8 yıl sonra sürpriz soruşturma
.
Ankara Cumhuriyet Savcılığı, geçtiğimiz günlerde yeni bir soruşturma başlattı.
Soruşturma yeni ama soruşturulan konu eski.
Soruşturmanın konusu, yaklaşık sekiz yıl önce, Ankara’da yaşanan bir olay.
Hatırlarsınız...
27 Ekim 2004 tarihinde, Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı bir F-4 savaş uçağı, Ankara Keçiören Subayevleri Mahallesi’ndeki bir caminin minaresine temas etmişti.
Jetin teması sonucu, minarenin alemi (minarenin tepesindeki metal ay - yıldız) kırılmış ve parçaları caminin avlusuna düşmüştü.
O günlerde (ve sonrasında bir süre) çok tartışılan bu olay, yapılan
askeri soruşturmanın sonunda kayıtlara ‘istem dışı bir temas, yani bir kaza’ olarak geçmişti.
Cumhuriyet Savcılığı şimdi, işte bu olay ile ilgili yeni bir adli soruşturma başlattı.
Yani dosya sekiz sene sonra yeniden açılıyor.
Genelkurmay doğruladı
Savcılığın 2004’te yaşanan bu olaya ilişkin, sekiz sene sonra yeni bir soruşturma başlattığı haberini,
Genelkurmay Başkanlığı da teyit etti.
Genelkurmay İletişim Daire Başkanlığı, Genelkurmay Adli
Müşavirliği ile görüştükten sonra, haberi doğruladı.
Genelkurmay Başkanlığı’ndan verilen bilgiye göre;
Ankara Cumhuriyet Savcılığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan, 27 Ekim 2004 tarihinde yaşanan, ‘bir F-4 savaş uçağının Ankara’daki Aksa Camii’nin minaresine temas etmesi’ olayı ile ilgili tüm bilgi ve belgeleri istedi.
Savcılığın bu talebi üzerine, Hava Kuvvetleri’nin arşivinde yer alan olayla ilgili yazılı ve görsel evrakın tümü, Genelkurmay Adli Müşavirliği tarafından ilgili Cumhuriyet Savcılığı’na iletildi.
Genelkurmay İletişim Dairesi’nden verilen bilgi bundan ibaret.
O gün ne olmuştu?
Başlatılan yeni soruşturma ile tekrar gündeme gelecek olan ‘minareye temas’ olayının detaylarına gelince...
27 Ekim 2004 Çarşamba günü, Ankara’da iki gün sonraki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerinin provaları yapılıyordu.
Her yıl olduğu gibi, Eskişehir’den havalanan Birinci Ana Jet Üssü’ne bağlı F-4 savaş uçakları, bayram kutlamalarında yapacakları tören geçişinin prova uçuşlarını gerçekleştiriyordu.
Törenin yapılacağı Atatürk Kültür Merkezi’ne (eski hipodrom) yaklaşma sırasında, kolda uçan Fantomlardan (F-4) biri, dönüş sırasında fazla alçalmış ve Ankara
Subayevleri’ndeki Aksa Camii’nin minaresine temas etmişti.
En arkadaki üçlü kolun, sol içte uçan 2 numarası, dönüş sırasında minarenin uç kısmındaki aleme dokunmuştu.
Alem, yani minarenin ucundaki metal ay yıldız, uçağın kanadının altında yer alan (uzun menzilli uçuşlarda doldurulan) boş yakıt tankının kuyruk kısmını yırtmış ve (F-4’ün o kısmından kopan birkaç parça ile birlikte) avluya düşmüştü.
Başbakan parçaları MGK toplantısına götürmüştü 27 Ekim 2004 Çarşamba günü, Ankara’da Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı vardı. Olay anında, Başbakan Erdoğan da
Subayevleri’ndeki evinde, bu toplantı öncesi son hazırlıklarını yapıyordu.
Erdoğan evinden çıktı ve aldığı haber üzerine, geçerken evinin yakınındaki Aksa Camii’ne uğradı. Başbakan, caminin imamı ve cemaatten hem yaşanan olaya ilişkin bilgi hem de avluya düşen parçaları aldı.
O günlerde konuşulanlara göre; Tayyip Erdoğan hemen, dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Org. İbrahim Fırtına’yı arayıp konuyla ilgili bilgi istemiş, Fırtına’dan gelen “Bizim kaza kırım raporlarımızda böyle bir olay yer almıyor” yanıtı üzerine de yanındaki alem ve uçak parçalarını MGK toplantısında masaya, Fırtına’nın önüne koymuştu.
Ardından da, Hava Kuvvetleri’nden, “Tören provalarında, pasaj geçişi sırasında istem dışı temas gerçekleşti” açıklaması yapılmıştı.
Üs komutanı kimdi?
Bu olayın yaşandığı kol uçuşunun lideri, yani dönemin Eskişehir Birinci Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Kürşat Atılgan’dı.
O günlerde askeri kulislerde, Tuğgeneral Atılgan’ın, minareye temas eden uçağı kullanan üsteğmenine sahip çıktığı, yapılan iç soruşturmada da, tamamen ‘şanssız bir kazadan ibaret olan bu olaya başka herhangi bir anlam yüklenmemesi gerektiği’ görüşüne yer verildiği konuşulmuştu.
Kürşat Atılgan, 2006 yılında emekli oldu (ki bazıları, emekliliğine bu olayın sebep olduğunu iddia eder) ve ardından siyasete atıldı. 2007 genel seçimlerinde MHP’den Adana Milletvekili seçilen Atılgan, TBMM 23. Dönem parlamenterleri arasında yer aldı.
Tören uçuşlarının teknik detayları
Söz konusu olan, havacılıkta ‘turna nizamı’ (trail nizam) adı verilen kol uçuşu.
Bu tür uçuşlarda, lider komutasında ‘üçerli dört grup’ uçak seyrediyor.
Üçerli grupların arası yaklaşık bin 500 feet, yani 450 metre civarında.
Dört grup halinde uçan toplam 12 jet, tören geçişini; uçuş öncesi belirlenen ve çizilen patern üzerinde, yine uçuştan önce kararlaştırılan tören geçiş süratine uygun şekilde gerçekleştiriyor.
Tören geçişleri, yaklaşık 300 knot yani saatte yaklaşık 550 kilometre hızla yapılıyor. Uçaklar, tören geçişlerinde yine yaklaşık olarak 500 - 250 feet aralığına kadar, yani yaklaşık 150 - 75 metre seviyesine kadar alçaktan uçuyorlar.
10 yaşındaki delikanlı: VATAN
VATAN bugün 10 yaşını doldurdu.
“10 yılda kaç milyon okur yarattı her yaştan” bilmiyorum ama benim için durum şu:
Önce, yıllarca sadık bir okuru olduğum bu gazeteye hayat veren ailenin, son 13 aydır parçasıyım.
Okurluk yıllarında, bir gazeteci olarak VATAN’ı yaratan meslektaşlarımın habercilik refleksini hep ilgi ve takdir ile izlemiştim.
İçinde yer aldığım bir yıldan fazla süre içinde gördüm ki, haklıymışım. Ama fazlası da varmış...
VATAN’ı VATAN yapanların sadece habercilik refleksleri değil, insani hasletleri de belirleyiciymiş ortaya çıkan ürünün kalitesinde.
Bir haberci için çalıştığı kuruma ‘aidiyet’ duygusu çok
önemlidir.
O aidiyeti yaratan da, diğer bütün unsurlardan önce birlikte çalıştığı insanlardır.
Ben, VATAN’ın üzerine titrememiz, kıymetini bilmemiz gerektiğini düşünenlerdenim.
Hem gazete olanın hem de içinde yaşadığımız bu vatanın.