Uzun bir ömür için uzun bir elbise
.
‘Unutulmaz bir şey mutlaka hatırlanır’ diyor İnan Çetin son kitabında. Unutulmazlığıyla hatırlanan birçok hususun yer aldığı ‘Uzun Bir Ömür İçin Uzun Bir Elbise’ (Yapı Kredi Yayınları) onun ikinci romanı. Kitap, gerçek yaşamda ışık yerine gölge huzmeleri içerisinde ilerlerken olmadık bir zamanda kırgın bir aşk öyküsüyle buluşturuyor bizi. Kitaba başladıktan birkaç sayfa sonra o kırık aşk hikayesinin bir parçası oluveriyoruz ve dünya dışarıda kalıp bir süreliğine duruveriyor.
Romanın en ilginç özelliklerinden biri ise tarihi bir dönemin içinden geçen bu kurguda neredeyse bir erkeğin gözünden olayları seyrediyor olmamız. Üstelik bu erkek çağımızın romanlarında gezinen ‘o yitik ya da idealize edilebilecek erkeklerden’ de değil! Yalpalayan, geçmişiyle çekişen, dahası egosu çok yüksek ve o egonun sürekli pohpohlanmasını isteyen, gerçekle içli dışlı bildik erkeklerden... Güzel olansa bu gerçeğin romanı bildik kılmıyor oluşu. İnan’ın öykücülükten gelen ustalığı (Onun 2003’te çıkan ‘Bin Yapraklı Lotus’unu mutlaka okuyun) bu hassas ve aynı oranda ham adamı tüm büyümemişliğiyle anlamamıza ve bir yerden sonra, evet evet, yine anlamamıza yol açıyor. Öncülüğünü böylesi bir erkeklik rolüyle sağlamaya ve sağlamlaştırmaya çalışan bir toplumda bu ne kadar işimize yarar bilmiyorum ama romanda yarıyor! Bu dünyaya erkek olarak bakmak ve ona göre şekillendirmek ne demek biraz da bunu keşfediyorsunuz.
Belirtmekte yarar var: Yazarı, kahramanı Fuat’ı seviyor sevmesine ama ondaki zaafları, özellikle cinsellikle ilgili yaşadığı gelgitleri sergileme konusunda bir o kadar da adaletli... Karşılıklı yaşanan bir ilişkide, kısacası Lina ve Fuat’ın aşkında bu çok net karşımıza çıkıyor. Ve yazar tarafsızlığından ödün vermeksizin Lina’nın başka birine duyduğu aşkla buluşturuveriyor bizleri! Bu hengamede olayları ateşleyen zamanın ‘Aşkale zamanına’, gayrimüslimlere Varlık Vergisi adıyla uygulanan zulme de denk düştüğünü fısıldayalım.
Kimliklere biçilenlerle birlikte yaşamlarımızın neye göre ‘biçildiğini’ de düşünerek okumanızda fayda olan bir kitap bu. Tüm yalpalamalar esnasında değişmeyenin ne olduğunu ya da değişimin gerçekte neye denk düştüğünü tartışabileceğiniz bu romanı okuma listenize eklemeyi unutmayın derim. İki günde bir siyasi gündemi değişen bir ülkede lüks gelebilir bu size gerçi.
Gelmesin.
İyi pazarlar.