da yapın, yapalım elbette. Bu da gerekiyor ama...
Sadece eleştirmekle, sadece “Yapılan yanlış” demekle olmuyor.
Görevini ‘hakkaniyet’ ile yapanlara, sorumluluğunun gereğini -size göre doğru olan şekilde değil- olması gerektiği gibi yerine getirenlere destek vermek için de yükseltmemiz gerekiyor sesimizi.
Merak etmeyin, zor değil böylelerini bulmamız. Çok fazla değiller malum.
“Cimok’un İstanbul’u”na davet
İstanbul’da yaşayanlar ya da 22 Nisan ile 5 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’da olacaklar; takviminize not alın lütfen...
Ne yapın edin, bu günlerin birinde yolunuzu Beşiktaş Belediyesi’nin Ortaköy Sanat Galerisi’ne (Dereboyu Caddesi No: 12) düşürün.
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal’ın ev sahipliğinde, Faruk Cimok’un ‘İstanbul Resimleri’ sergisi var çünkü.
Bilenler zaten biliyor ama bilmeyenlerin de tanışması lâzım “Cimok’un İstanbul’u” ile...
Taksim’i, Eyüp Sultan’ı, İstiklâl Caddesi’ni, Ortaköy’ü, Ayasofya’yı, Büyükada’yı, Nişantaşı’nı, Çiçek Pasajı’nı, Tünel’i, Sultanahmet’i bir de üstadın fırçasından görün ve bu dünya güzeli şehre bir kez daha âşık olun.
Aşkınız tazelensin ki, sahip çıkın İstanbul’a, koruyun bu kenti. İzin vermeyin yıpratanlara.
Bu duygularla, böyle bir hedef ile gidin lütfen bu sergiye. Emin olun pişman olmayacaksınız.
Özel yaşamındaki kalitesi ve özeni, tuvaline de yansır çünkü Hoca’nın.
Resim sanatı bir yana...
İnsana, “Herkes işini böyle yapsa, ülkedeki mevcut birçok garabet ile hiç tanışmış olmazdık” dedirtecek bir sanatçı Faruk Cimok.
Ve bilin ki; ona en büyük ödül, sergilenecek 40 tablodan birinde ‘kendi İstanbulunuz’u bulmanız ve o İstanbul’dan vazgeçmemeniz olacaktır.
KEŞKE...
Bankalar, sigorta şirketleri, telekomünikasyon firmaları vb. kurumlar ile bunların kurumsal iletişimini yapan diğer kuruluşlar izin verse de, aramalarından vakit bulup işimizi yapabilsek.