AYM: Askeri yargı da bağımsız olmalı
.
Tarih 25 Mart 2012...
Yer İstanbul, 1’inci Ordu Komutanlığı Nöbetçi Askeri Savcılığı.
Bir pazar sabahı, saat 09.00 civarı...
Van Askeri Mahkemesi’nin hakkında 2 ay 10 gün hapis cezası verdiği bir Piyade Er, muhafız nezaretinde askeri savcılığa getiriliyor. İşlemleri sürerken, hükümlü er savcılıktan kaçıyor.
Olay üzerine, 1’inci Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nda görevli, firar esnasında nöbetçi olan Yardımcı Askeri Savcı’ya, 28 Ağustos 2012 tarihinde, Milli Savunma Bakanı tarafından ‘uyarma’ cezası veriliyor.
**
Yardımcı Askeri Savcı, Milli Savunma Bakanı’nın verdiği ve kesin olduğu için doğrudan siciline işlenen bu cezaya itiraz ediyor.
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) Üçüncü Dairesi de, itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruyor.
AYİM, AYM’den, 357 sayılı Askeri Hakimler Kanunu’nun 29’uncu maddesinin;
Birinci fıkrasında yer alan, “... Milli Savunma Bakanı tarafından...” ibaresinin ve ikinci fıkrasındaki “Bu cezalar kesin olup ...” ibaresinin, Anayasa’nın 10, 36, 125, 138, 139, 140 ve 145’inci maddelerine aykırılığı gerekçesiyle iptalini istiyor.
**
357 sayılı Askeri Hakimler Kanunu’nun, ‘Disiplin cezaları’ başlıklı 29’uncu maddesi şöyle:
Askeri hakim subaylar hakkında Milli Savunma Bakanı tarafından, savunmaları aldırılarak, aşağıda açıklanan disiplin cezaları verilebilir.
A) Uyarma: Görevde daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.
(...)
B) Kınama: Belli bir eylem veya davranışın kusurlu sayıldığının yazı ile bildirilmesidir.
(...)
Bu cezalar kesin olup, ilgilinin kuvvet komutanlığındaki dosyası ile kıta şahsi dosyasına konur, siciline işlenir.
(NOT: Bakan tarafından ‘uyarma’ ve ‘kınama’ verilebilecek hallerin yer aldığı kanun metnini http://www.msb.gov.tr/asad/AskeriMevzuat/Kanunlar/as_hak_k.html adresinde bulabilirsiniz.)
**
Anayasa Mahkemesi’nin konu hakkında aldığı 4 Haziran 2014 tarih ve E: 2013/82, K: 2014/100 sayılı kararı, Resmi Gazete’nin önceki günkü (17 Eylül 2014) sayısında yayınlandı.
(http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/09/20140917.htm&main=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/09/20140917.htm )
Kararın sonuç bölümü şöyle:
“357 sayılı Askeri Hakimler Kanunu’nun 29’uncu maddesinin;
A - Birinci fıkrasında yer alan ‘... Milli Savunma Bakanı tarafından ...’ ibaresinin, Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, OYBİRLİĞİYLE,
(...)
C - İkinci fıkrasında yer alan ‘Bu cezalar kesin olup ...’ ibaresinin, Anayasa’ya aykırı olduğuna ve İPTALİNE, Haşim Kılıç, Engin Yıldırım, Cemal Mümtaz Akıncı, Zühtü Arslan ile M. Emin Kuz’un karşıoylarıyla ve OYÇOKLUĞUYLA, (...) KARARIN RESMİ GAZETE’DE YAYIMLANMASINDAN BAŞLAYARAK ALTI AY SONRA YÜRÜRLÜĞE GİRMESİNE, OYBİRLİĞİYLE, 4.6.2014 gününde karar verildi.”
**
Yani, Milli Savunma Bakanları artık askeri hakimlere ceza veremeyecek.
Bu kararın içinde altı çizilmesi gereken birkaç nokta var.
1.) Anayasa Mahkemesi’nin geçmişte verdiği kararlardan birinde şu cümle yer alıyor:
Anayasa’nın 9, 138 ve 145’inci maddelerinde öngörülen yargı bağımsızlığının askeri yargı için de geçerli olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır.
**
2.) Askeri hakimlerin meslekte yükselmelerini doğrudan etkileyen disiplin cezalarını verme yetkisinin, yürütme organının üyesi olan Milli Savunma Bakanı‘na ait olması, yargılamanın taraflarında, askeri hakimlerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda güvensizlik ve şüphe uyandırabilir. Bu olasılık da, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı ilkelerine aykırıdır.
**
3.) Milli Savunma Bakanı’nın uyarma ve kınama cezası verdiği askeri hakimlerin, bu cezaların iptali istemiyle dava açamayacak olması, yani cezalara karşı yargı yolunun kapalı olması, mahkemelerin bağımsızlığı ilkesine ve hakimlik teminatına aykırıdır.
**
Sonuç olarak...
Birçoğumuzun haberi bile olmayan ama yargı bağımsızlığı konusunda dikkat çekici bir örnek oluşturan uygulama, AYM’nin kararıyla tarihe karıştı.