Ali Tahir de oradaydı
.
“Türkiye için, hepimiz için hayırlı olsun.”
Dün saat 22.20.
Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Merkezi’nin protokol kapısında, ‘Başbakan Erdoğan’ ile son; ‘seçilmiş Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ ile ilk tokalaşmamızdaki cümle bu oldu.
Yeni Cumhurbaşkanı, yorgun ama rahatlamış görünüyordu. Yüzü gülüyordu.
Kendisine eşlik edenler arasında
Erdoğan ailesinin en küçük üyesi Ali Tahir de vardı.
Tayyip Erdoğan’ın 4’üncü torunu
9 aylık Ali Tahir, babası Bilal Erdoğan’ın kucağındaydı.
Erdoğan, balkon konuşmasında yaptığı “Yeni bir toplumsal uzlaşma dönemini birlikte başlatalım” çağrısını dinleyenler arasında o minik bebek de vardı.
Duyduklarını anlayacak yaşta olmasa da, dedesinin balkondan yaptığı bu çağrı, onun da geleceğini doğrudan ilgilendiriyordu.
Sandıktan çıkan sorular
Sandıktan sadece ülkenin yeni Cumhurbaşkanı’nın ismi çıkmadı dün.
Aynı zamanda çok sayıda soru çıktı seçim sandığından.
İşte, 10 Ağustos 2014 saat 20.00 itibariyle Türkiye’de siyasetin gündemini belirleyecek olan soruların bir kısmı:
1.) Bu seçim sonuçlarının ardından Türkiye’de 2014 yılı sona ermeden bir erken genel seçim olur mu? Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı oy, böyle bir adımı beraberinde getirecek seviyede midir?
2.) Eğer böyle, baskın bir genel seçim olursa, Adalet ve Kalkınma Partisi, Meclis’te Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğa ulaşabilir mi ve Türkiye parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçer mi?
3.) Erdoğan’ın Çankaya performansı, Başbakanlık kariyerinden farklı olur mu? Olursa hangi konularda ve ne ölçüde?
4.) Bizzat Tayyip Erdoğan tarafından belirlenecek olan halefi, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin genel başkanlık ve başbakanlık koltuğunda ne denli güçlü olur?
5.) Yeni genel başkan ve başbakanın kim olacağına göre, iktidar partisi içinde Erdoğan döneminden farklı bir yapı, farklı bir ortam oluşur mu?
6.) Sandıktan çıkan rakamlar üzerine, Abdullah Gül, görevini Recep Tayyip Erdoğan’a devredeceği 28 Ağustos 2014 itibariyle ne yapar?
7.) Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aldığı oy oranı, CHP ve MHP’nin içine nasıl yansır?
8.) İhsanoğlu tercihi, ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi’nde Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığını tartışmaya açar mı?
9.) CHP’nin aksine, Milliyetçi Hareket Partisi’nde Devlet Bahçeli’nin koltuğu ile ilgili bir sorun yaşamayacağı öngörüsü ne derece haklıdır?
10.) Dünkü seçimde karşımıza çıkan % 74,1’lik katılım oranı daha yüksek, % 1,8’lik geçersiz oy oranı da daha düşük olsaydı, seçim yine ilk turda biter miydi?
11.) Selahattin Demirtaş’ın ulaştığı oy oranı, Kürt siyasi hareketi açısından gerçekten bir başarı mıdır?
12.) Türkiye’de her 10 kişiden birinin, cezaevindeki bir terör örgütü liderinin vekaleti ile oy isteyen bir siyasetçiye “Evet” demiş olması, hem sosyo-psikolojik boyutuyla hem de ‘çözüm süreci’ bağlamında nasıl okunmalıdır?
13.) Demirtaş’ın tercih ettiği söylem ve bireysel performansı ile ulaştığı oy oranı, HDP’nin bundan sonrası için politikalarını gözden geçirmesi gibi bir sonuç doğurur mu?
14.) 30 Mart yerel seçim sonuçlarının ardından gelen Cumhurbaşkanlığı seçiminin neticesi, Gülen Cemaati açısından ne ifade eder ve nasıl sonuçlar doğurur?
15.) Cumhurbaşkanlığı seçimini, adayların da belirleyici olduğu 30 Mart yerel seçimi ile mi kıyaslamak doğrudur, yoksa bir önceki (2011) genel seçimle mi?
16.) Türkiye yakın gelecekte, bütün
bu sorularla örülecek iç siyasi gündem ile
meşgulken;
a.) Çevresini sarmış ateş çemberinden kendisini korumakta ne derece başarılı
olacak?
b.) Ekonomide işler ne ölçüde rayında gidecek?