Şampiy10
Magazin
Gündem

Uzak gerçekler

.

ABONE OL
Vatan Haber

‘Bir toplum gerçeklerden ne kadar uzaklaşırsa gerçeği söyleyenlerden o kadar nefret eder.’ George Orwell; gelecek seçimlerdeki bazı miletvekili adaylarımızın kendi kitaplarına uydurarak zikredeceği, bu yüzden mezarlarında ters dönecek olan İngiliz yazarlardan sadece biri.

***

Gerçek’in ihlali her zamanki konularımızdan biri olsa da ‘saçma’ ile birleşince daha da dayanılmaz olduğu aşikâr. Ve buna, ne yazık ki bir kez daha tanık olduk bu hafta..

İçerlesem de, aslında sanatın iktidarla kurabileceği ilişkinin boyutlarını görmek açısından çok ‘isabetli’ bir haftayı geride bıraktığımız ortada. Bu haftanın ‘kahramanlarını’ ve falsolarını tek tek sıralamak yerine daha hayırlı bir şey yapıp sizlere bir kitap önerebilirim. Alfred Döblin’in Berlin-Aleksander Meydanı adlı romanı, dilimize çevrilmiş haliyle de bulabileceğiniz bir kitaptır. Filme de çekilmiştir. Kitapta yazarın Weimar dönemi Berlin’inden devşirdiği portrelere bakmanız bile, bugün geçirmekte olduğumuz kimi ‘nefessiz bırakan’ durumlar için içinizin bir parça da olsa ferahlamasına yol açacaktır. Satırları okurken içiniz kalksa da şu anda yaşanmakta olan bazı durumları daha rahat kavramanız açısından ihtiyacınız olan o ‘nefesi’ bulabilirsiniz kitapta. Yoksulluğun ve işsizliğin ortasında, insanları körleştirerek parıldayan iktidarın nelere yol açabileceğine bir kez daha tanık olabilir ve yaşamakta olduklarımıza daha serinkanlı bakabilirsiniz.

Peki bu ne işe yarar?

Bu tür durumlarda serinkanlı olmak belki de aranan çözüm için en önemli anahtardır. İşimizi en iyisinden yapmaya çalışmak ve evet, olabildiğimizce serinkanlı olmak.

***

Bu hafta iktidar ve sanatın nasıl kol kola girebileceğine tanık olurken bir toplantıya çağrıldım. Yeni bir oluşumun toplantısıydı bu. Yukarda sözünü ettiğim koşullar ne olursa olsun ‘işini en iyisinden yapmaya çalışmak’ noktasında bir girişimdi bu. Kurucuları arasında Gamze Akkuş İlgezdi, Yurdagül Erkoca, Emel Armutçu ve Tangül Özer’in yer aldığı Sosyal Dönüşüm Vakfı, öncelikle, toplumu bir ağ gibi saran ‘erkek şiddeti’ne karşı bir eğitim programını hayata sokmaya hazırlanıyor. Son 12 yılda kadına yönelik şiddetin yüzde 1400 arttığı Türkiye gerçeğinde, İstanbul Ataşehir Belediyesi’nin ortaklığında bir ilki gerçekleştirecekler. İlk etapta belediyedeki çalışanlara yönelik, çalışma saatleri içerisinde gerçekleşecek bu programı bir uzman yönlendirecek. Bir pilot proje olarak başlayan bu zor adım için Almanya Aile Bakanlığı’na bağlı Hannover Belediyesi Aile ve Gençlik Dairesi’nde çalışmış bir uzman olan Anna Minci, Ataşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Müdürlüğü’nde görev yapan psikologların eğitimini gerçekleştirecek.

Ardından eğitim alan bu psikologlarla birlikte, en fazla 15 kişiden oluşan erkeklere şiddet konusunda eğitim verilmeye başlanacak. Toplam 24 saatlik şiddet karşıtı bu eğitimin ardından sonuçlar değerlendirilecek ve ikinci bir grubun eğitimine başlanacak. Buradaki amaç, Almanya’daki yerel yönetimlerde olduğu gibi bir ‘Erkek Bürosu’ oluşturmak. Ve Ataşehir’den başlayarak, bunu bütün İstanbul geneline yaymak... Bunu da elbette diğer belediyelerin desteğiyle sağlamak. Sırası gelmişken vakfın, bu konuda diğer belediyelerin katkılarını beklediğini de belirtelim. Sosyal dönüşümü gerçekleştirmenin büyük bir iddia olduğunu belirten vakıf kurucuları, yine de bir yerden başlamak gerektiğine vurgu yapıyor. Hedefleri ise sadece erkek şiddetini önlemek değil; bu toplumdaki her türlü eğitimsizliği bilgiye dönüştürebilmek ve gerçeklerden uzaklaşan bir toplumu gerçeklerle buluşturabilmek.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Tek perdelik
  2. Cumhuriyet Bayramı
  3. Yaşlanmak ve yaşlılık
  4. Milyonlarca Yıldız
  5. Çöküşler
  6. Biri serbest mi dediniz?
  7. Tecavüzcü
  8. Cinsel şiddet
  9. Af
  10. Başka başka konular

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.